Klaus ,Elijaha dikkatlice baktı kazık bende değil derken.Gerçekten yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalışıyordu.Aslında Elijah ona karşı hep dürüst olmuştu ara sıra arkasından iş çevirirdi ama yalanına hiç rastlanmamıştı.Kafası düşüncelerle dolup taşıyor çoğu zaman da Victoria'nın sözlerine dalıp gidiyordu.Klaus onu etkisi altına aldığı günü hatırladı.Nedense ona fazla güveniyordu.Belki de kimsede bulmadığı sadakati onda buluyordu.Bin yıldır bu hayattaydı ama güveneceği kimsenin olmayışından Victoria 'ya inanmak istiyordu.Şüphe kafasının içini kemirmeye başlamıştı.Arkasını döndü "özür dilerim abi" dedi.
Artık Elijah kalbinde bıçakla tabutundaki yerini bekliyordu.
Davina New Orleans in sokaklarına yürürken karşı taraftaki duvarda asılı duran ilanlar dikkatini çekti.Biraz yaklaşıp okumaya başladı.
"Lütfen beraber bir kahve içmeye hayır deme lacivert elbisesi güzel kiz"
Davina üzerine baktı lacivert elbise vardı üzerinde.Kendine yazılan bu ilanın sahibini bulmak için etrafına bakındı.Ona doğru yaklaşan mavi gözlü bir oğlan gördü.
"Bana mi yazdın?"dedi Davina gülümseyerek.
"Adını bilseydim öyle yazardım " dedi Dean.
"Davina ve bir kahveye evet"
____________________________________
Victoria salona girdiginde Klaus hareketsiz bir şekilde pencereden dışarıyı seyrediyordu.Victoria ona baktı öfke ile karışık bir hüzünü vardı.Yüzünü dönmeden konuşmaya başladı.
"Sana güvenerek Elijah'a bıçağı sapladım.Ama kazığı bulamadım"
Artık gözlerini Victoria 'nın gözlerine kilitlemişti. Cevap vermek için dudaklarını araladıysa da söyleyecek bir şey bulamadı Victoria.Zaten Klaus 'da cevap vermesini beklemeden konuşmasına devam etmişti.
"Onu yine bıçaklamadan önce bana ne dediğini biliyor musun?"
Victoria başını hafifçe iki yana salladı.Klaus 'un böyle sakin konuşması onu daha da tedirgin ediyordu.
"Sana neden bu kadar çok güvendiğimi sordu.Peki şimdi ben sana soruyorum küçük cadı.Ben sana neden bu kadar çok güveniyorum"
Victoria birden aklından hiç çıkmayan o ana döndü.
Müzikler,şaraplar ve sahte gülüşler.. bir anda kafasinda tekrar canlandı.
On beş yaşındaydı.Balonun prensesiydi adeta.Merdivenden inerken herkes onu süzüyordu.Victoria ise o kadar göz ucuyla bakıyordu ki..
Klausun ortağı gibiydi.Onun korunması altında bir cadıydı.Bir basamak daha indi.Klaus elini uzatmış onu bekliyordu.Victoria önce elini uzatmaktan çekindi.
"Sana güveniyorum Victoria" dedi Klaus anlamış gibi.
Victoria gülümseyerek elini tuttu ve Klaus 'un onu tanıtmasina izin verdi.
"Bayanlar baylar benim sadık küçük cadıma merhaba diyin.Benim ona güvenim tamdır sizin de öyle olsun"
Bu eski anından dönmesini cep telefonun sesi bozdu.Dean' den gelen bir mesajdı.
~~Kazık Davina'da kilisede sakliyor.~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki bir gün
FanfictionNefret ile aşkın arasında ince bir çizgi vardır.O sınırda kaybolanların hikayesi.. Öldürücü gücü olan cadı Victoria Justice ve Acımasız köken melez Klaus Mikaelson