Okuldan döndükten sonra misafirim olan Yoongi'yle vakit geçirmiştim.Ramen yapıp yemiş,çeşitli komedi filmleri izlemiş ve ortak okuduğumuz kitaplar hakkında konuşmuştuk.Ardından bana bir şey söyleyeceğini söyleyip beni yanına oturtmuştu.
-Hani bana demiştin ya"Neden".Neden geliyordum bir anda verdiğim bir kararla.Neden peşinden sürüklenmiştim.Neden koreye gelmiş,neden senin evinde kalmıştım.Sana biraz mantıksız geliyor biliyorum Jennie fakat daha fazla söylemeden edemeyeceğim.Zaten günlerdir seni kandırıyormuş gibi hissediyorum.Neden geldim biliyor musun?
Senden hoşlanıyordum.
Ben gözyaşlarıma engel olamazken o konuşmaya devam ediyordu.
Evet senden hoşlanıyordum,hemde geldiğin ilk günden beri.Nasıl oldu bilmiyorum ama gerçekten bunun yersiz ve saçma olduğunun farkındayım.Lütfen aramız açılmasın sana teklifte bulunmayacağım yalnızca bilmeni istedim hepsi bu.
Neden ağlıyordum bilmiyordum.Belki ona güvenmiş olup sonrasında bu itirafı duymak kötü hissettirmişti.Belkide çok masumca sevdiğini ve ona hiçbir zaman karşılık veremeyeceğimi bildiğimdendi.
Ne yapacağımı bilemesemde o an onunla konuşmamın sağlıklı olmayacağını düşündüğümden titreyen ellerimden destek alıp yerdeki oturduğumuz minderden kalktım.Yavaş adımlarla odayı terkedeceğim sırada sarmaş dolaş odamın kapısında dikilen çifti gördüğümde bu vaadimdimden vazgeçtim.Bir kollarını Jungkook'a sarmış Lisaya bir gözlerini bana dikmiş tepkimi ölçen Jungkook'a bakıyordum.
Ardından Jungkook'u omzundan sertçe ittirip kapının önünden çekilmelerini sağladım.İttirmemle ayrılmışlardı.Bende gözümden düşen yaşlarımı saklamaya çalışarak odadan çıkıp gittim.
Banyodaydım ve ağlıyordum.Tabii ağlamak sadece gözlerinin dolması ve gözyaşı akıtmaksa...Gülüyordum..Kendime gülüyordum.Nasıl bir hale geldiğime,nasıl bir durumda olduğuma gülüyordum.Acınası halime,acınası hallerine gülüyordum...
-Jennie,lütfen kapıyı açar mısın?Zor kullanmak istemiyorum.
-Git burdan!
-Sen ordan çıkana kadar gitmeyeceğim Jennie.
Lisa ve Yoongi ne yapıyordu bilmiyordum ama Jungkook inatla kapıda beklemeye devam ediyordu ve bu sahne bana bir yerden tanıdık geliyordu.
Şu an babama rağmen o günde olmak isterdim.
Jungkook'un saatlerce beklemesinin ardından omzunda uyuduğum güne,o zamanlar ona aşık olmasamda kokusunu içime çektiğim,onun gerçek yüzünü görmeyip masum ve sevecen yüzümü ona gösterdiğim güne...
Şimdide aynısınımı yapmalıydım.Sakinleşince ona kapıyı açmalı,tekrardan ona yaklaşmalı mıydım?Asla!!
Gerekirse o bütün gün orada bekleyecek bende bütün gün burada oturup ağlayacak aynalara,duvarlara içimi dökecektim.Ama zaten buna gerek kalmadı.
-Jennie benim merak etme çıkar mısın artık herkesi yolladım.Konuşalım.
Rose'un sesiydi.Bana iyi gelecek tek kişi oydu zaten şuan.
Daha fazla büyütmemek ve ilgi odağı olmamak için kapıyı açtım ve karşımda dikilen Rose'u bileğinden tutup anlattıklarımı duymayacakları bir odaya götürdüm.
Yoongi'nin ağzından;
Sanırım söylememeliydim.Doğru yer ve zaman değildi,en kötüsüde bana bir daha güvenmeyecekti.En azından öyle hissediyordum.
Takıldığım nokta ise Jungkook denilen o çocuğun kapıda o kızla sarmaş dolaş ne yapıyor olduğuydu.Mantıklı düşünmek gerekirse romantik bir an yaşayacaksanda bunu başkasının odasında kapı dinlerken yapmazsın.Başka ve normal bir açıklaması olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғʀɪᴇɴᴅ ᷯ ͤ ᷠ ᷜ ͦ ͦ ᷜ
FanfictionToz pembeydi hayatım,taki bazı şeyler değişene ve ben büyüyene kadar...