💙WİLLOW SMITH - WAIT A MINUTE

40 2 0
                                    


Wait a minute! [Bir dakika bekle!]

I think I left my conscience on your front door step, oh [Sanırım vicdanımı ön kapı basamağında bıraktım]

Wait a minute! [Bir dakika bekle!]

I think I left my consciousness in the sixth dimension [Sanırım bilincimi altıncı boyutta bıraktım]

But I'm here right now, right now [Ama şimdi buradayım, şimdi]

Just sitting in a cloud, oh wow [Sadece bir bulutun içinde oturuyorum]

I'm here right now, right now with you, oh wow, oh wow [Ben henüz buradayım, şimdi seninle birlikte]


I don't even care [Umrumda bile değil]

Run my hands through your hair [Ellerimi saçlarının arasından geçir]

You wanna run your fingers through mine [Parmaklarını saçlarımın arasında gezdirmek istiyorsun]

But my dreads too thick and that's alright [Ama korkularım çok fazla ve bu sorun değil]


Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]

Feel my heart's intention, oh [Kalbimin niyetini hisset]

Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]

I left my consciousness in the sixth dimension [Bilincimi altıncı boyutta bıraktım]

Left my soul in his vision [Ruhum vizyonunda bıraktı]

Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]

Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]


Some things don't work [Bazı şeyler çalışmıyor]

Some things are bound to be [Bazı şeyler olmak zorunda]

Some things, they hurt [Bazı şeyler, onları incitti]

And they tear apart me [Ve onlar gözyaşlarıyla beni parçaladılar]

You left your diary at my house [Günlüğünü benim evimde bırakmışsın]

And I read those pages, you really love me, baby [Ve o sayfaları okudum, beni gerçekten seviyorsun bebeğim]


Some things don't work [Bazı şeyler çalışmıyor]

Some things are bound to be [Bazı şeyler olmak zorunda]

Some things, they hurt [Bazı şeyler, onları incitti]

And they tear apart me [Ve onlar gözyaşlarıyla beni parçaladılar]

But I broke my word, and you were bound to see [Ama sözümü kırdım ve sen de onu görmeye mecburdun]

And I cried at the curb [Ve kaldırımda ağladım]

When you first said "Oel ngati kameie" [İlk söylediği "Seni görüyorum"]


Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]

Feel my heart's intention [Kalbimin niyetini hisset]

Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]

I left my consciousness in the sixth dimension [Bilincimi altıncı boyutta bıraktım]

Left my soul in his vision [Ruhum vizyonunda bıraktı]

Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]

Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]


Some people lie to me [Bazı insanlar bana yalan söylüyor]

Some just tryin' to get by [Bazıları sadece denemek için]

Some people I can't hurt [Bazı insanları incitemem]

Some just rather say goodbye, bye [Bazıları sadece daha doğrusu hoşçakal demek için]


Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]

Feel my heart's intention [Kalbimin niyetini hisset]

Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]

I left my consciousness in the sixth dimension [Bilincimi altıncı boyutta bıraktım]

Left my soul in his vision [Ruhum vizyonunda bıraktı]

Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]

Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]


MüziK'lerde DİNLENİYOR 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin