Sabah kızlar ile güzelce kahvaltımızı yaptık.Ne kadar bizimkilerin tavırlarına üzülsek ve sinirlensek de düşünmemeye çalıştık.Kızlar jungkookun evine gideceğim için beni güzelce hazırlamaya başladılar ama ben onların dediklerini değil de yine kendi tercihim olan kıyafetleri giydim.
jisoo: biraz spor kaçtı ama böyle de güzelsin.
jennie: evet güzel oldu
lisa: mavi yakıştı kızıma
rose: tamam hazır olduğuma göre ben artık gideyim.
Dedim ve sonunda evden çıkıp jungkookun evine doğru yol aldım.Evinin adresini yolladığı için zorluk çekmeden bulmuştum.Evinin kapısına gelip son kez telefonumun kamerasından soz kez kendime baktıktan sonra zili çaldım.Jungkook beni örünce gülümseyip içeri geçmemi istemişti.İçeri geçip koltukta oturdum o da yanıma oturdu.
jungkook: iyi misin?
rose: iyiyim sen?
jungkook:sence?
rose: mükemmelsin?
jungkook: aynen öyle sonuçta birazdan bütün erkeklerin hayalini süsleyen kızın ilki olacağım.
rose: utandırmasana!
deyip yavaşça karnına vurdum.
jungkook: tamam ya utanma.
Uzun süre sessiz kalıp sadece birbirimize bakmıştık.Jungkook kolunu koltuğun başına kolunu yaslamış beni izliyordu.Ben bacağımı toplayıp tüm bedenimi ona dönük bir konuma getirip oturdum.
rose: jungkook sana bir şey sormalıyım
jungkook: sor
rose: neden bunu istiyorsun?
jungkook: (sırıtarak) neyi?
rose: ya anladın iste bana söyletme.
jungkook:(hala sırıtıyor): yo anlamadım.
rose: of sevişmeyi diyorum neden istiyorsun?
jungkook: seni merak ediyorum.
rose: anlamadım?
jungkook: belki farkında değilsin ama sen çok güzelsin rose.seni isteyen kaç kişi vardır kim bilir.ben senin benim olmanı istiyorum.ilkini benimle yaşamanı istiyorum.Sen de büyük bir tepki vermediğine göre istiyorsun.
rose: şey yani neden olmasın? seni de isteyen bir çok kız var.
jungkook: oh jina gibi (gülerek)
rose: (gülerek) hey şunu hatırlatma!
Yine ortam sessizleşmiş birbirimize bakıyorduk.jungkook yabaş yavaş bana yaklaşmaya başlayınca vaktin geldiğini anlamıştım.Onun bana gelmesini bekledim.Tam yakınımı gelip yüzümü avuçlarının içine alıp dudaklarıma yapıştı.Hemen karşılık vermiştim.Bu benim ilkim değil miydi?Bugün yaramaz bir kız olacaktım.Hızlı hareketler ile jungkooka karşılık vermeye devam ederken onu itip koltuğa uzanmasını sağlamıştım.üzerinde öpüşmeye devam ediyorduk.ellerim ile tişörtünün ucunu kıvırmıştım.Kısa bir süreliğine dudaklarımızı ayırıp tişörtünü çıkarttı.Onu öpmeye devam ederken ellerim kaslarında dolanıyordu.onunkilerde kalçamı sömürüyordu.Ben de üzerimdeki şeyi çıkartıp karşısında sütyenim ile kalmıştım.Elleri şortuma giderken onu durdurdum.
rose: jungkook: koltuğa sığamayız.
jungkook: haklısın.
Beni kucağına aldı yine bacaklarımı beline sarmıştım.böyle yapmak çok hoşuma gidiyordu.Yatak odasına geldiğimizde beni yavaşça yatağa yatırdı.Tam şortumu çıkarmış kilotumu da çıkartacakken siktir!Bir hışımla jungkooku itip yatakta doğrulmuştum.
rose: jungkook dur!
jungkook: yine ne oldu!
rose: çok çok özür dilerim lavaboya gidebilir miyim?
jungkook: rose sen ciddi misin şuan?
rose: evet ne olur hemen gitmeliyim.
jungkook: şurada var işini hallet burada bekliyorum.
Üzerimde sadece sütyenim ve kilodum olduğu gerçeğini umursamayıp tuvalete gittim.Kilodumu indirdiğimde suratıma acı bir gerçek vuruldu. REGL OLMUŞTUM!Tanrım ben şimdi ne yapacaktım? Tuvaletten çıkıp yine üzerimdekileri umursamayıp aşağı inip çantamdan ped alıp tuvalete girmişti.İşimi halletikten sonra tekrar jungkookun yanına gittim.Çocuk çok heveslenmişti!
jungkook: sorun ne rose?
rose: jungkook ben çok üzgünüm bu ay erken oldum
jungkook: neyi erken oldun?benim dilimden konuşsana!
jungkookun yanına gidip yatağa oturdum.ona cilve yaparsam belki çok şey olmazdı.
rose: jungkook-şhii ben regl oldum.
jungkook: NE!
rose: çok özür dilerim gerçekten bu ay erken oldum yapabileceğim hiçbir şey yoktu!
jungkook: tanrım rose kıymetlim ne halde görmüyor musun?
rose: çok affedersin gerçekten özür dilerim heveslendin ama işte olmadı.
Kendime engel olamayarak jungkookun dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.
sırıtarak cevap vermişti.
jungkook: bu neydi şimdi?
rose: canım öpmek istedi.
Dedim ve bu sefer suratının her tarafını öptüm.Gülerek o da benimkileri öptü.
jungkook: artık kıyafetlerini giysen mi?
Tabi ya ben hala yarı çıplaktım!Hemen yataktan kalkıp kıyafetlerimi giydim.Jungkook hala tişörtünü giymemişti.Dolabından bir tişört çıkartıp ona fırlattım.
rose: giyin şunu.
jungkook: hiç giyesim yok ama giyeyim.
Neyse sonunda tekrar oturma odasına inebilmiştik.
yine aynı koltukta aynı şekilde oturuyorduk.
jungkook: karnın ağrıyor mu?
rose: yok şuan ağrımıyor büyük ihtimal gece bastırır.
jungkook: çikolata ister misin?
rose: çikolataya hiçbir zaman hayır demem.
Gülerek mutfağa gitti ve bana çikolata getirdi.
rose: teşekkür ederim.
Sonrasında sohbet edip hem onun hem de benim telefonumdan bir sürü fotoğraf çekilmiştik.Jungkook telefonumu karıştırmak istiyordu.
rose: ah jungkook cidden galeride çok çirkin fotoğraflar var!
jungkook: sen benimkini karıştır ben de seninkini nasıl fikir?
bunu geri çeviremezdim affedin kızlar.
rose: kabul!
hemen telefonunu alıp galeriye girdim.tanrım çok güzel fotoğraflar vardı tabi ifşalarda.Galeriden çıkıp watsappa girmiştim ki jungkook
jungkook: bu herifler siz bizimle konuştuğumuz için size trip mi atıyorlar?
rose: jungkook önemli değil boşver.
jungkook: konuşmamız gerekirse söyle.
rose: teşekkür ederim önemli değil zaten onlar bize küs yapamaz.
jungkook: belli özellikle chanyeol sana küs kalamaz.
rose: bu ne demek şimdi?
Diye sormamla telefonum çalmıştı.Arayan Chanyeoldu.
jungkook: chanyeol arıyor git artık istersen sonra yine küsmesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hard Game/Jungkook
Fanfiction... -Bunu neden yapıyorsun? -Çünkü canım sıkılıyor. +18!