14

6.3K 538 24
                                    

🌼

Bileğime astığım poşeti fazla sallandırmadan cadde boyu ilerlemeye devam ettim. Onun ne tarz kitaplardan hoşlanacağını biliyordum. Yakın bir kitapçıya girip 4-5 tane almıştım. Şimdi ki sorun ise nasıl vereceğimdi. Kapının önüne koyabilirdim. Zili çalar kaçardım. Evet bu iyi bir fikirdi. Hem beni görmemiş olurdu. Ciğerlerime derin bir nefes çektiğimde, beklemediğim bir anda nefesim tıkanmış boğazım yanmıştı. Güçlükle öksürdüm. Tek elime göğsüme koyup sakinleşmeye çalıştım. İşte elimi koyduğum yer o kadar acıyordu ki nefesim bile bu acıya katlanamıyordu. Bu aralar fazla sigara tükettiğimden olmalı ki leş gibi kokuyordum. Bunu umursamadım.

Hiçbir şeyi umursamadım.

Umrumda olan tek şey oydu.

Onun için ciğerlerimden de nefesimden de vazgeçerdim.

Yavaşça kapılarının önünde durdum. Babası işte olmalıydı. En önemlisi de buydu. Annesinin evde olmayacağını tahmin etmiştim. Çünkü İlkay abla her haftasonunu dışarda, arkadaşlarının evinde vakit geçirirdi. Fazla oyalanmadan poşeti yere bırakacağım sırada kapının kilit sesi ve gıcırtısı, aynı anda benim poşeti yandaki çalılıklara fırlatmamla hepsi bir anda gerçekleşmişti.

Canan uyku mahmurluğu ve üzerindeki eşofmanlarla bana bakıyordu. Elinde çöp poşeti vardı. Bu halde çöp atmaya mı gidecekti yani? İstemsizce kaşlarımı çattım.

"Ceyhun? Senin burada ne işin var?" dedi, beni gördüğüne şaşırmış olması normaldi. Çünkü kaç gündür okulda bile görüşemiyorduk. Daha doğrusu ben ondan hep kaçıyordum. Zorla da olsa gülümsedim.

"E-e şey ya,"diyerek, elimi enseme götürdüm. Elim ayağım birbirine dolaşmıştı. Bir işide doğru yapsam zaten kendimi ödüllendirecektim."Evde sıkıldım da biraz öyle dolaşıyım derken aklıma sen geldin. Belki birlikte kahve içmeye gideriz diyecektim."

Bir süre ne diyeceğini bilememiş gibi suratıma baktı. Sanki başka bir işi varmış gibi.

Hayır, düşündüğüm şey olmasın lütfen.

Buna katlanamam.

"Aslında bende akşam için hazırlanacaktım. Randevum vardı, ama istersen akşama kadar vakit geçirebiliriz."

Sakince yutkunmaya çalıştım. Kendimi sıktığımı fark ettiğimde parmaklarım çoktan yumru olmuştu bile.

Zoraki gülümsedim. "Olur," dediğim anda elindeki poşeti bana uzattı. "Sana zahmet şunu çöpe atar mısın? O sıra üzerimi değiştireceğim."

Onaylarcasına kafamı salladım.

Çöpü alıp ona arkamı döndüğümde, sadece bedenimi değil tüm duygularımında arkasında durmuştum.

🌼

ACIMA SIZ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin