Mucizelere İnanır Mısın? (Düzenleniyor, 2. kez)

HAMİLESİN!!

Savaş'tan

  Dışarıdan 'Abicim uyan...' diye sesler gelince hemen kapının oraya gittim. Abisi olduğunu duyunca şaşırdım. Kapıya vardığımda Deniz'i o halde görünce daha da şaşırdım.

  Hemen Deniz'i kucakladığım gibi hastaneye götürmek için yola koyulduk. Aslında o kadar endişe edecek bir olay yoktu. Ama ya şaşkınlıktan bir şey olursa. Ben onsuz nasıl yaşardım? Yaşayamazdım ki. Onsuz yapamazdım.

Hastaneye vardığımızda acilin kapısından sedyeyle hemen aldılar Deniz'i. Tahlil yapıldı ve serum taktılar. Biz doktoru beklerken Deniz'in abisi söze girdi;

"Anne bu kılkuyruk kim?"

"Oğlum o ne biçim söz? O Deniz'in kocası."

Barış ya, babamın düşmanı. Deniz'in Abisimiymiş ki?

"Anne bu Savaş denen çocuğun babası nerede?"

"Oğlum buralardaydı"

"Gitti, babam gitti. Seni görmek istemediği için gitti."

"Savaş bak bilmediğin işlere karışma."

"Ben işleri gayet iyi biliyorum Barış Efendi. Babama neler yaptığını mesela..."

"Lan ben küçük bir çocuktum. Nasıl yapayım? Ne yapayım senin babana. Suçu olan varsa o da senin o Semih denen herifle benim Demir denen alçak babam. Şimdi de demek Denizimi kullanıyorlar."

"Ha-hayır Deniz kullanılmıyor."

"Oğlum neler diyosunuz böyle?"

"Annem, senin kocan ve o Semih denen adam yüzünden ben yıllarca--"

"YETERİN."

Denizin sesiyle susmuştuk.

"Ne oluyo ya burada? Ne yapıyorsunuz siz? Ne adamı ne düşmanı?"

Hemen yanına gittim ve destek olmak için kolundan tuttuğumda kolunu çekti.

"Sen beni kullanacak mıydın Savaş?"

"Hayır Deniz yok öyle bir şey."

"Deniz, abim, Savaş'lık bir şey değil, sizin aranız da boşu boşuna bozulmasın."

Bana ters ters baktıktan sonra abisine sıkı sıkı sarıldı.

"Abi neredeydin bunca sene neredeydin?"

"Anlatacağım, hepsini anlatacağım."

Onları orda bırakıp doktorun yanına gitmek için yol aldım. Uzun süre gelmemişti, bu ben de şüphe uyandırıcı bir hal almıştı. Doktorun yanına giderken doktorun da bana doğru geldiğini gördüğümde yavaşladım.

"Savaş Bey, karınızın hiçbir şeyi yok gayet iyi, ancak..."

"Ancak ne doktor bey ne?"

"Karınız hamile tebrik ederim."

"Ne?"

Şoka girmiştim. Böyle birşey imkansız ki. Nasıl olur? Doktora onaylar bir şekilde kafamı sallamamın ardından  Deniz'in yanına gittim.

"Savaş, doktor nerede?"

"Ben konuştum doktorla."

"Ee ne dedi? Hayır benim bir şeyim yok zaten de..."

"Bir şey yokmuş gayet iyisin."

"Biliyordum zaten. Hadi gidelim."

"Tamam annemlere söyleyelim bir şey olmadığını gidelim sonra da."