18.ARSIZ...

17 0 0
                                    

'Hani insanlar hep der yaa"Adam gibi sev..." işte öyle olmuyor...Ve her nefeste her hecede her gecede düşüyor yüreyine ufak bir kor ateş. Kabul et... Evet ve bende kabul ederim ki salam papuç değilim kabul ederim ki ruh halim berbat hatta hasta...Kabul ederim ki iyi bir insan deyilim belkide olmaya çabalamadığım için...Neyse ne!! Benim huyumda suyum da bu acaba Hazan beni nasıl biri biliyordur...' Ben içimden böyle geçirirken tekrardan düşündüm ve ' Kesin Hazan da beni budalanın teki biliyordur.' Ki pek te doğru sayılmam...Kan içinde kalan elimi kazağımın altındaki kolyeyi çıkarmak için e attım...Ama elim kayıp birşeyin peşinde olduğunun farkındaydı.'Nerede bu?' içimdeki ses bana birşeylerin ters gittiğinin sinyallerini zehirli bir ok gibi kalbime sapladı.Her iki elimi bedenime sürdüm, pantolonumun ceplerine baktım ki orada ne arasın.Kolye benim için çok önemliydi..."Acaba bir yerde mi düşürdüm?" hemen arabaya doğru hızlı adımlar ile yürüdüm daha doğrusu koştum...Kapıyı açıp sanki yatağa uçar gibi uçtum. Ama her yeri didik didik aramama rağmen yok!.Deliricem. O arada telefonum çaldı ve ekranda

"Küçük cadı" diye kaydettiğim Hazan...Arayan Hazan dı...

"Ne var çabuk söyle!" O an sınırlı olduğum için biraz sert çıkmıştım ama hak ettiğim cevaplar daha ağır geldi.

"Heyy sen nasıl olurda benimle böyle konuşursun? Çırağın mıyım?"

"SANKİ BİRAZ UKÂLASIN.HADİ SÖYLE NE DİYİCEKSEN"

"Evet şimdi ukâlayım ve kolyenin bende olduğunu da söylersem tam bir Küstah ukala olacağım demi HII ne dersin?" telefonun arkasından sanki fon müziği gibi gelen kıkırdamalarını şimdiden deli eti beni...Kendi kendime nefes çekip,

"Hazan bak o kolye benim için çok önemli eğer başına bir iş
gel-"
"Sen çok konuştun susta sana soracağım soruya cevap ver!Benim hal halımın nazar boncuğu neden senin kolyende yada Nerede buldun onu?"

'İşte şimdi hapı yuttum...Ben ne diyicem bu meraklı Cadıya ?' ben içimden kendime küfürleri sayarken tekrar kulağıma Hazanın sesi yankılandı.

"Peki şimdiki odak noktası nedir Ufuk bey katilikten hırsızlığa mı başladınız?"

"Hey benim ile konuşurken kelimelerine dikkat et! Ben hiç hırsızlık yapmadım yapmamda"

"Tabi tabi kalbimi çal-"

'Dur bir dakika Hazan ne dedi az önce ?' Ben hemen o meşhur gülüşümü uyandırıp,

"Eee ne yapmış Ufuk kalbini "

"Ne kalbi be sen yanlış duydun hı hı sen yanlış duydu"Ve bir anda hoparlör sesi...

" dıd dıd dıd..."

'Ne zaman'a kadar kaçacaksın Hazan?' Bir şeyler yapmam lazımdı kolyeyi o Cadının elinden almam lazımdı...'Ne tür birşey planlasamda onu hald etsem?' Arabaya binip Görkem 'in evini terk ettim...Arabada kendi kendime düşünüp,'Ne arsız kız bu...Daha az evvel öptü şimdi ise dala geçiyor tuhaf çok tuhaf...' Ve gaza basıp sırıttım. 'Ama sende haklısın cadı boynuna yapısında bendim senin bir suçun yok...'

HAZANIN AĞZINDAN

Görkem biraz uyumak isteyince ona engel olmadım çünkü ciddi anlamda kendini toparlaması gerekiyordu.Ki biliyorum ki Sevdiği adam ona geri dönecek çünkü Görkem...Ona duyduğu aşkı içine sığdıramıyor sürekli kitap yazarak resmini çizerek ismini kaleme alarak dile getiriyordu...Ve yanımdan kalkıp karşıdaki basamakları camdan tutulacak yerleri ise grinin elli tonu olan demirden tutarak usul usul yukari kata yani odasına gitti."AŞIK..." dedim kendi kendime gerçektende aşık...Ve kafamı tekrardan yere çekip ayağa kalktım."Evet oyun başlasın BUDALA...Bakalım galip kim olacak?"cebime attığım elimi geri çekerek telefonumu çıkardım.Ve boşta kalan elimi ise diyer cebime.Yani kolyeye. Kolyeyi ucundan tutup alnımın hizasına getirerek telefonu kulağıma götürdüm..Ama beklemediğim bir ses tonu ile Ufuk...

Bedenim'in Katili...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin