💙BRUNO MARS - JUST THE WAY YOU ARE

37 5 7
                                    


Oh, her eyes, her eyes make the stars look like they're not shinin' [Gözleri, gözleri yıldızların parıltısını yok ediyor]

Her hair, her hair falls perfectly without her trying [Saçları, saçları uğraşmadığında bile mükemmel duruyor]

She's so beautiful and I tell her everyday [O çok güzel ve ona bunu her gün söylüyorum]

Yeah, I know, I know when I compliment her she won't believe me [Evet, biliyorum, biliyorum ona iltifat ettiğimde bana inanmıyor]

And it's so, it's so sad to think that she don't see what I see [Ve bu çok, çok üzücü onun benim gördüklerimi görmediğini düşünmek]

But every time she asks me "Do I look okay?" [Ama bana her "İyi görünüyor muyum?" diye sorduğunda]

I say [Diyorum ki]


When I see your face [Yüzüne baktığım zaman]

There's not a thing that I would change [Değiştirmek istediğim tek bir şey bile yok]

'Cause you're amazing [Çünkü sen harikasın]

Just the way you are [Sadece olduğun gibi]

And when you smile [Ve gülümsediğin zaman]

The whole world stops and stares for a while [Tüm dünya duruyor ve bir süre sana bakakalıyor]

'Cause girl you're amazing [Çünkü kızım sen harikasın]

Just the way you are [Sadece olduğun gibi]

Yeah~


Her lips, her lips, I could kiss them all day if she'd let me [Dudakları, dudakları, eğer izin verirse tüm gün onları öpebilirim]

Her laugh, her laugh she hates but I think it's so sexy [Gülüşü, gülüşü bundan nefret ediyor ama bence çok çekici]

She's so beautiful, and I tell her everyday [O çok güzel ve ona bunu her gün söylüyorum]


Oh you know, you know, you know I'd never ask you to change [Biliyorsun, biliyorsun, senden asla değişmeni istemeyeceğimi biliyorsun]

If perfect's what you're searching for then just stay the same [Eğer aradığın şey mükemmellikse, olduğun gibi kal]

So don't even bother asking if you look okay [Bu yüzden iyi görünüp görünmediğini sormaya bile zahmet etme]

You know I'll say [Ne diyeceğimi biliyorsun]


When I see your face [Yüzüne baktığım zaman]

There's not a thing that I would change  [Değiştirmek istediğim tek bir şey bile yok]

'Cause you're amazing [Çünkü sen harikasın]

Just the way you are [Sadece olduğun gibi]

And when you smile [Ve gülümsediğin zaman]

The whole world stops and stares for a while [Tüm dünya duruyor ve bir süre sana bakakalıyor]

'Cause girl you're amazing [Çünkü kızım sen harikasın]

Just the way you are [Sadece olduğun gibi]


The way you are [Olduğun gibi]

The way you are [Olduğun gibi]

Girl, you're amazing [Kızım sen harikasın]

Just the way you are [Sadece olduğun gibi]


When I see your face [Yüzüne baktığım zaman]

There's not a thing that I would change [Değiştirmek istediğim tek bir şey bile yok]

'Cause you're amazing [Çünkü sen harikasın]

Just the way you are [Sadece olduğun gibi]

And when you smile [Ve gülümsediğin zaman]

The whole world stops and stares for a while [Tüm dünya duruyor ve bir süre sana bakakalıyor]

'Cause girl you're amazing [Çünkü kızım sen harikasın]

Just the way you are [Sadece olduğun gibi]

Yeah~

Yeah~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MüziK'lerde DİNLENİYOR 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin