Multimedyadaki şarkı benim çok beğendiğim Everything Burns dür.
Klaus ormanın içinde Estheri bekliyorlardı.Davina, Elijah ve Hayley 'nin bulduğu otlarla Esther'a Klaus 'un onla görüşmek istediğine dair büyülü bir mesaj yollamıştı.Ama görüşme yerinin ormanda seçilmesini Victoria istemişti.Böylece doğayla iç içe olması Victoria 'nin gücünü artıracak Estherin bir anda kaçıp kurtulmasına engel olacaktı.Bir nevi orman onu hapsedecekti.Victoria'nın gelmek istemesine Klaus şiddetle karşı çıkmıştı.Haklıydı da Esther fırsat bulduğu anda onu öldürmeye çalışırdı.Sonuçta Victoria Finn'i öldürmüştü.Ama yine de söz dinlemeyip görüşme yerinin biraz daha gerisinde durup inceleme yapiyordu.Plana göre Klaus Esther ile konuşurken en beklemediği kişi olan Marcel tarafından arkadan bıçak saplanarak öldürülecekti.
"Hoşgeldin anne"dedi Klaus.
"Benimle konuşacağın bu önemli meseleyi gerçekten merak ediyorum Niklaus"
Marcel sarmaşıkların arasından geçti.O sırada Esther olanları farketmiş gibi ellerini kaldırdı.Cebinden çıkardığı küçük biçakla eline kesik attı.Kanından bir damla yere düşerken Marcelda da aynı yara açılıp kan damlası yere düştü.
"Gerçekten benim bu kadar aptal olacağımı mı düşündünüz.Ben ölürsem Marcel da ölür. "
Marcel Klausa baktı ne yapması gerektiğiyle ilgili.Klaus olumsuzca başını salladı.Bunu hiç tahmin etmemişti.Esther dan kurtulmak isterken Marcel i kurban edemezdi.Victoria da durumu farkedince olay yerine koşturdu.Ama vardığında kanlar içinde yerde yatan Estheri,ona bağlı olarak ölmüş Marcelı ve elleri kanlara bulanmış sinsice gülen Luther'ı gördü.Klaus 'un gözleri hüzünle doldu.Oğlu kadar sevdiği arkadaşını kaybetmişti.Sanırım Victoria bu duyguyu çok iyi biliyordu.. ve arkasından gelecek vahşi intikam hırsını da..
"Esther'a intikamımı alacağımı söylemiştim.Sıra sende Klaus"
Victoria Klaus 'un önünde durdu.Bir şeyler fısıldamaya başladı.Gökyüzünü siyah dumanlar kapladı.Yerin altından çığlık sesleri yükseldi.Klaus Elijah ve Hayley kulaklarını sıkı sıkı kapadılar ne olduklarını hakkında hiçbir fikirleri yoktu.Luther Victoria'nın haricinde durumu anlayan tek kişi olmalıydı ki gözlerini korku sardı.
"N'aptın sen!!?Bu bir kara büyü.Öleceksin"
"Ama ölürken tek olmayacağım"
Şiddetli bir yağmur başladı.Rüzgar yerini fırtınaya bırakıyordu.
............
Klaus'un gözünden bir damla yaş yere düştü.Hiç hissetmediği kadar güçsüz ve acizdi artık.Dizleri taşımadı bedenini yere çöktü.Ağır Ağır nefes alıp veriyordu.Victoria 'nin yastığıni kollarının arasina aldı kokusu hala çok tazeydi.Henüz yok olmamışken biraz daha çekti bu kokudan.Victoria yoktu artık.Gözlerinin önü yaştan bulanıklaştı ama hala yastığın içindeki defteri farkedebiliyordu.İçini açıp gözyaşlarını elinin tersi ile sildi ve ilk sayfalardan sona doğru okumaya başladı.
"Klaus Mikaelson senden nefret ediyorum.Nasil da inandın sana olan sadakatime."
Klaus diğer sayfalara geçti hızlıca
"Elijah benden fazlaca şüpheleniyor.Onu etkisiz bırakmam lazım.Klaus bu işi bir bıçakla benim için yapar "
..
"Dean öldü.Beni bu hayata bağlayan kişi yok artık.Çok çaresizim.Kendimden ve güçlerimden korkuyorum."
...
"Klaus'a ne ara bu kadar bağlandım.Aşık miyim yoo hayır asla!"
...
"Güçlerim beni yok ediyor.Uyayamiyorum artık.Bunu Klaus kesinlikle bilmemeli."
Klaus son sayfaya geldi.Bu sayfa tamamiyle kendisi için yazılmıştı.
"Klaus...insanın son cümlelerini yazmaya çalışması ne zormuş.Benim gibi hergün ölen birisi için bile garip.Luther hepinizi öldürene kadar durmayacak. Biliyorum çünkü onun zihnini,gücünü sizden daha iyi görüyorum.Esther ile buluşmamizda önce Estheri sonra sizi öldürmek gibi bir planı var.Ve en kötüsü de ne biliyor musun?Hepinizi öldürebilecek güce sahip.Onu ben yok etmeliyim.Bu büyü benim sonumu getirecek kadar ağır.Ama senin kızına kavuşmanın tek yolu bu.Evet kızından haberim var.Zihnin o kadar kızınla dolu ki bunu anlamamak mümkün değil.Artık bütün düşmanlarından arındın.Umutsuzluğa kapılma.Her şey güzel olacak. Belki bugün değil, ama elbet bir gün.Seni seviyorum.
Victoria"
Defter gözyaşıyla ıslanırken kapı çalındı.Küçük iki ayak içeri doğru adım attı.Rebekah ve Hayley gülümsedi sarı saçlı çocuğun Klaus'a doğru adım atmasıyla.
Klaus sıkı sıkı sarıldı Hope'a.
"Sen bu şehrin prensesisin"
THE END :)
Arkadaşlar hepinize çok teşekkürler ederim beni desteklediğiniz için.Bu hikayenin bitme sebebi yorum oy ya da başka bir şey değildir.Sadece artık bu hikayeyi yazarken hissettiğim heyecanı kaybettim.Saçmalayarak uzatmaktansa bitirmek en iyisiydi.Artık Ökse adlı kitabımla devam edeceğim.Sizi seviyorum.öpücükler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki bir gün
FanfictionNefret ile aşkın arasında ince bir çizgi vardır.O sınırda kaybolanların hikayesi.. Öldürücü gücü olan cadı Victoria Justice ve Acımasız köken melez Klaus Mikaelson