......................................................
Sabah erkenden uyandım. Yanımda duran kocama baktığımda hala uyuyor olduğunu gördüm.
"Savaş, hadi kalk!"
Mırıldanır bir şekilde;
"Ya bir git ya!"
CSavaş, kalk! Savaş hadi ya kalksana!"
İsyan eder bir şekilde karşımda yatan adama baktım. Biraz düşündükten sonra harekete geçtim;
"Savaşş! Kalk doğuruyorum! Savaşş!"
Aniden kalkıp üstünü değiştirmeye başladı.
"Savaş!?"
Bana anlamamış bir ifadeyle bakarak;
"Kızım sen doğurmuyor muydun?"
"Benim doğurduğum falan yok! Hem daha bu ayda ne doğurması? Ayrıca ben gerçekten doğuruyor olsam, üstünü mü değiştirecektin?Öyle olsun Savaş Bey!" deyip, odadan çıkıp aşağı indim.
Mutfağa bakarak, beş yıl önce makarna aradığımız aklıma gelince istemsiz bir şekilde gülümsedim. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım. O sırada hala uykusundan uyanamamış bir adet kocam geldi.
"Savaş?"
"Efendim?"
"Çok kızdın mı bana?"
"Ben sana kızar mıyım hayatımın anlamı?"
"Kızmazsın değil mi?"
"Tabii ki kızmam. Ama bunun öcünü alacağım, biliyorsun değil mi?"
"Savaş ama benim karnımda bebeğimiz var."
"Bak beni mest etmeyi nasıl da biliyorsun!"
Zafer gülümsememi attım ve işime geri döndüm. O da yanıma gelip yardım etmeye başladı.
Bir an aklıma korkulu rüyam olan kilo almış olabileceğim geldi. Bir daha asla kilo alamazdım. O hale gelmeyi asla ama asla istemiyordum.
"Savaş!?"
"Efendim bir tanem?"
"Ben kilo aldım değil mi? Eskisi gibi olacağım, kilo aldım değil mi?"
"Hayır hayatım. Kilo falan aldığın yok. Ayrıca sen nasıl olursan ol ben seni daima severim."
"Peki Savaş!"
"Hayatım, şu an neyin tribini yiyorum ben?"
"Bilmiyorum!"
"Sen ne giyeceksin akşama?"
"Bir şeyler giyerim."
"Olmaz hayatım! Gidip alalım."
"Hep fuzuli masraf yapıyorsun Savaş!"
"Tamam hayatım, bir şey demiyorum. Sen bilirsin."
"Sen ne zaman gideceksin Mertlerin yanına?"
Tam o sırada Savaş'ın telefonu çaldı.
"Sanırım cevap, telefonda." diyerek güldü ve telefonu açtı.
"Efendim Mert?"
".............."
"Tamam, birazdan kahvaltı edeceğim sonra gelirim."
"..............."
"Tamam, getiririm gelirken." deyip kapattı.
"Ne diyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucizelere İnanır Mısın? (Düzenleniyor, 2. kez)
JugendliteraturKadın çok sevdi, sadece sevdi. Tesadüfe inandı sadece, mucizeye inanmıyordu. Savaş karşısında mucizeye asla inanmayan bir kadın buldu. Aslında yaşadıklarının tümü mucizeydi belki de. Mucize istemek nedir ki? Mucize istemek kelebeğin öleceğini bile...