I can't believe you love me after all the things I've done [Yaptığım bütün şeylerden sonra beni sevdiğine inanamıyorum]
I think I've been the devil since the day that I turned one [Birine dönüştüğüm günden beri galiba şeytanlaştım]
Like when i stole your money just to buy a pack of gum [Sadece bir paket sakız almak için paranı çaldığım zamanki gibi]
I know it wasn't funny [Komik olmadığını biliyorum]
Can't believe I was so dumb [Bu kadar aptal olduğuma inanamıyorum]
I blame it on my age [Yaşımı suçladım]
But even now, i'm not so young [Ama şu anda bile, yaşlanmış değilim]
I'm still stuck in my ways [Yine de saplandım kaldım]
I can't believe what I've become [Dönüştüğüm kişiyi tanıyamıyorum]
Somehow, you feel the same [Her nasılsa sen de aynısını hissediyorsun]
I guess that's motherly love [Sanırım, bu anne sevgisi]
Motherly love [Anne sevgisi]
Wish I could find the piece in me to see the good things that you see [Keşke içimde senin gördüğün iyi şeylerden bir parça bulabilsem]
It's not that easy [Bu o kadar kolay değil]
But if I saw me through your eyes [Ama eğer kendimi senin gözlerinden görebilirsem]
Maybe I could find a way [Belki bir yolunu bulabilirim]
To forgive all of the lies [Bütün yalanlarımın bağışlanması için]
And the stupid things I say [Ve söylediğim aptalca şeyler için]
And if I could realize that it's your blood that I bleed [Ve eğer benden akan kanın senin kanın olduğunu fark edersem]
Maybe I could love myself [Belki kendimi sevebilirim]
Like the way that you love me [Senin beni sevdiğin gibi]
If I saw me through your eyes [Eğer kendimi senin gözlerinden görebilirsem...]
Your eyes [Senin gözlerin...]
Through your eyes [Senin gözlerinden...]
Through my mother's eyes [Annemin gözlerinden...]
I can't believe you love me after all the things I did [Yaptığım bütün şeylerden sonra beni sevdiğine inanamıyorum]
Like when I said I hated you when we were in Madrid [Biz Madrid'teyken senden nefret ettiğimi söylediğim günkü gibi]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MüziK'lerde DİNLENİYOR 1
Aléatoire- Biliyor musun şarkılara neden "parça" deniyor? İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor. "Bırakın, müzikle öleyim." (Mirabeau) "Müzik dünyaya hükmeder." (Martin Luther) "Müzik sonsuzluğun anlatımıdır." (Schelling) {KAPAK TASARIMI ŞA...