DELİ KIZ...

10 2 0
                                    

Son baharın son aylarındaydık...
Hava koşulları gid gide soğuğa erişiyordu... Ama yinede en sevdiğim mevsim sonbahar dı... Sabahın en erken vakitlerinde yeniden iş  bulmak için erkenden kalktım, banyoya gittim  duş aldıktan hemen sonra gardrobuma bakındım... Beyaz uzun tişört, siyah deri çeket ve beyaz bir sort giydim...

Hemen aşağıya indim... Emir yine enfes bir masa hazırlamıştı, ama buna hiç zamanım yoktu. Ben hızlı bir telaş içinde akşam verdiğim iş görüşmesine yetişmem lazımdı. Hemen kapıya doğru koşup ayakabılarımı giymeye çalıştım. Emir bana bakıp

"Ee kahvaltı?"

"İnan hiç vaktim yok emir yolda yerim ber şeyler..."

Diyip boy aynasından kendime baktım... Simsiyah giyinerek ilk günden işe alınmamak istemezdim.Bu yüzden günlük giyindim.Emire dönüp

"Devrim le ne oldu?"

"Hiç bu akşam yemeğe çıkaracağım"

"Şimdiden ,iyi eylenceler selam söylersin..."

"Olur söylerim..."

"Hadi çıktım bayy"

"Bay"

Evden ve bahçeden çıktıktan sonra yürümeye başladım... Yarım saat yürüdüm. Kaldırımda yavaş yavaş ilerlerken koluma çarpıp önüme geçen bir kiz ile olduğum yerde dura kaldım... Ayaklarında beyaz bir spor ayakkabı, siyah kot şortu,beyaz tişörtü ve birde garson önlüğü vardı... Ellerinde bir kaçta poşet...Ama en çok dikkatimi çeken saçları...  Altınsarısı saçları kalçasını geçiyordu. İNCE VE DÜZ...
Ona bakıp bağırdım.

"Ne yapıyorsun bee doğru düzgün yürümeyi bilmez misin sen?"

Bana bakıp "Özür dilerim..."

"  Özür  dilemeyi biliyorsun,  önüne bakıp yürümeyi de  bil bence "

Bana bakıp gülümsedi,

"Ne o komik bir durumu var gülüyorsun?"

"Adını öğrene bilirmiyim?"

"Hayır canım yoldan geçen budalalara adımı söylemem"

Tekrardan yanından geçip yürümeye devam ettim. peşimden bağırarak,

"GÖRKEM..."

Dedi , arkamı dönüp ona baktım... Bana gülümseyip tekrardan sordu:

"Senin adın ne?"

Dedi ve ona yaklaşıp yüzünü inceledim... Mavi  gözleri tarçın renkte olan  kaşları ile ahenk içinde idi. Uzun kirpikleri sarı ama maskara sürdüğü için siyaha bürünmüştü.Büyüleyici... ve yanağında derin bir Gamze'si vardı... Yüzü o kada güzeldi ki,

Ben de ona ince bir ses tonu ile

"HAZAN, benim adımda Hazan..."

Dedim hemen iki elindeki poşetleri bir elinde toplayıp,

"Memnun oldum"

dedi koca bir gülümseme ile,elini uzatıp.

"Memnun oldum..."

Dedim aynı şeklinde... Bana beraber yürümeyi teklif etti BEN  de kabul edip yavaşça ilerledik. bana dönüp

"Bir şey sora bilirmiyim?"

"Tabi"

"Şu an bir iş'de çalışıyor musun?"

"Aslında buraya da iş bulmak için geldim" dedim...

Bedenim'in Katili...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin