25

5.2K 426 122
                                    

Multimedya; Ceyhun 😍

🌼

Elimdeki, soğuktan dolayı buğulanmış bardaktan bir yudum aldım. Buraya geldiğimden beri içtiğim tek şey soğuk suydu. Bu yüzden uzun süredir dilim uyuşuyor, boğazım hafiften sızlamaya başlıyordu. Bardağın dibinde kalan küçük buzları dişlerimle ezerek yuttum. Bakışlarım onun güzel bedeninden ayrılmıyordu. Üstündeki beyaz pileli elbise üzerine tam oturmuş, bir kuğu gibi süzülmesini sağlamıştı. Hayretle onu ve dans ettiği Can'ı izlemeye devam ettim. Renkli irislerim bu kadar kişi arasında yalnız onu gözetliyor her mimiğini aklıma kazımak istercesine inceliyordum. O, çok güzeldi. Yüzüyle, kalbiyle, bedeniyle ve ruhuyla benim için çok özeldi. Sızlayan gözlerimin buğuluğunu azaltmak için kirpiklerimi kırpıştırdım. Kalbim, kaburgalarım içerisinde savaş veriyordu. Soluğum kesiliyor, kan akışım hızlanıyordu. Garsondan istediğim yeni soğuk suyu ağzımdan içeri yuvarladım. Öncelikle dişlerim sızladı, ardından dilim ve boğazım uyuştu. Yutkunarak, derin bir nefes aldım. Ona hiçbir zaman sarılamayacak, kokusunu güzelce ciğerlerime hapsedemeyecektim.

Bakışlarım yanıma gelen Ekin'le Canan'dan ayrılmıştı. Boğazımı temizleyerek kendime geldim. "Hayırdır?" diyerek, dikkatle onu süzdüm.

"Seninle bir konu hakkında konuşmam gerek."

"Burada konuşulacak kadar gerekli mi?" diyerek, kaşlarımı çattım. Allah aşkına şuan bir partideydik ve buradaki herkes keyifli bir şekilde sohbet ediyordu. Onun bana behsedeceği şeyi merakla beklerken konuşmasına devam etti.

"Aslında çok önemli değil, sadece sohbet etmeye çalışıyorum."

"Tamam, söyle." diyerek, gözlerimi devirdim.

"Birinden hoşlandığını nasıl anlarsın?"dedikten sonra, renkli irislerini yeşil gözlerime çevirdi. Söylediği şey üzerine gür bir kahkaha attığımda bu halime alayla güldü.

"İnanır mısın, tam adamına sordun bu soruyu." diyerek alaylı bir ifadeyle ona baktım.

"Yani?" diyerek, benden bir cevap bekledi.

"Üzgünüm dostum, ama daha önce hiç kimseden hoşlanmadım." dediğimde, ciddi misin der gibi suratıma baktı. "Ben zaten birisine köpek gibi aşığım." diyerek, gözlerimi masadaki kanepelerden alıp, ona çevirdim. Anlamadığını belli edercesine kaşlarını çatarken, sessizce önüne dönmüştü. Benden başka bir yanıt beklemediğini varsayarak omuz silktim. Sorunusu yanıtlamamıştım, fakat galiba bir şeylerin farkına varmasını sağlamıştım.

O sıra sinirle bize doğru gelen Okyanus'u fark ettiğimde ifadesizce Ekin'e doğru yaklaşmasını izledim. Ekin'in ona neden sinirli olduğuyla ilgili bir soru sorduğunu az çok duyabilmiştim. Artık Okyanus nasıl bir cevap verdiyse, Ekin şaşkınca susmuş bir anda ne olduğunu anlayamamıştı. Kısa bir süre sonra Okyanus'un Ekin'i kolundan çekiştirmesiyle pistte dans etmeye başlamaları bir olmuştu. Onları izleyen gözlerim bir kaç dans eden çiftten Canan'ların olduğu yere kaydı. Fakat, ne yazık ki ne Can, ne de Canan ortalıkta gözüküyordu. Bir anda ne yapacağımı bilemeyerek hızla yerimden ayrıldım.

Endişeli gözlerim onları ararken Canan'a bir şey olmaması için aklımdan geçen tüm duaları okuyordum. Kesik kesik aldığım nefesler ciğerimi yakarken, olduğum koridorda müzik sesi boğuk geliyordu. Şık tabloların bulunduğu koridorda sakince ilerledim. Sağ tarafta kızlar, sol tarafta ise erkekler tuvaletinin bulunduğunu biliyordum. Aceleci adımlarım koridorun sağına doğru girmemle duraksadı. Aslında duraksamamı sağlayan telaşlı adımlarım değilde, bunca ses kalabalığında bir tek onların sesini duymamdan kaynaklanıyordu. Asla arkama dönmedim. Biliyordum. Eğer şuan tam olarak arkama dönersem bedenimi alaşağı edecek olan ürpeti tüm bedenimi yakacaktı. Kaburgalarım sızlarken yutkundum.

Bu ses bir öpüşme sesiydi.

Hem arzu hemde masumiyet barındıran bir öpücüktü. Olduğum yerde gözlerimi olabildiğince sıkıp ellerimi yumruk yaptım.

Canım yanıyordu. Gözlerim buğulanıyor, sıktığım çenemden aşağı bir göz yaşı damlıyordu. Emin olmak için bir kaç adım geri gelip, duvara yaslandım. Tam önümdeki duvarda, Can Canan'a yapışık, Canan ise duvara yaslı bir şekildeydi. Bu görüntüden sonra tekrar gözlerimi yumup, kesik kesik hıçkırdım. Tüm gücüm bedenimden çekildiği sırada hiç kimseyi umursamadan yere çömeldim. Bacaklarımı kendime çekip, kollarımı bacaklarıma doladım.

Orada sessizce göz yaşı döktüm.

O kadar sessizdi ki, onlar bir ara öpüşmeye son verseler bile beni duyamazdılar.

🌼

İçimi acıttığı doğrudur.

Güzel bir bölümdü bence, sizce?

Bu arada bu bölüm Portakallı Süt'te  yaşanıyordu fakat zamanlama konusunda burada bir değişiklik yaptım. Amacım sadece o gün Ceyhun'un neler yaşıdığını sizinle paylaşmak istememdi. Umarım beğenmişsinizdir.

Güzel yorumlarınızı ve oylarınızı unutmayın.

Sizi seviyorum. 💛

ACIMA SIZ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin