Görkemi içeriye götürürken Görkem yine feryat yakıyordu.Onu sakinleştirim derken bu defa ben ağlıyordum.Ama yinede ona belli etmemem gerek eğer benim ona üzülüp ağladığımı hissederse ona acıdığımı düşünür ve kendini küçük görürdü. Görkemi içerideki koltuklardan birine oturtup,
"Sakin olmalısın sen böyle yaparak ancak kendine zarar verirsin.! Hem kendine acı çektirmek ile neyi kanıtlamaya çalışıyorsun. sen zanetmeki gerçek sevgiyi içindeki aşkı kendi bedenine işkence çektirecek acıtarak göstermek...Gercek sevgi onu içinde besleyip büyüyemektir.Ona ve kendine saçma sapan acı çektirmek de yildir.Ama tabi gerçek bir sevgi ise!!"
Bu konuşma ardından Görkem bana şaşkın şaşkın baktı ve sırtıma sıkı sıkı sarılıp,
"Özür dilerim HAZAN ben sana layık bir arkadaş olamıyorum özür dilerim arkadaşım..."
BENDE aynı şekilde,
"YERYÜZÜ ve GÖKYÜZÜ şahidim olsun ki, sen bu gezegendeki tek dostumsun Görkem..."
bu lafım üzerine dahada sıkı sarılan Görkem bedenini bedenim den yavaşça ayırıp göz yaşlarını sildi... Ve bana baktı.
"Hazan emin ol onu benden başkası daha çok sevemez...Benim her sözüm onun yüreğine hayal ettiği sözler di.Benim deli dolu hareketim belkide onun düşlerindeki kadındı, Benim her bakışım onunkinin aynasıydı.Ama şimdi ne oldu da onu benden daha çok seviyor... Onda olup ta benden olmayan ne? Kafamı her yastığa koyduğumda aklıma geliyor...Kafamdan çıkarınca bu defada düşlerime giriyor. "dedi.
Bu kız bu acıyı hiç hak etmiyordu...Ama ne olursa olsun ben yardım edeceğim.Şimdi derin derin düşünmem lazım.Görkem bana bakıp,
"Ben duş alıp uyuyacağım"
"Kim bilir kaç gündür uykusuzsun..."
Arkasını Dönmüş ilerlerke. Benim duya bileceğim bir şekilde
"ÜÇ "
Dedi.Ve şaşkın bakışlarımda onun üzerindeydi . O merdivenleri çıkarken bende doktüğüm ıhlamur'u ve kırılan camları temizlemek için ayağa kalktım ve alt kattaki ideal banyoya gittim.Bir süpürge ve kürek alıp salona doğru yürümeye başladım. Ben morelsizce salona adım atınca karşımda gördüğüm kişiye bir çığlık attım korkmuş vaziyette...
"Sussana kızım ne bağırıyorsun?"
Elimdeki süpürgeyi yere bırakıp yavaş adımlar eşliğinde yanına gittim.Ve gözlerine bakarak,
"Seni ne işin var burada?"
Sanırım Görkemin anlattıklarını fazla kâle almıştım.Nedense sanki Ufuğa birşeyler hissediyorum ama nefretin ve sindirim buna izin vermiyordu.Bu yüzden kendimden uzak tutuyordum. Ufuk tam hamlesini yapmaya kalkarken var gücüm ile onu ittim. Sanki yavaş çekim gibi Ufuk iki eli üzerinde kırılan cam parçalarının üzerine düştü. Ve ben onun yanına koşup diz çökerek oturdum.Ufuk her iki elini tavana doğru çevirince,
"Özür dilerim ben ben böyle olsun istemedim."
Bana sakin sakin bakışlar atıp yüzüme kilitledi.
"Sana inanamıyorum Hazan ben ki sana onca acıyı yaşatan ama sen sana yaptıklarımı umursamayıp bu küçük yaralar için özür diliyorsun"
Söylediği şeyde çok haklıydı.Bana onca acıyı yaşattı.Ama benim acımın iki katını yaşayacağım ona ben! hemen yanından yavaş yavaş uzaklaştım.O nun da yerden kalkmasını bekledim.Oda yerden elleri bir yere değmeden güç bela kalktı. Ve bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bedenim'in Katili...
Mystery / ThrillerİLK cinayet ne kadarda bana acı çektirse tranva yaşatsa... seri katil, adeta psikopat olmama neden oldu. Cinayet işlemek bana artık acı vermiyordu.Ben yaşadıklarımın bedelini ödiyordum sadece... insanlığın öldüğü bu dönemde kan dökmek sadece bir zev...