"Beni bitiriyorsun-ah, sikeyim"
Beyaz sıvısı dilime ve yüzümün birkaç noktasına sıçradığında hafiften terlediği için ve ortamdaki buhardan dolayı parlamaya başlayan güzel yüzünü inceledikten sonra tadına alıştığım sıvıyı yuttuktan sonra onu elimle yavaşça sıvazlamaya devam etsem de ayağa kalkmış ve dudaklarımızı birleştirmiştim. Onun tadı ikimizin dudakları arasında dağılırken belime sıkıca tutunmuş, nefes nefese olduğu için fazla öpemeden dudaklarımızı ayırarak alnını omzuma yaslamıştı.
Temiz olan elimi ensesindeki saçlara yerleştirdikten sonra gülümseyerek onu kendimden ayırmış ve duş başlığını ikimize gelecek şekilde çevirmiştim. Ellerimi yıkadıktan sonra duş jelim ve lifime uzanmış, o beni izlerken utanmadan, rahat rahat yıkanmıştım. Çıplaklık onunlayken artık gerçekten gram umrumda olmuyordu. Zaten bu konuda çok sıkıntı çekmemiştim ama şimdi sanki giyinikmişim gibi davranabiliyordum. Ben saçlarımı yıkarken o da yavaş yavaş vücudunu köpüklerle süslemeye başlamıştı. Boşalmanın verdiği dinginliği üzerinden yavaş yavaş atıyordu.
Taehyungla tartışıp birkaç gün sonra tamamen barıştığımız gece burada, yani bu yurtta ilk defa sevişmiştik. Sabah olduğunda tahmin ettiğimden daha iyi hissetmiştim. Yani düşündüğüm gibi sanki hyunglar anlamış ve duymuş gibi hissetsem de kimsenin bir şeyi duymadığı konusunda kendimi ikna edebilmeyi başarmıştım. Dolayısıyla bu önyargım kırılmıştı ve sonraki günlerde de odamıza geldiğimizde ona fazlaca yakınlaşmaktan çekinmemiştim. Odamız dışındayken daha masumane dokunuşlarla onun kalbini attırmak için çabalıyordum, odamızdayken de onun rahat hissetmesi, her açıdan doygun hissetmesi için ve tabi ki kendim için de böyle düşündüğümden işler ilerlediğinde geri adım atmıyordum.
Mutluyduk. Gerçekten mutluyduk ve geçirdiğimiz ilk ciddi sancılı tartışmanın bizi daha çok birbirimize yakınlaştırdığının farkındaydım. Ayrıca Taehyungun çabasını da görebiliyordum. Özellikle hyunglarla olan iletişimimiz konusunda ciddi bir değişikliğe gitmişti. O da benim gibi olmuştu resmen. Birlikte bir yere gitdeceğimiz zaman hyungların üzülüp üzülmeyeceğini düşünüyordu mesela ya da birlikte film izlerken, yemek yerken sadece benimle değil, hyunglarla da ilgileniyordu. Onları hala çok seven eski Taehyung olduğunu göstermeye çalışıyordu. Yalnızca Yoongi hyunga olan kırgınlığı hala belirgindi fakat bu da normaldi. Bir anda her şey düzelemezdi zaten bunu ondan istemezdim.
O gece de dediğim gibi, kendini iyi hissetmesinden başka hiçbir şey istemezdim.
"Giyinip hyungların yanına gidelim mi?" demiştim bornozlarımızı giyirken. Başını onaylar anlamda sallayarak saçlarına bornozunun kapşonunu geçirmiş ve önden odaya girmişti. Ben de peşinden odaya gittiğimde yanağıma ve dudaklarıma birer öpücük verdikten sonra giyinmek için kendi tarafına geçmişti. Yüzümde istemsizce oluşan gülümsemeyle birlikte kurulanıp üzerime temiz kıyafetler giyinmiş ve ilk giyinen olduğum için bornozları alarak çamaşır makinesine koymuş, gerekli ayarı yaptıktan sonra yıkanmaya başladığını görüp odaya dönmüştüm. Taehyung da o sırada giyinmiş ve öylece ayakta dikilirken telefonuyla ilgileniyordu.
Yanına giderek arkasından beline sarıldığımda bir tepki vermeden arkadaşlarıyla olan gruba mesaj yazmaya devam etmişti. Özel bir şeyler konuşabileceklerini düşünerek mesajlara bakmamayı tercih etmiş, dudaklarımı ve burnumu ensesine bastırarak kokusunun ciğerlerime dolmasını sağlamıştım.
"Duş jelin kokunla birleştiğinde çok daha güzel kokuyor" demiştim mırıldanarak. Yeni denediği şeftalili duş jeli harika kokuyordu ve kendi tatlı kokusuyla birleşince onu ciddi ciddi ısırasım geliyordu.
"Seninkini de çok seviyorum, ondan alacaktım ama sana özel kalsın istedim"
Kısık sesle konuştuğu sırada telefonunu kilitleyip yatağına atmış ve kollarımın arasında dönerek yüz yüze gelmemizi sağlamıştı. Sıcaktan dolayı kızaran yanakları ve burnu onu ayrı bir güzel gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İdol: taekook
Fanfiction"Kararlarım beni iyi veya kötü yargılamanız için değil, istediğim hayatı yaşamak için varlar" 04.05.2019