💙NF - OH LORD

34 3 0
                                    


When I die, put my ashes in a trash bag [Öldüğüm zaman küllerimi çöp poşetine koyun]

I don't care where they go [Nereye gidecekleri umrumda değil]

Don't waste your money on my gravestone [Paranızı mezar taşıma harcamayın]

I'm more concerned about my soul [Ben daha çok ruhum için endişeleniyorum]

Everybody's gon' die [Herkes ölecek]

Don't everybody live though [Her ne kadar herkes yaşayamasa da]

Sometimes I look up to the sky [Bazen gökyüzüne bakarım]

And wonder... [Ve merak ederim]


"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord, oh)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord, oh)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]


Listen! Yeah, everybody wants change [Dinle! Evet herkes değişim ister]

Don't nobody wanna change though [Yine de kimse değiştirmek istemez]

Don't nobody wanna pray [Kimse dua etmek istemez]

'Til they got something to pray for [Dua etmek için bir şey bulana kadar]

Know everybody's gon' die [Biliyorum ki herkes ölecek]

But don't everybody live though [Her ne kadar herkes yaşayamasa da]

Sometimes I look up to the sky [Bazen gökyüzüne bakarım]

And wonder...  [Ve merak ediyorum]


"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord, oh)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord, oh)? Oh Lord?" [Bizi burada görüyor musun? Tanrım? Tanrım?]


It's easy to blame God, but harder to fix things [Tanrı'yı  suçlamak kolay ama işleri düzeltmek daha zor]

We look in the sky like, "Why ain't you listening?" ["Neden dinlemiyorsun?" der gibi gökyüzüne bakarız]

Watchin' the news in our livin' rooms on the big screens [Oturma odalarımızdaki büyük ekranlarda haberleri izliyoruz]

And talking 'bout, "If God's really real, then where is he?" [Ve konuşuyoruz "Eğer Tanrı gerçekten gerçekse, o halde nerede?"]

You see the same God that we're sayin' might not even exist [Var olabileceğini bile söylemediğin tanrının aynısını görüyorsun]

Becomes real to us, but only when we dyin' in bed [Bizim için gerçek olur, fakat sadece yatakta ölürken]

When you're healthy, it's like, we don't really care for Him then [Sağlıklıyken onu gerçekten umursuyormuşuz gibi görünmüyor]

Leave me alone God, I'll call you when I need you again [Beni yalnız bırak Tanrım, sana tekrar ihtiyacım olursa seni arayacağım]

Which is funny, everyone will sleep in the pews [Komik olansa, herkes kilise sıralarında uyuyacak]

Then blame God for our problems like he's sleeping on you [Sonra problemlerimiz için üstümüzde uyumuş gibi Tanrı'yı suçlayacaklar]

We turn our backs on him, what do you expect him to do? [Biz ona sırtımızı çeviriyoruz, ne yapmasını bekliyorsunuz?]

It's hard to answer prayers when nobody's prayin' to you [Kimse sana ibadet etmediğinde dualara cevap vermek zor]

I look around at this world we walk on [Etrafında dolaştığımız bu dünyaya bakıyorum]

It's a smack in the face, don't ever tell me there's no God [Bu yüze bir tokattır, sakın bana Tanrı'nın olmadığını söyleme]

And if there isn't then what are we here for? [Ve eğer Tanrı yoksa biz neden buradayız?]

And what are y'all doing down there? I don't know, Lord [Ve hepiniz burada ne yapıyorsunuz? Bilmiyorum Tanrım]

Oh Lord, Oh Lord [Tanrım, Tanrım]

(Do you see us? Oh Lord) [Bizi görüyor musun? Tanrım


"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord)? Oh Lord?" [Bizi burada göremiyor musun, Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord, oh)? Oh Lord?" [Bizi burada göremiyor musun, Tanrım?]

"Do you see us down here, oh Lord (oh Lord, oh)? Oh Lord?" [Bizi burada göremiyor musun, Tanrım?]


Do you see us down here, oh Lord? [Bizi burada göremiyor musun, Tanrım?]

Can you see us down here, oh Lord? [Bizi burada görebiliyor musun, Tanrım?]

Oh Lord, oh Lord [Tanrım, Ah Tanrım]

Can you see us? [Bizi görebilir misin?]

Can't you see us? [Bizi göremez misin?]

Can't you see us? [Bizi göremez misin?]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MüziK'lerde DİNLENİYOR 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin