"Parmak uçlarımı yaktım...Gönlüne dokununca yüreğimde beslediğim acı yüreğine bulaşmasın diye..."
Geldim Görkemin evine geldim...Kapıya ağlaya ağlaya gittim ve dizlerimin üzerine çökerek oturdum.Ağladım kim benim gibi bir duruma düşerdi ki,kim benim hibi kendini kullanılmış hissederdi?Ne şimdi bu hayatın bana sunduğu pislik mi?yada acımasız zehirli bir okun kalbime saplanması mı? Yada ne bilim hayalimi süsleyen adamın bir anda acımasız intikamı mı?...Bilmiyordum inanın hiç bilmiyordum.Ağladım hıçkırıklar eşliğinde ağladım.Kapı açıldı ve beni aynı pozisyonda iki defa Gören Görkem,
"Hazan dönmüşsün..."Ve yanıma eğilerek güler yüzü kay böldü yüzüme bakarken,
"Ağladım mı sen?!"Kaşlarını çatarak,Bana baktı ve koluma girerek beni kaldırdı.Yine salona geçtik yine o koltuğa bu defa sırt üstü uzandım.Görkem yanıma oturdu ve tek elini omuzuma katarak,
"Ne oldu sana güzelim?"Dedi...Bana ne olduğunu duyduğunda bana acıyacağından emindim.Ama saklayamam...Göz yaşlarımı silerek doğruldum,
"Görkem...Ufuk gitti..."Görkem şaşkın şaşkın suratıma bakarak,
"Ne nasıl nereye gitti düzgün anlatsana be kızım şunu!!"
Görkem baktım anlatmak istedim olmadı boğazımdaki yumru buna izin vermedi.Ama yinede güç bela söylemeye çalıştım.
"Görkem Ufuk bana 'Beni seviyor musun?' dedi...Ve bende onu sevdiğimi söyledim...Ve "Görkem bana bakarak,
"Ne?"Nasıl söyleyeceğim ben? Ama elini koluma atıp bana baktı,"Bana her şeyi anlata bilirsin " Rahatlattı.Ve gözlerimi kapattım.Böyle daha iyi söyleye bilirdim.
"Ve birlikte olduk..."Görkem,
"Eee"Ve o acı ile beraber ağladım,
"Be beraber olduğumuzun sabahı kaçmıştı...GİTMİŞ..."Görkem bana tahmin ettiğim gibi ACIRCASINA baktı.Ve,
"Canım yaa"diyip kollarını kafama sarıp göğsüne kattı kafamı...Acı çekiyorum be hemde çok acıı...Şimdiden özledim bana o bakışını,o öpüşünü.Şimdiden özledim Çıplak göğsünü...ŞİMDİDEN ÖZLEDİM YALAN OLAN SEVGİSİNİ...Neden böyle oluyor haa neden?Neden tüm acılar ile boğuşan her defasında ben oluyorum?Görkem kafamı göğsünden çekip yüzümü her iki elinin arasına aldı ve,
"Hazan şimdi sana bir abla tavsiyesi vericem...Sakın benim gibi olma!Sakın ona çok bağlanma!!!" Ama olmuyordu...Daha ilk geceden onun ile aramızda kopmaz bir bağ vardı.Şimdi sende benden o bağı altın makas ile koparmamı istiyorsun...Olmaz asla olmaz bunu yapamam.Ben onu seviyorum. O benim hayatıma giren ilk BUDALA ve hep te öyle kalacak.Ondan asla vaz geçmem...Görkem yanıdan kalkıp mutfağa gitti.Bende o an düşündüm.'Neden böyle birşey yapıp gitti ki,Neden beni kendine aşık edip sonrada kuş olup gitti?'Görkem salonda elinde ballı süt ile geri geldi.Yanıma oturdu,Elime tutuşturup,
"Al iç belki kendine gelirsin..."Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Ne tuhaf önce ben onu teselli ettim,Şimdide o beni teselli ediyor.Ama onun durumu benim gibi değil onun sadece sevdiği insan memleketine gidip nişanladı,ben ise sevdiğim adam ile birlikte olup terk edildim...Ne kadar küçük düşücü bir durum demi.Bedenimin katili bu defa bedenim ile beraber ruhumunda katili...İÇTİM...sütün sıcaklığını hesap etmeden İÇTİM ve boğazıma ciddi derecede hasar verdi.Boğazım yandı.Ve bir iki defa öksüdüm...Ve Görkem sırtıma vurarak,"Yavaş kızım yakacaksın ağzının!"Gözleromi yere sabitledim.Öylece kaldım. Bir an düşündüm,'Eski Hazan'ı istiyorum.'Ki Görkeme dönüp,
"Bu gün iş var demi?"Kafasını salladı...Duvarda asılı olan saate baktım...Saat:07.34'dü.Yarım saatim vardı.Hemen ayağa kalkıp,
"Ben eve gidiyorum kıyafetlerimi toplayıp gelicem..."Görkemde ayağa kalkıp elini belime götürdü.,
"Sen nasıl istersen."Kapıya yürüdüm.Ve kapıyı açıp çıktım.Bahçede hızlı hızlı yürüdüm.Ve bahçedende çıktım.Bahçe kapısını çekip arkamı döndüm.Yürümeye başladım.Evin civarlarına gelince durup göz yaşlarımı sildim.Bahçeye girdim ve kapıya yöneldim.Yeni evli oldukları için fazla rahatsız etmek istemedim.Bu yüzden zili çaldım.Kapıyı Devrim açtı.Üzerinde Tenrengi kadife kumaştan askılı bir sabahlık vardı. Omuzlarına düşen dalgalı saçlarını omuzunun bir kenarında toplayıp,
"Hazan hoş geldin canım."Dedi o güzel yüzü ile kısık ses ile,"Hoş buldum..."Dedim.Morelsiz olduğumu anlamış ki,
"Neyin var kuzum?"
omuzuma atığı eline bakıp,
"Bir şeyim yok.Kiyafetlerimi almaya geldim"
"Kıyafetlerini mi?Niye ki,"
"Emir sana demedi mi?"
"Neyi?"
"Ben artık Görkem ile yaşamaya karar verdim."Bir şey demedi.Demesini de beklemiyordum zaten bu ev onun hakkı.Yanlarında yaşamam doğru olmaz...Odama çıkıp kapıyı açtım.Gardrobuma yönelip açtım.Iş için üzerime temiz kıyafetler giydim.Kiremit rengi bir gömlek, Beyaz bir pantolon,Beyaz bir spor ayakkabı...
Giyindikten sonra dolabın üzerindeki siyah bavulu alıp yatağımın üzerine fırlatım...Ve dolabımı açıp bütün kiyafetlerimi tıkıştırdım.Çekmecede bütün kozmetik malzemelerini de sırt çantama kattım...Raflardaki bütün kitaplarımı da alıp küçük bir bavula kattım.Ama kitaplarımı katığım bavulun fermuarını kapatmadan bana ve küçüklüğüme ait Emir ile çektiğim bütün fotoğrafları da alıp o bavulla kattım.Ve fermuarını kapattım.Önce kıyafetlerinin olduğu bavulu sonrada sırt çantamı sırtıma alıp ilerledim.Kitaplarımın olduğu bavuluda diyer elime aldım.Odadan çıkmadan önce unuttuğum bir şey vardı...Bavuları kapının önümde bırakıp odaya geri girdim.Dolabımı açıp kenardaki gizli bölmeyin kapağını açtım. Ve o güne ait tek şey...SİLAH...Benim ilk katil olduğum gün.Silahı,Siyah bir kumaşa sarıp çantama kattım.Odadan çıktım.Kapının önünde duran bavularımı alıp aşağıya indim.Merdivenlerden iner iken Devrim ile tekrardan karşılaştım...Omuzlarımdan tutup,
"Gerçekten emin misin gitmek istediğine?"Kafamı salladım.Ve omuzlarımdan tutup kendine çekti. Sarıldı bana...
Kendinden çekip,
"Kendine iyi bak olurmu?"
"Peki "Diyip kapıyı açtım. Dışarıya çıktım ve Arkamda bıraktığım Devrime el sallayıp,
"Emire selam şöyle onu çok seviyorum..."
"Oda seni çok seviyor canım."diyip güldü...Arkamı dönüp yürüdüm. AĞIRDI.Hayatın bana sunduğu bu hayat...Yaktı canımı ilk dediğim adam.Acıttı kalbim yanlışın üstünü üst part ederek...Öldürdü bu bedeni,çürütü bu ruhumu.Kopardı beni kendinden...Görkemin kapısının önünde durdum.Ve ilk büyük olan bavulu kattım.Sonrada diğerlerini.mermer üzerinde kayıyordu tekerlekleri ama yinede kapıya ulaştırdım. Kampının ziline bastım.Görkem açıp,
"Geldin mi canım."Dedi güler yüz ile.Ama ben onun kadar mütevazi olamadım.Kafamı sallayıp içeriye girdik.Bavuları,Kapının biraz ötesinde olan odaya götürdüm.Orası benim odam olacakmış.Bundan sonra...
Kapının önüne gelince kapıya baktım.Arka rengi beyaz izerinde siyah kanatlı kelebekler vardı...Kapıyı açtım.tam camın altında siyah çarşafı olan yatağım,Sağında kapıdaki desenlerin aynısı bir dolap, solunda ise küçük bir makyaj masası...Banyo ise kampının hemen iki üç adım uzağında.Bavuları yatağımın kenarına bırakıp odadan çıktım.Salona geçtim. Ve Koltukta oturan Görmeme,
"HADİ..."dedim.Elindeki fincanda kahve içen Görkem,
"Bekle geliyorum." dedi.Fincanı sehpaya katıp yanıma geldi.Kapıya yöneldim.Askıya attığım çantamı aldım.Koluma takarken Görkeme baktım.Boy aynısının karşısında kırmızı boğazlı kazağın altına giydiği siyah dar paça pantolonu duzeltiyordu.Askıdan kot ceketi alıp bana baktı."Evet hazırım."dedi.Yüzü gülüyordu.Kapıyı açıp çıktık...Görkemin motoruna binip, restoranda doğru ilerledik...Benim de motorumu getirmem lazımdı...Restoranın önün de durup motordan indim.Kask takmadım.Bilmiyorum ama boğdu beni.Görkem bana bakarak,
"Sen geç ben garaja park edip geliyorum."
"Tamam."diyip,içeriye girdim.Merdivenlerden inip soyunma odasına geçtim...dolabımadan kıyafetleri çıkarıp elimde tutum.Kabine girip üzerimi giyindim.Ben kabinden çıkınca ardından Görkem girdi kabine...Onu beklim derken içeriye bir bayan girdi.Kızıl saçlı bir bayan.Uzun bacaklı,fit bir bayan.Ela dedikleri renge bürünen gözleri,Altın sarısı kiprikleri bir ahenk içindeydi.Gamzesi varmı bilmem ama olmasada çok güzeldi. yeniydi galiba üzerindeki kıyafetlere bakılınca.YÜZÜ o kadar güzeldi ki,Arkamdan geçince dönüp bir daha baktım. Ona baktığımı görünce Güler yüzü ile bana baktı,
"Merhaba "Dedi...
"Merhaba"dedim kafamı eğip gülümseyerek...
"Yenimisin"diyince kafasını salladı.Dediğim gibi yeni biriydi...Elimi uzatarak,
"Ben Hazan..."Aynı şekilde elini uzatıp,
"Bende Sevcan..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bedenim'in Katili...
Mystery / ThrillerİLK cinayet ne kadarda bana acı çektirse tranva yaşatsa... seri katil, adeta psikopat olmama neden oldu. Cinayet işlemek bana artık acı vermiyordu.Ben yaşadıklarımın bedelini ödiyordum sadece... insanlığın öldüğü bu dönemde kan dökmek sadece bir zev...