💙ALEX & SIERRA - LITTLE DO YOU KNOW

108 15 2
                                    


Little do you know [Biraz olsun haberin var mı?]

How I'm breaking while you fall asleep [Sen geceleri uykuya daldığında nasıl kırıldığımdan]

Little do you know [Biraz olsun haberin var mı?]

I'm still haunted by the memories [Hala anılarımız tarafından lanetlenmiş durumdayım]

Little do you know [Biraz olsun haberin var mı?]

I'm trying to pick myself up piece by piece [Kendimi parça parça toparlamaya çalışıyorum]

Little do you know [Azıcık da olsa biliyor musun?]

I need a little more time [Biraz daha fazla zamana ihtiyacım var]

Underneath it all I'm held captive by the hole inside [Yaşanan her şeyden sonra, kalbimdeki boşluk tarafından hala esir alınmışım ]

I've been holding back for the fear that you might change your mind [Fikrini değiştirirsin korkusuyla söyleyeceklerimi içimde tutuyordum bir süre]

I'm ready to forgive you, but forgetting is a harder fight [Seni affetmeye hazırım fakat unutmak daha da zorlu bir savaş]

Little do you know [Azıcık da olsa biliyor musun?]

I need a little more time [Biraz daha fazla zamana ihtiyacım var]


I'll wait, I'll wait [Bekleyeceğim, bekleyeceğim]

I love you like you've never felt the pain, I'll wait [Hiç acı çekmemişsin gibi seviyorum seni, bekleyeceğim]

I promise, you don't have to be afraid, I'll wait [Söz veriyorum ki korkmana gerek kalmayacak, senin için bekleyeceğim]

Love is here, and here to stay [Aşkımız burada ve hep burada kalacak]

So lay your head on me [Bu yüzden başını bana yasla]

Little do you know [Biliyor muydun?]

I know you're hurt while I'm sound asleep [Ben mışıl mışıl uyurken senin kalbinin kırık olduğunu biliyordum]

Little do you know [Biraz olsun haberin var mı?]

All my mistakes are slowly drowning me [Tüm hatalarım beni yavaş yavaş boğuyor]

Little do you know [Biliyor musun?]

I'm trying to make it better piece by piece [İşleri parça parça daha iyi hale getirmeye çalışıyorum]

Little do you know [Azıcık da olsa biliyor musun?]

I, I love you till the sun dies [Seni güneş sönene kadar seveceğimi...]


I'll wait, just wait [Ah bekle, sadece bekle]

I love you like I've never felt the pain, just wait [Seni sanki hiç acı çekmemişim gibi seveceğim, sadece bekle]

I love you like I've never been afraid, just wait [Sanki hiç korkmamışım gibi seveceğim, sadece bekle]

Our love is here, and here to stay [Aşkımız burada ve her zaman burada kalacak]

So lay your head on me [Bu yüzden başını bana yasla]


I'll wait (I'll wait), I'll wait (I'll wait) [Bekleyeceğim, bekleyeceğim]

I love you like you've never felt the pain, I'll wait [Seni hiç incitmemişim gibi seveceğim, bekleyeceğim]

I promise, you don't have to be afraid, I'll wait [Söz veriyorum ki korkmana gerek kalmayacak, senin için bekleyeceğim]

Love is here, and here to stay [Aşkımız burada ve hep burada kalacak]

So lay your head on me [Bu yüzden başını bana yasla]

Lay your head on me [Başını bana yasla..]

So lay your head on me [Yani başını bana yasla..]

'Cause little do you know [Çünkü azıcık da olsa biliyor musun?]

I love you till the sun dies [Seni güneş sönene kadar seveceğimi..]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MüziK'lerde DİNLENİYOR 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin