Ben gözlerimi tekrardan açtığımda saat 09:56'dı. öğlen' nin ortasında uyuduğum için bir daha uykuya dalamadım. uyku uymayınca dışarı çıkmaya karar verdim... Hemen banyoya girip, duş aldım. Islak olan saçlarımı kurutup, fön çektim, açık bırakıp önlerine hafif dalgalar attım. Makyaj her zamanki gibi yine abartmadan yaptım. Gardrobuma yönelince sıranın kiyafetlerde olduğunu anladım. Şişme siyah montunu altına bordo bir bagazli giydim... Annem'in bana küçüklüğümden bıraktığı bir kolye vardı... Uzun ince gümüş zinciri olan yuvarlak bir çemberin içinde küçüK taşlardan var olmuş bir çınar ağacı... Takı olarak sadece onu taşırım.Kazağın üzerine çıkarıp belirginleştirdim.Beyaz bir kot giydim kemerini takip sarı, bordo, saks mavi kareli atkımıda alıp, aşağıya indim... Siyah deri botlarımıda giyip evden ayrıldım... Hemen bahçe kapısını kapatıp, evden ayrıldım. öncelikle hastaneye devrimi ziyarete gittim... Koridorda Emiri göremeyince biraz işkillendim. ama Emiri gözle görmem kısa sürdü... yarı açık olan devrimin saçını okşayarak konuşan Emirin Devrimin odasında olduğunu anladım.kapıyı tıklayıp içeriye girmek için hazırlandım.
taki "Gir..." sesini duyana kadar.
İçeri girdiğimde Devrim güç bela boynunu bana çevirip selam verdi.Hemen elinden tutup sıkı sıkı tutum. Ve kucak dolusu gülücüklerimi önüne sundum.Bana bakıp aynı tepkiyi o ada bana yaptı... Emirle iki kelime konuşup hastaneden ayrıldım... Çünkü gece olduğu için görüş saati yarım saatti.
Hastaneden ayrıldıktan sonra bir taksiye binip sahil kenarına geldim... Devasa kayalıkların olduğu bu sahil o gece bana derin huzurunu yolladı. Oturduğum kayalığın soğuk olmasına aldırış bile etmeden, bulduğum ilk yere oturdum.Derin derin ufuklara vara bilecek mişim gibi baktım. Ben bu muazzam manzaraya doymaya çalışırken birden yanım oturup sırtıma kimsenin göremeyeceği şekilde tutuğu silahı belime dayadı.Ben kafamı çevirip ona bakınca gözlerim e inanamadım... Bu bu bardan beri musallat olan ERHAN dı.Bana barda göre bilecegim bir mektup yazıp hayatımdan def olup gitti... Gitmesi benim dünyanın en mutlu kızı olmama neden oldu. yazdığı mektupta tıpkı ondan korktugum gibi eski defterlerde bir sahne yazmıştı... baş belası bir pisliğin tekiydi...
............HAZAN............
Ben seni gerçekten seviyorum...daha on altı yaşında başlamıştık her ikimizde bu barda çalışmaya.Benden korkmanı istemiyorum.Hem neden benden korkuyorsun ki insan hiç sevdiği insana dokunmadan seve bilir mi? hıı. Ben sadece o gün barda yanlız kaldığımız için fırsatı değerlendirmek istiyordum... Herkesin gittiğini kontrol ederken sende tezgahta çalışıyordunBüyük bir acemilikle bende içeri taraftan bar kapısını kapatıp kilitledim. Engel olmasın diye de anahtarları masaya bıraktım. Sana dönünce ise gözüme çok güzel görünüyor dun. Arkandan gelip sana sarılınca ve boş boynunu öpümce verdiğin tepkiyi hiç anlamamıştım zaten. beni zorlamaman için ise bağladım seni bardaağlamanı bile aldırış etmeden sana saldırdım... Senin kurtulmak için debelendiğini görünce yanlış bir sey yaptığımın farkın vardım.Ama ne malumdu ki beni polise yada bir başkasına söyleyeceğini o yüzden seni bayıltıp, seni büyük boss un odasına kucağında çıkardım... Ve orada cilet ile sırtına açtığım derin yaralar... Seni korkutmaya yetmişti. " Eğer beni birine söylersen,senin evine gelir boğarım ..." demiştim .Bu yüzden seni korkutmaya yetmişti... Ve bu hadise bir müddet unutulsun diye şehri terk ediyorum... Ama hemen heveslenme GERİ DÖNECEĞİM...!
"kimseye beli etmeden ayağa kalk ve yanımdan yürümeye özen göster..."
Dik kafalığımı koruyarak,
"Söylediğin hiç bir şeyi yapmıyacam!"
Silahlı dahada sokup canının yanmasın sebep oldu... Ve hemen sözünü tekrarladı.Mecbur kaldığım için ayağa kalktım.Bana bakıp sırıttı.Yanyana yürümeye başladık ve verdiği komut ile arabayı işaret etti... Arabaya doğru yürüdük... Arabanın ön kapısını açarak,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bedenim'in Katili...
Mystery / ThrillerİLK cinayet ne kadarda bana acı çektirse tranva yaşatsa... seri katil, adeta psikopat olmama neden oldu. Cinayet işlemek bana artık acı vermiyordu.Ben yaşadıklarımın bedelini ödiyordum sadece... insanlığın öldüğü bu dönemde kan dökmek sadece bir zev...