What you gave me I know you gave me [Bana verdiğin şeyleri verdiğini biliyorum]
You remind me all the time [Bana bunu her zaman hatırlatıyorsun]
And how you hurt me and you don't see it [Beni nasıl incittiğini görmüyorsun]
Again I am the child [Yine, çocuk olan benim...]
And though you tell me that you love me [Bana beni sevdiğini söylüyorsun]
I can't feel it and I'm afraid to let you down [Ben bunu hissedemiyorum ve seni yüz üstü bırakmaktan korkuyorum]
It's all or nothing [Ya hep ya hiç]
I fear that something's wrong [Bir şeylerin yanlış olmasından korkuyorum]
I'm tired of walking on eggshells [Temkinli davranmaktan bıktım!]
So terrified to fail [Başarısız olmaktan korkuyorum]
And in order to please you I've abandoned myself [Ve seni memnun etmek için kendimi terk ettim]
And though it used to hurt me when you push me away [Ve beni kendinden uzaklaştırdığında, bu canımı yakıyordu]
I'm stronger than ever, you made me this way [Her zamankinden daha güçlüyüm, böyle olmamı sen sağladın]
How I wish you, you suffered less too [Daha az acı çekmeni diledim ve öyle de oldu]
It tears us both apart [Bu ikimizi de parçalıyor]
And it's not pretty the way you criticize me and how it breaks my heart [Beni eleştirme şeklin ve bunun kalbimi kırıyor olması hoş değil...]
And though you tell me that you love me [Bana beni sevdiğini söylüyorsun]
I can't feel it and I'm afraid to let you down [Ben bunu hissedemiyorum ve seni yüz üstü bırakmaktan korkuyorum]
It's all or nothing [Ya hep ya hiç]
I fear that something's wrong [Bir şeylerin yanlış olmasından korkuyorum]
I'm tired of walking on eggshells [Temkinli davranmaktan bıktım!]
So terrified to fail [Başarısız olmaktan korkuyorum]
And in order to please you I've abandoned myself [Ve seni memnun etmek için kendimi terk ettim]
And though it used to hurt me when you push me away [Ve beni kendinden uzaklaştırdığında, bu canımı yakıyordu]
I'm stronger than ever, you made me this way [Her zamankinden daha güçlüyüm, böyle olmamı sen sağladın]
How I wish you knew, how much I need you [Sana ne kadar ihtiyacım olduğunu bilmeni nasıl da diledim]
I feel like running but I can't abandon you [Kaçıyor gibi hissediyorum ama seni terk edemem]
You avoid my gaze, withdraw from me these days [Bakışlarımdan kaçıyorsun, bugünlerde benden uzaksın]
You punish me for trying to be all that you wanted [İstediğin her şey olmaya çalıştığım için beni cezalandırıyorsun]
What more can I do? [Daha fazla ne yapabilirim]
I'm tired of walking on eggshells [Temkinli davranmaktan bıktım!]
So terrified to fail [Başarısız olmaktan korkuyorum]
And in order to please you I've abandoned myself [Ve seni memnun etmek için kendimi terk ettim]
And though it used to hurt me when you push me away [Ve beni kendinden uzaklaştırdığında, bu canımı yakıyordu]
I'm stronger than ever, you made me this way [Her zamankinden daha güçlüyüm, böyle olmamı sen sağladın]
I'm tired of walking on eggshells [Temkinli davranmaktan bıktım!]
So terrified to fail [Başarısız olmaktan korkuyorum]
And in order to please you I've abandoned myself [Ve seni memnun etmek için kendimi terk ettim]
And though it used to hurt me when you push me away [Ve beni kendinden uzaklaştırdığında, bu canımı yakıyordu]
I'm stronger than ever, you made me this way, oh [Her zamankinden daha güçlüyüm, böyle olmamı sen sağladın]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MüziK'lerde DİNLENİYOR 1
De Todo- Biliyor musun şarkılara neden "parça" deniyor? İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor. "Bırakın, müzikle öleyim." (Mirabeau) "Müzik dünyaya hükmeder." (Martin Luther) "Müzik sonsuzluğun anlatımıdır." (Schelling) {KAPAK TASARIMI ŞA...