-20.07.19
🌼
"Senin için pazar günü uygun mu?"
Bir saattir bu kadar ciddi ne konuşuyorlardı hâlâ anlayamıyordum. Bir ihtimal Okyanus'un Canan'a her şeyi anlatabileceği fikri aklıma düştüğünde bu düşünceyi hemen kafamdan sildim. Böyle bir şeyi bana asla yapmazdı. Kaşlarımı çatarak onları izlemeye devam ederken Canan'ın bir anda kafasını bu tarafa çevirip bakmasıyla göz göze geldik. İkimizde gözlerimizi birbirinden çekmezken yüzündeki duyguları anlamaya çalışıyordum. Nerdeyse iki gündür İlaydayla birlikte vakit geçiriyordum ve ondan şuana kadar doğru düzgün bir tepki bile alamamıştım.
İfadesizdi.
Bizi birlikte gördüğünde sürekli boş bakışlarla karşı karşıya geliyordum. Anlamıyordum. Ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum.
"Ceyhun? Sana diyorum." İlayda'nın bana seslendiğini fark ettiğimde bakışlarımı anında ona çevirdim.
"Efendim?" dediğimde, kaşlarını çatarak yüzümü inceledi.
"İyi misin? Solgun görünüyorsun." diyerek, endişeyle bana bakarken onu onaylarcasına kafamı salladım.
"İyiyim, dalmışım, kusura bakma. Ne diyordun?"
"Hafta sonu sinemaya gidecektik ya, pazar günü müsait misin diye soruyordum." diyerek, tek solukta konuştuğunda sıkıntıyla bir nefes verdim.
"Olur, müsaitim." dedim, soğumuş tostumdan bir ısırık alırken. Bu öğle aramı da iştahsız bir şekilde geçirmiş bulunmaktaydım. Zayıflıyordum. Farkındaydım günden güne kemiklerim daha da çok belirginleşmeye başlıyordu.
"Sınıfa çıkıyorum, bir şey diyor musun?" diyerek, sessiz bir tonda söylendiğimde hayır diyerek bana karşılık verdi.
"Görüşürüz." dedikten, sonra kantinden çıkarken yüzünde gördüğüm tek şey sahte bir gülümsemeydi. Fazla kafamı takmamaya çalışıp merdivenleri çıkmaya başladım. Son günlerde çoğunlukla sınıfta uyuyor, bazen İlayda ile kantinde bir şeyler yiyip, içiyor nadiren de bizimkilerle konuşuyordum. Okyanus her ne kadar benimle sohbet etsede aynı şeyi Canan için söyleyemiyordum. Benimle selamlaşmak dışında tek kelime dahi etmiyordu.
Okulun tanıdık zil sesi kulaklarımı doldurduğunda çoktan sınıfa gelmiş, sırama kurulmuştum. Bir kaç dakika sonra İlayda da sınıfa girdiğinde ilerleyerek yanıma oturdu. Benimle birlikte oturmasını ben istemiştim. Kendisi ders için hazırlık yaparken sadece kafamı kollarıma daha çok yaslayıp bu derside uyuyarak geçirmeyi düşünüyordum.
Yine kısa süredir olduğu gibi Edebiyat dersine denk geldiğimi fark etmem hocanın sınıfa girip yoklama almasıyla başlamıştı.
Bunu umursamadım.
Onu hatırlatan hiçbir şeyi umursamadım.
Ya da sadece umursamamayı diledim.
🌼
Burda bitirmek istedim, kısa oldu sanki.
Ama böyle daha iyi oluyor inanın.
Biraz finali de uzatmış oluyorum. Bu arada finalde hiç beklemediğiniz bir şeyle karşı karşıya geleceksiniz. O anki yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyor olacağım.
Kendinize iyi bakın.
Çokça seviliyorsunuz. 💛
-Yaren
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMA SIZ | Texting
Short StoryAnonim: Bu haksızlık. Anonim: Anlıyor musun? Bu. Haksızlık. Anonim: Ben seni yıllardır beklerken onun hemen gönlüne taht kurması acıtıyor. Anonim: Canım acıyor be, Anonim: Acıma sızdırdığım. Anonim: Canım çok acıyor. * UYARI: Kitabın küçük yaşta ola...