Wait a minute! [Bir dakika bekle!]
I think I left my conscience on your front door step, oh [Sanırım vicdanımı ön kapı basamağında bıraktım]
Wait a minute! [Bir dakika bekle!]
I think I left my consciousness in the sixth dimension [Sanırım bilincimi altıncı boyutta bıraktım]
But I'm here right now, right now [Ama şimdi buradayım, şimdi]
Just sitting in a cloud, oh wow [Sadece bir bulutun içinde oturuyorum]
I'm here right now, right now with you, oh wow, oh wow [Ben henüz buradayım, şimdi seninle birlikte]
I don't even care [Umrumda bile değil]
Run my hands through your hair [Ellerimi saçlarının arasından geçir]
You wanna run your fingers through mine [Parmaklarını saçlarımın arasında gezdirmek istiyorsun]
But my dreads too thick and that's alright [Ama korkularım çok fazla ve bu sorun değil]
Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]
Feel my heart's intention, oh [Kalbimin niyetini hisset]
Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]
I left my consciousness in the sixth dimension [Bilincimi altıncı boyutta bıraktım]
Left my soul in his vision [Ruhum vizyonunda bıraktı]
Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]
Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]
Some things don't work [Bazı şeyler çalışmıyor]
Some things are bound to be [Bazı şeyler olmak zorunda]
Some things, they hurt [Bazı şeyler, onları incitti]
And they tear apart me [Ve onlar gözyaşlarıyla beni parçaladılar]
You left your diary at my house [Günlüğünü benim evimde bırakmışsın]
And I read those pages, you really love me, baby [Ve o sayfaları okudum, beni gerçekten seviyorsun bebeğim]
Some things don't work [Bazı şeyler çalışmıyor]
Some things are bound to be [Bazı şeyler olmak zorunda]
Some things, they hurt [Bazı şeyler, onları incitti]
And they tear apart me [Ve onlar gözyaşlarıyla beni parçaladılar]
But I broke my word, and you were bound to see [Ama sözümü kırdım ve sen de onu görmeye mecburdun]
And I cried at the curb [Ve kaldırımda ağladım]
When you first said "Oel ngati kameie" [İlk söylediği "Seni görüyorum"]
Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]
Feel my heart's intention [Kalbimin niyetini hisset]
Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]
I left my consciousness in the sixth dimension [Bilincimi altıncı boyutta bıraktım]
Left my soul in his vision [Ruhum vizyonunda bıraktı]
Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]
Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]
Some people lie to me [Bazı insanlar bana yalan söylüyor]
Some just tryin' to get by [Bazıları sadece denemek için]
Some people I can't hurt [Bazı insanları incitemem]
Some just rather say goodbye, bye [Bazıları sadece daha doğrusu hoşçakal demek için]
Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]
Feel my heart's intention [Kalbimin niyetini hisset]
Hold on, wait a minute! [Bekle, bir dakika bekle!]
I left my consciousness in the sixth dimension [Bilincimi altıncı boyutta bıraktım]
Left my soul in his vision [Ruhum vizyonunda bıraktı]
Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]
Let's go get it, oh, oh [Hadi gidip alalım]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MüziK'lerde DİNLENİYOR 1
De Todo- Biliyor musun şarkılara neden "parça" deniyor? İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor. "Bırakın, müzikle öleyim." (Mirabeau) "Müzik dünyaya hükmeder." (Martin Luther) "Müzik sonsuzluğun anlatımıdır." (Schelling) {KAPAK TASARIMI ŞA...