-Jennie neden yerdesin?Ne oldu?
Hiçbir şey demiyordu.Bense ellerini avuç içime almış ve yanına eğilmiş ne olduğunu anlmaya çalışıyordum.
-Soyunma odasında kilitli kaldım ve açmam zamanımı aldı.Geciktim üzgünüm.
Dediğimde bana imalı bir bakış attı.
-J-jungkook seni görmek istemiyorum.Lütfen bana bir daha yaklaşma.Ç-çünkü,çünkü artık seni sevmiyorum.Benden uzak dur ve sakın yanımda olma!
Söylediği son cümlede sesini yükseltmiş ve ağlamaya başlamıştı.
Neler oluyordu?Bir anda ne değişmişti?Şaka mı yapıyordu?Onu anlamaya çalışıyor ama anlayamıyordum.Onu çözemiyordum çünkü hiçbir anı diğerini tutmuyordu.
-Jennie neden böyle davranıyorsun?Neden şimdi benimle bağını koparmak istiyorsun?Hani beni bulmuşken bir daha bırakmayacak ve daima yanımda olacaktın?Hani benim için çok çabalımış ve çok acı çekmiştin?Ne değişti şimdi Jennie söylesene!!
Bende dayanamamış ve yaşlarımı serbest bırakmıştım.Neden şimdi ayrılmak istiyordu?Neden banada kendinede bunu yapıyordu?Onu anlayamıyordum,anlayamamıştım,ve sanırım hiçbir zaman anlayamayacaktım...
-Git buradan!
Deyip beni omzumdan sertçe arkaya ittirmesinin ardından yanımdan kalktı.
-Duymadın herhalde,sana burdan git ve bana bir daha asla yaklaşma dedim!
Diye tekrardan çıkıştığında yavaşça yerimden kalktım ve tel kapıya doğru ilerledim.Eşyalarımı topladım ve okuldan çıkacağım sırada bağırırak ağkadığını duydum.Belliydi acı çekiyordu.Birkaç dakikalığına gitmiştim ve o süre boyunca ne düşünmüş olabirdi ki?
Ona karşı hata yapmamak için sürekli diken üstündeydim.Onu rahatsız etmemek,sıkmamak için,yanımdayken mutlu ve keyifli olabilmesi için herşeyi yapmıştım fakat şimdi yine ayrıydık.
Okul binasından uzaklaşırken hala ağlama seslerini duyuyordum.Bağırıyordu gıtlağını yırtarcasına ve anladığım kadarıyla şu anda kriz geçiriyordu.Yanında olmak istiyordum.Ona aşıktım hemde sırılsıklam.Ona olan ve her gün artan sevgime karşılık şimdi kendimi tutacak ve yanına gitmeyecektim.Bir kereliğine olsun kendime engel olup yanında olmaya çalışmayacaktım çünkü onunda aynı benim gibi yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.
Sahile gitmeyecektim kafamı dinlemeye.Anılarımızı kafamda canlandırırsam daha çok acı çekecektim çünkü.Onun yerine evin yakınlarındaki çay bahçesine gitmiştim.
Eve döndüğümde saat 12.00'yi geçmişti.Ağlamaktan kıpkırmızıydım tahminimce fakat umrumda değildi.Ne olduğunu sormaları bile umrumda değildi.
Kapıyı Jimin açmıştı
-Hey kook neler oldu iyi misin?
-Beni yalnız bırak!
Odama çekildiğimde üzerimi değiştirmiş rahat bir şeyler giymemin ardından kendimi yatağa atmış ellerimi karnımda birleştirmiş derin düşüncelere dalmıştım.
Çok geçmeden aklıma Jennie gelmişti,gerçi hiç çıkmıyordu ki...Nasıldı acaba?Onu okulda çok kötü bir halde bırakmıştım ve açıkçası vicdan azabı çekiyordum.
-Selam Rose beni pek sevmediğini biliyorum fakat bir şey soracaktım.
-Jennie'yi gördün mü?
Bana yönelttiği soru karşısında biraz şaşırsamda belli etmedim.
Anlaşılan Jennie kimseye haber vermemişti.
-H-hayır
Dedim ve gidecekken;
-Ne soracaktın?
-Önemli bir şey değildi.
Hemen eve girip montumu ve telefonumu alıp çıktım.Jennie bu saate kadar eve gelmiş olmalıydı.
O an aklıma gelen şeyle duraksamıştım.
Jennie'nin babası hala aranıyordu ve ben onu gecenin bu saatine kadar o ıssız yerde ve okulda yalnız bırakmıştım.Düşündükçe ter döküyordum ama babasının okula kadar girmesi fazla cesaret isteyen bir işti.Yinede Jennie'yi merak ettiğimden adımları hızlandırdım ve koşmaya başladım.
-Jennie neredesin?Sana diyorum neredesin!?
Bir yandan bağırıyor bir yandanda bakmaya spor salonundan başladığım okulu arıyordum.Ama ses yoktu.
Okuldan çıkıp sahile veya gidebileceği başka yerlere bakmaya karar vermiştim ki yan sınıftan burun çekme sesleri geldiğini duydum.
Kabul ediyorum korkuyordum ve yan sınıftaki kişinin Jennie olmama ihtimali beni daha da tedirgin ediyordu.Ama onu bulana kadar her köşeye bakacaktım.
Sınıfa doğru adımladığımda kapının aralık olduğunu ve içerden gelen sesin azda olsa arttığını farkettim.
-Jennie!
İçeri girer girmez karanlık sınıfın kuytu bir köşesinde oturan Jennie'yi görmüştüm ve ona seslenmemin hemen ardından koşarak yanına gidip onu iki kolumun arasına aldım.
-Neden hala buradasın Jennie!?Neden eve dönmedin!?Ve gittiğimden beri ağlıyor musun?
-Sayılır.Bir ara güvenlik beni görüp kovalamıştı bende buraya saklandım.
Deyip kıkırdadı.
-Jennie lütfen gülme herkes seni arıyor.
-Umurumda değil Jungkook.Benim kimsem yok artık.Yalnızım ben.Arkadaşlarım yok,ailem yok,sen yoksun...
-Jennie ne diyorsun!Senin her zaman yanındayım.
-Değilsin Jungkook.Olmayacaksında.İstemiyorum seni.Kimseyi...
Yüzünde buruk bir gülümsemeyle söylediklerinin ardından söylediklerimle yine ciddi bir ifade takınmıştı.
-Neden Jennie!?Doğru düzgün açıkla şunu bu gün ben geldikten sonra bir anda farklı davranmaya başladın.Anlam veremiyorum birkaç dakika içinde ne değişmiş olabilir ki?
-Yalnızca seni istemiyorum artık.Sana yakın olamam ve seninle vakit geçiremem Jungkook.
-Peki neden!?
-Çok fazla soru soruyorsun Jungkook.Şimdi git!
-Benimle yakın olmak veya çıkmak istemiyo olabilirsin ama en başta sana değer verdiğim için seni burada bırakıp gitmeyeceğim.
-Hiçbiryere gelmiyorum seninle.Şimdi git birazdan eve döneceğim.
Seninle çıkamam,seni sevemem,sana dokunamam,yanında olamam ve sana yaklaşamam Jungkook.Çünkü aynı şeyleri tekrar yaşamayacağım ve sana zarar vermesine izin vermeyeceğim...
Okul kapısında bir süre beklememin ardından dediği gibi gelmişti ve bende ses çıkarmadan oradan uzaklaşmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғʀɪᴇɴᴅ ᷯ ͤ ᷠ ᷜ ͦ ͦ ᷜ
FanfictionToz pembeydi hayatım,taki bazı şeyler değişene ve ben büyüyene kadar...