Helpmate :: Taekook

11- Sen Jaehyun'u Ben Bogum'u Kıskandırıyorum

Bölüm Şarkısı: Louis Tomlinson- Just Hold On

İçime pek sinmedi aslında ama sizi daha fazla bekletmek istemedim, umarım hoşunuza giden bir bölüm olur🥺🥺

Ayrıca tarihlerine dikkat ederseniz çok iyi olur bebeklerim🖤

İyi okumalar🖤

Yer: Sangnam Lisesi, Okul Bahçesi
Zaman: 29.04.2018    12:55

Güneş tepeye öylesine vurmuş ve ayrıca öylesine yakıcıydı ki bahçedeki banklardan birine oturmuş futbol oynayanları izlerken ne kadar da salak olduklarını düşünmüştüm. Beyinlerini güneşle eritiyorlardı resmen.

Sonra neden Kore böyle, diye sorarlar değil mi?

Neyse. Bunun konumuzla alakası yok.

Jeon da yanımdaydı. Minik oyunumuzun birinci günüydü ve birkaç kere el ele tutuşmuştuk. Şimdi ise eskiye nazaran daha dip dibe oturduğumuz bankların birinde okulun futbol oynayan çocuklarını gülerek izliyorduk.

"Jungkook..." dedim yavaşça kulağına doğru fısıldayarak. "Terledim ya biraz uzaklaş..." diye de ekledim. Aynı zamanda da her ne kadar istemesemde biraz uzaklaştım ondan. "Zaten sıcak hava."

Burun kıvırdı. "Yok öyle bir şey.." dedi. "Anlamam sıcak hava falan ben. Gel buraya.." Tekrar bana yaklaştı ve kolunu belime doladı. Yaptıkları hoştu. Güzel hissettiriyordu. Ama biraz ağırdan almak daha iyiydi değil miydi?

"Jaehyun da ortalarda yok." dedim kendi kendime. Ama onun da bunu duyduğunun farkındaydım. "Anlamadım ki ne diye bu yakınlık?"

"Jaehyun ile ne alakası var?" diye sordu. Kaşlarım şaşkınla havalanırken popomu yana kaydırıp yine ondan uzaklaştım. "Şey.. Tabii alakası var da.." dedi kesik bir nefesle birlikte ben ona garip surat ifademle baktığımda. Şaşırmıştım. "İşte her an çıkabilir, hazırlıklı olalım."

Tekrar beni kendine çekip oturmaya devam ettiğimizde gülümsedim. "Ha peki o zaman.. Haklısın.." dedim pek üstelememeye karar vererek. Ardındansa gözlerim okulun bahçesinde dolaştı birkaç saniye ve okul binasının girişinde dikilip bize pür dikkat bakan Bogum'u gördüm. Gözlerim Jeon'a dönerken yakınlığımızdan dolayı dudaklarım yanağını hafifçe okşamıştı. Fakat ikimiz de bunu takmamıştık. O hâlâ futbol oynayanları izlemeye devam ediyordu.

"Nihayet!" diye bir ses duyuldu tam sağ tarafımızdan. İkimiz de sesin geldiği tarafa döndüğümüzde Seokjin'in bize doğru gülerek yaklaştığını görmüştüm.

Seokjin; okulun tartışmasız en yakışıklı çocuğu... Kendisi yan sınıfımızda yanlış hatırlamıyorsam ki sınıf başkanıydı ve bunu kendi isteğiyle değil de sınıftaki kızların ve de bazı erkeklerin oylarıyla aday olmadan elde ettiğini biliyordum. Bu tüm okulda bir ara dalga konusu olmuştu.

"İkinizi bir arada görmek çok güzel..." dedi yakışıklı çocuk yanımıza vardığında. "Jungkook sonunda turnayı gözünden vurmuş ha?" deyip güldüğünde istemsizce gülmüştüm. Sevgili olduğumuzu öğrenmiş olmalıydı.

Ha bir de gülüşü yüzüne çok yakışıyordu ama sanki annemin cam silerken çıkardığı o garip ses süzülüyordu dudaklarının arasından.