Öldü diye bildiğim birinin şu anda bana sarılıyor olması ne kadar güzel hissetirebilirse o kadar güzel hissettiriyordu.Gözlerim yaşarmıştı ama ağlamamaya çalışıyordum.O sarıldığı bedeni sıktıkça bende sıkıyor ve o da ağladığı için destek olmak istiyor ve sırtına hafifçe vuruyordum.Eminim ki şuan emniyet müdürü dahil herkes bize bakıyor.Sonunda benden ayrıldı ve arkamda beklediklerini gördüğü kızlara ve bizimkilerede teker teker sarıldı.O içten sarılmanın bana has olmamasına biraz bozulmuştum doğrusu..Ve emniyet müdürünün ona yaptığımız küçük saygısızlıktan ötürü masaya sertçe vurmasıyla irkildim.
-Burası sarılıp öpüşme yeri değil Jennie kalsın siz dışarı!
Hepimiz odanın önündeki boş bulduğumuz sandalyelere oturduk ve jennie'yi beklemeye başladık.Jennie'nin ağzından;
Emniyet müdürü ifademi almasının ardından beni saldı.Sağlık testim yapılmıştı ve birşeyim yoktu zaten.Çıktığımda hepsi beni bekliyordu.Beni görür görmez kızlar başıma toplandı.Hepsi dokunsan ağlayacak gibi duruyorlardı.
-Kızlar iyiyim ben problem yok,sakin olun.Karakolun önündeki cafeye gittik.Orda otururken jungkook'un olmadığını farkettim.Neredeydi acaba?Kızlara emniyet müdürüne birşey sormam gerektiğini söyleyip yanlarından ayrıldım ve jungkook'u bakınmaya başladım.En sonunda karakolun arka çıkışındaki merdivenlere oturmuş şekilde buldum onu.Bana arkası dönüktü bu yüzden geldiğimi farketmedi ve bende yavaş adımlarla gidip usulca yanına oturdum.Beni farkettiğinde bana doğru baktı.Bende kafamı ona doğru çevirdiğimde ağladığını farkettim.Ön taraftan vuran ve gözlerimi kamaştıran güneş ışığını önemsemeden;
-İyi misin?Jungkook iyi misin?
-Evet...
Sesi kısık ve çatlak çıkmıştı.
-Neden ağlıyorsun peki?
-Yardım edemediğim için...
-Kime?
-Jennie sana birşey soracağım.Eğer çok değer verdiğin biri zor zamanlar geçirdiyse ve halada geçiriyorsa,ama sen ondan utandığın,çekindiğin,ve yanlış anlaşılmaktan korktuğun için yanında olamıyorsan ne yaparsın?Jennie'nin ağzından;
Doğrusu bunu sorarken söz konusu kişinin ben olduğumu da düşünmedim değil.Ama imkansızdı nasıl olsa.Beni sevmesi,hoşlanması.Bugüne kadar hoşlandığım kimse beni sevmemişti zaten.Bir dakika...Sanırım ondan hoşlanıyorum.Bu en olmaması gereken şeydi.Niye bilmiyorum ama karşılıklı sevgi her ne kadar filmlerde çok güzel,etkileyici ve romantik gözüksede gerçek hayatta biraz tedirgin ve huzursuz edebiliyor..Gerçi ben niye benden hoşlandığı tanısına varmıştım ki?O kişi ben olamazdım çünkü yeni tanışmıştık ve konuşmamıştık bile.Demek ki hoşlandığı başka biri var diye düşünüp kendi kendime biraz hayal kırıklığına uğramadım değil..
-Ona açıl jungkook.
-N-ne?
Biraz hızlı gitmiş ve kafamda kurduğum hikayeye göre yanıtlamıştım galiba sorusunu..
-Iıı söyle diyorum yani ona.Ondan çekindiğini,yanında olmak istediğini,destek olmak istediğini...Ve aklında başka ne varsa.Bu kişi bir arkadaşın olabilir,bir akraban olabilir,herkes olabilir..Birde sevdiğin kız olabilir tabii..
-Anladım,teşekkür ederim.Beni anladın,yardımın için teşekkürler.Ona açılacağım.Rose'nin ağzından;
Çok mutluyum ve geri yaşam enerjisiyle dolmuştum.İlaç gibi gelmişti Jennie'nin gelişi.İçim içime sığmıyor ve yerimde duramıyordum.En sonunda kurtlarımızı dökelim diye(😂)bir parti düzenleme fikri geldi aklıma.
-Kızlaar!Bu mutluluğumuzu ve bu güzel günü taçlandırıp üzerimizdeki huzursuzluğu atmak adına bir parti vermeye ne dersiniz??
Hepsi bir ağızdan evet deyince parti hazırlıklarına başladım.Herkes biraz kalabalık ve tam bir parti olması adına bir-iki arkadaşını da getirecekti.Birkaç saat sonra herkese duyurmuştuk zaten.Kapı çaldı.Açtığımda karşımda jimin'i ve endişeli surat ifadesini farkettim.Biraz gergin gibiydi.
-Parti veriyormuşsunuz sanırım..
-Evet.Geliyorsun değil mi?Darılırım bak.
-Tabiki de geliyorum.Ama buraya onun için değil sana birşey sormak için geldim.Aslında onun için yani ilgili.Lafı ağzında geveliyor bir türlü söyleyemiyordu ne söyleyecekse.En sonunda bir kağıt çıkarttı cebinden.
-Söyleyemezsen diye yazmıştım,biraz utanıyorumda...
Kağıdı açıp okuduğumda sevimli ve gür bir ses tonuyla;
-Eveeet!
Dedim ve ona sarıldım.Biraz şaşırmıştı.Bana sadece baloya beraber gitmemiz için teklifte bulunmuştu oysaki.Biraz abartmıştım sanırım..
Bana çok içten bir şekilde görüşürüz demesinin ardından kalbim küt küt çarpsada kapıyı kapayıp parti hazırlıklarına devam etmeye başladım.Lisa'nın ağzından;
Jennie burda,çok mutluyum bu yüzden.Ama sorunda burda"bu yüzden"sadece bu yüzden.Üzülmek,kahrolmak ve pişmanlığımı dibine kadar yaşamak için de sebeplerim var yani.Hala Jısoo'ya çok gıcık oluyorum.O çocuğu kullanıyor,üstelik hoşlantımı bile bile..Nasıl bu kadar zalim ve acımasız olabiliyor..?Ama ben hala akıllanmayıp Namjoon'un gözüne girebilmek ve ona güzel gözükebilmek için uğraşıyorum.Üstelik bana bilip bilmeden attığı ağır iftiraya rağmen.Ne kadar da acınası ve salağım!.
Şu an yapacağım makyaja kadar herşeyim hazır mesela.Neden?Namjoon güzel olduğumu düşünsün..Gerçekten çok saçmalardığımı düşünmeye başladım son zamanlarda.İnsanlar neler yaşıyor oysaki..Benimkide dertmi.En iyi örnek jennie mesela..Ahhh aptal kafam.O sırada aklıma birşey geldi.Ben baloya kiminle gidecektim?Jın olmaz,onu hiç tanımıyorum kavalyem olur musun diyemem haliyle çocuğa;Jımın'le zaten Rose gidiyor onlarında aralarında birşey olduğunu düşüneceğim artık..Her neyse...;Namjoon'a girmiyorum bile o biricik tek aşkı jisoosuyla gitsin.Geriye tek bir seçenek kalıyor."Jungkook"en azından onunla muhabbetimiz var.Bildiğim kadarıyla gideceği kimse de yok.Bence reddetmez..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғʀɪᴇɴᴅ ᷯ ͤ ᷠ ᷜ ͦ ͦ ᷜ
FanfictionToz pembeydi hayatım,taki bazı şeyler değişene ve ben büyüyene kadar...