Michelangelo, 6 Mart 1475 tarihinde Caprese'de dünyaya geldi. Çok küçük yaşlarında ailesiyle bilrikte Floransa'ya geldi.
6 yaşındayken annesini kaybetti.
13 yaşındayken dönemin ünlü sanatçılarından Domenico Ghirlandaio'nun yanında eğitim almaya başladı.
Henüz 26 yaşındayken, sanattaki yeteneğini ispat ettiği "Kral Davud" heykelini yaptı. (!Müstehcen!)
1505 senesinde Papa II. Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olarak görülen Vatikan’ın yanındaki Sistine Şapeli’nin tavan resimlerinin yapılması işi verildi. 3 sene sonra başlayacağı bu görevi sanatçı, 520 metrekarelik bir alanda yaklaşık dört yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bitirdi.
Rönesans sanatına benzersiz bir etkide bulunan Michelangelo, klasik sanat tekniklerini uygulamasının yanı sıra, esas olarak, aynı Leonardo da Vinci gibi insan formunu her açıdan tasvir edebilmek maksadıyla kadavralar üzerinde çalışıp, Yunan ve Roma sanatından esinlendiği idealleştirilmiş insan tasarımlarını ulaştığı gerçekçilik boyutuyla yakalamaya çalıştı.
Batı resminin babası olarak kabul edilen Giotto’nun resmindeki doğal ve gerçekçi yaklaşım ile 15. yüzyıl başında tam olarak anlaşılabilen derinlikte perspektif olgusunu geliştirip kendi tarzına temel yapan Michelangelo, onlarca heykel, freske imza atıp Roma’nın yeniden inşa ve düzenlenmesinde de önemli görevler almıştır. Günümüzde birçok sanatçı, Michelangelo'u numune-i imtisal olarak görmektedir.
Uzun yıllar sanat kariyerine devam eden Michelangelo, hayatının son dönemini Roma’daki Aziz Peter Kilisesi’nin mimarı olarak geçirmiş ve 18 Şubat 1564 tarihinde 89 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Michelangelo'nun Meşhur Sözleri:
Ben heykeltıraşım, ressam değilim.
Güzellik fazlalıktan arınmışlıktır.
Hâlâ öğreniyorum.
Asla dükkanı için çalışan bir ressam ya da heykeltıraş olmadım.
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuşturuncaya dek mermeri oydum.
İnsanlar, ustalığımı elde etmek için benim ne kadar çok çalıştığımı bilseler o kadar hayret edilecek bir şey olmadığını düşünürlerdi.
İyi sanatçı, sadece mermerin içindekini düşünür; taşın içinde uyuklayan figürleri serbest bırakmak içinse büyüyü yalnızca heykeltıraşın eli bozabilir.
