34| Gerçekten çok güzel görünüyoruz.

17.8K 1.5K 1.2K
                                    

"Jungkook, yanlışlıkla oldu ama baksana, aşırı havalı görünmene neden olmuşum-woah! Cidden aşırı iyi görünüyor!"

Namjoon hyungun sözleri ve ekrandaki video odada bulunan herkesin seslice gülmesine neden olurken ben dişlerimi göstererek gülmekle yetinmiş, ekrandaki videoyu izlemeye devam etmiştim. Gülenlerin arasında Taehyungun sesini duyamadığım için etrafa bakınmak istesem de bir görevlinin bizi çektiğini gördüğüm için videoyu izlemeye devam etmiştim.

"Hyung, baksana, sen yırttıktan sonra odaklanamıyor, feleği şaştı çocuğun"

"Üzgünüm Jungkook" diyerek gülmüş ve omzumu sıvazlamıştı.

"Sorun değil hyung. Neyse ki ardından yüzümü kapatan bir hareket vardı çünkü bir süre boyunca kendimi tutamayarak güldüm"

Odadakiler gömleğimin Namjoon hyung tarafından sertçe açıldığı anı tekrar izlerken kahkahalara boğulmuştu. Yüzüme pamuksu yüzeyle bir şeyler yapmaya çalışan görevli noonayı nazikçe kendimden uzaklaştırıp masanın yanına gitmiş, peşimden geldiğini görünce 'sorun yok, böyle kalacağım' diyerek kibarca peşimde dolanmamasını istemiştim. Beni geri çevirmeyerek yanımdan ayrıldığında şişedeki suyu dudaklarıma yaslamış ve yarısından çoğunu içip geri bırakmıştım. Bırakmamla başka bir el tarafından kavranması bir olmuştu.

Taehyung yanımdan geçerken şişedeki suyu tamamen içip çöpe fırlattığında onun peşinden giderek diğer odaya girmiştim.

"Bir şey mi oldu?"

"Senin güldüğünü duyamadım" demiştim kendimi koltuğa bırakırken. O, aynanın önünde durmuş yüzündeki makyajı çıkarmaya başlamıştı.

"Neye gülmem gerekiyordu?" Demişti bakışlarını aynada kendisinin üzerinde sabitlerken. "Sevgilimin fazla açılan göğsünü görüp mutluluktan kahkaha atan, eve gidince daha ayrıntılı olarak inceleyeceğine emin olduğum kızlara mı?"

Tamamen normal bir şey söylüyormuş gibi bir hava vermesi açıkçası beni şaşırtmıştı. Gerçekten hoşuna gitmeyen bir şey olduğu zaman tam olarak bu tavrı takınıyordu.

"Bilerek olmadığını biliyorsun, değil mi?"

Kaşlarım hafifçe çatılırken sorduğumda bakışları bir süreliğine aynadan beni bulmuştu.

"Elbette biliyorum. Peki sen, sana veya Namjoon hyunga kızmadığımı biliyor musun?"

"Biliyor muyum? Bana kızıyormuşsun gibi konuşuyorsun da şu anda?"

Sözlerim üzerine kaşları havalanırken elindekileri bırakıp bana dönmüş, kalçasını arkasındaki masamsı şeye yaslayıp kollarını göğsünde birleştirmişti. Bu duruşu tanıyordum.  Tartışacaktı. Sinirliydi ve tartışmak istiyordu. Bu yüzden ne olur be olmaz diye kapıyı kilitleyerek tekrar yerime geçmiştim.

"Eski çalışanın yerine geçen kızların fazla olan gülüşünden rahatsız olduğumu dile getirdim. Bunu neden üzerine alınıyorsun?"

"Sözlerini üzerime alınmadım. Tavırlarındaki soğukluk beni bu kanıya vardırttı" dediğimde ellerini iki yanına sabitlemişti.

"Keyfim olmadığı için bu şekildeyim. Üzerine alınmanı gerektiren bir durum yok." Diyerek arkasını döndüğünde bir süresessiz kalmış ve sonrasında yerimden kalkarak onun arkasında durmuştum. Bakışları bir an bana dönse de makyajını çıkartmaya devam etmişti.

"Elinde olmadığını biliyorum. Sana veya üyelere kızmıyorum. Gerçekten, samimi söylüyorum. Beni izlemeyi bırakır mısın?"

"Bırakamam. Bana dön" demiştim. Yanındayken nadiren kullandığım baskın tavrım onu şaşırtmıştı. "Makyajını yeterince sildin. Şimdi, bana dön" diyerek omuzlarından tuttuğumda kolayca kendime çevirebilmiştim. Gözlerindeki şaşkın parıltılar gözlerini daha da güzelleştirirken yanaklarını kavramış ve ortaya çıkan dudaklarına bir öpücük vermiştim.

İdol: taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin