Aradan fazla zaman geçmeden yaptığımız geri dönüş sahneleri bizi sanırım en çok yoranlardı. Üstelik bu sefer Fire gibi hareketli bir kareografinin ardından Save Me gibi bol zıplamalı bir kareografiyle iki hafta sonra dönmek, gerçekten yorucuydu.
Üyelerin hepsi fazla yorgundu çünkü sadece bir hafta dinlenebilme şansımız bile olmamıştı. Kareografiyi çok önceden çalışıp öğrenmiş olsak bile vücutlarımıza en iyi şekilde oturması için çok fazla pratik yapmamız gerekiyordu. Bu yüzden kısa sürede toparlanıp pratik yapmaya başlamıştık bile.
Şu an pratik odasında yerde yatarak nefesimin düzelmesini bekliyordum. Ön taraflarda Jimin hyung ve Namjoon hyung birlikte kareografiye çalışıyorlardı. Diğerleri henüz gelmemişti ama bazılarının seslerini duyabiliyordum. Çalışanlarla konuşuyor olmalılardı.
Derin bir nefes vererek oturur pozisyona geçmiş ve aynadan kendime bakmaya başlamıştım. Oldukça yorgun görünüyordum, saçlarım terden ıslanmış, dudaklarım susuzluktan iyice küçülmüştü. Üzerimdeki tişört de fazla ıslaktı. Bu ıslaklık beni rahatsız edince üzerimden çıkarttığım gibi kirli havlu ve tişörtleri atarak dağ yaptığımız köşeye fırlatmıştım. Jimin hyung anında bana dönerken Namjoon hyung da durup bana bakmıştı.
"Bol tişörtlerin altında nasıl bir vücut yatıyor böyle?" Diyerek güldüğünde Jimin de Namjoon hyunga katılmıştı.
"Hangi ara yaptığını da anlamıyorum. Her an pratik yapıyor sanıyordum ama vücut da geliştiriyormuş demek ki"
"Eğer istersen her şeyi yapmak için yeterli zamanı bulursun hyung" diyerek havluyla bedenimi kurulamaya başlamıştım. Daha sonra onu da yerine yollayıp tekrar pratik yapmaya dönmüştüm. Üçümüz aynı anda başlayarak normal hızdan biraz daha düşük bir hızda dans etmeye başlamıştık.
Dans hareketleriyle bütünleşmeyi seviyordum. Vücudumun güzelce kıvrıldığını, hareketlerin üzerimde estetik durmasını, esnekliğimi hissetmeyi seviyordum. Hızımdan dolayı savrulan saçlarımının bazen gözüme çarpmasını, hızımı alamayıp bazen bir yerlere çarpmayı bile seviyordum. Dans etmek benim için yaşamak gibi bir şeydi. Şarkıcı veya dansçı olmak arasında bir seçim yapmam gerekseydi eğer, dansı seçeceğimden emindim.
Ki zamanında hyunglarım yanımda olmasaydı şu an bir idol değil, arka dansçılardan biri olacaktım.
"Yavaş ol"
Duyduğum sesle birlikte aynadan kendime bakmayı bırakmış ve biraz arkamda duran bedene odaklanmıştım. Taehyung hyung gülümseyerek beni izliyordu.
"Çok iyisin Jungkook, kendini zorlamadan dans et. Bize sağlıklı bir şekilde lazımsın, biliyorsun değil mi?"
"Sorun yok hyung" diyerek yerdeki şişelerden birini almış ve dudaklarıma dayayarak biraz içmiştim. Çok susamış olsam da fazla su içerek karnımı şişirmek istemiyordum. Ona döndüğümde bakışlarının gövdemde dolaşması sanki tamamen çıplakmışım gibi hissettirmişti.
"Vücudunun mükemmel olduğunu biliyorduk Jungkook" demişti gülerek esnemeye başlarken. "Hyunglarına bir iyilik yap ve yanımızda çıplak dolaşarak vücut yapma isteği uyandırma bizde. Bu çok yorucu"
"Terledim, ne yapayım?"
Utangaç bir şekilde mırıldanışım onu güldürürken beni yanına çağırınca nemli ellerimi eşofmanıma silerek yere oturmuş, ayaklarımızı birbirine dayayıp ellerini tutmuştum. Yavaşça kendime çekmeye başladığımda ofluyor pufluyor, canının acıdığını söylüyor ve acıyla inliyordu. Ama aynı zamanda yapmaya devam etmemi söylüyordu.
"Çok zorlamayalım" diyerek onu bıraktığımda kendisini geriye bırakarak yere uzanmıştı.
"Şimdiden yoruldum"
![](https://img.wattpad.com/cover/182411627-288-k975438.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İdol: taekook
Fanfiction"Kararlarım beni iyi veya kötü yargılamanız için değil, istediğim hayatı yaşamak için varlar" 04.05.2019