-Selam jungkook!
-Birşey mi oldu?
-Sana birşey sormak için gelmiştim aslında.Partiye herkes eşleriyle gidiyor ve senin de eşin yok benim de benimle gelir misin diyecektim.
Biraz düşündü ve hafif suratı asıldı.Canı başka birşeye mi sıkılmıştı yoksa başka biriyle mi gidecekti acaba?
-İstemiyorsan söyleyebilirsin darılmam.
Kısık çıkan sesi ve hafif üzgün suratıyla;
-Yoo,sorun değil seninle gelirim.
dedi.Üstüne gitmek istemedim..
Jungkook'un ağzından;
Partiye gitmek için çok heyecanlıyım,lakin şu ana kadar.Lisa iyi birine benziyordu fakat jennie'ye teklif edecektim.Onunla dans etmek,eğlenmek,zaman geçirmek..Cidden içerlemiştim doğrusu ama bir kızı kırmakta olmazdı.
Bahçeye çıktım bende evin havasız ve sıkıcı ortamından uzaklaşmak için;
Banka oturdum ve öylece gökyüzünü izlerken Jennie'nin sesini duydum.
Çok neşeli ve heyecanlı bir şekilde yanıma gelip oturdu.-Napıyosun burda tek başına?
-Hiiç,oturuyorum işte.
O çok neşeliydi belli ki,benide mutlu ediyordu ama yinede mutsuz çıkan sesimden anlamış olacak ki..
-İyi misin cidden?
Sesimi biraz daha heyecanla çıkarmaya çalışarak iyi olduğumu söyledim.
-Sana bir teklifte bulunacağım.Partiye benimle gelmek ister misin?Aslında senden beklemiştim doğrusunu söylemek gerekirse ama sevgilin ya da gideceğin biri var mı bilemedim.Varsa söyle üzülmem.
Cidden çok çaresiz hissetmiştim kendimi.Sevdiğim kıza teklif edememiş üstüne bana ettiği teklifide reddedecektim..Keşke Lisa'yı kibarca reddedebilseydim ama hiç beceremem öyle işleri.
-Jennie çok üzgünüm seninle gelmek çok ister...
-Sorun değil jungkook.Ben tek giderim çok takmam öyle şeyleri..
Yine neşeli durmaya çalışsada içerlendiğini anlamıştım.Ve kalkıp gitmişti zaten söylediği o içimi parçalayan cümlenin ardından.
Lisa'nın ağzından;
Parti yarın.Çok heyecanlı!Yaklaşık iki haftadır bu partiye hazırlanıyoruz.
Bu akşam duş aldım ve saçlarıma bakım yaptım.Herşeyimi hazırladım ve yarın göz altlarım mor olarak uyanmamak için erkenden yattım.
Uyuyamadım bir türlü,yatakta debelenip duruyordum.
Kalkıp bir bardak su içtim ve geri yatacakken kapı tıklandı.Jennie girdi içeri.O da uyuyamamış sanırım.
-Heyecanlı mısın?
-Çok değil
Demesinin ardından biraz şaşırmıştım doğrusu.
-Kiminle gideceksin?
-Kimseyle..
-Nasıl yaaa..Olmaz öyle şey.Senin için düzenlenen bir partiye tek başına gidemezsin unnie..!-Aslında teklif ettim ama kabul etmedi.Neyse sana sormak lazım bana dediğine göre senin vardır gideceğin birileri.Kim o şanslı çocuk?
-Jun..
Kapının sertçe açılmasıyla laf ağzıma tıkıldı.
Jısoo gelmiş.Ona uyuz olsamda hala seviyorum jisooyu ama gerçekten yaptığı ve hala sürdürdüğü oyun hiç hoş değil...Biraz yarınla ilgili konuştuk ve dağıldık zaten.
Ertesi gün akşama doğru hepimiz hazırdık.Evden çıktım ve Jungkook'un yanına gittim.Arabasıyla partinin başlamasına 10-15 dakika kala oraya gittik.Herkes gelmişti.Jennie hariç.
Rose ve jimin beraber bir masanın başında oturmuş bir yandan muhabbet ediyor bir yandanda partinin başlamasını bekliyorlardı.
Namjoonla Jisoo ise bizim yanımızdalardı.Her onlara bakışımda sinirim dahada katlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғʀɪᴇɴᴅ ᷯ ͤ ᷠ ᷜ ͦ ͦ ᷜ
FanfictionToz pembeydi hayatım,taki bazı şeyler değişene ve ben büyüyene kadar...