12.Bölüm

991 33 4
                                    

Mihrimah, hışımla çekip gitti. Kayra Sultanın yüreğine tatmadığı bir duygu düşmüştü; Can korkusu...

Mihrimah, gözdeler odasındaki dairesine gitti. Sadık yardımcısı Marguerite ile bu mesele hakkında konuşuyorlardı:

"3 şehzademe canice o kıydı Marguerite eminim..."

"Bilemiyorum. Fakat bağışlayın, sizin şehzadelerinizi öldürdüyse şayet niçin Şehzade Selim'e de kıymadı?"

"İşte bu sebepten emin olamıyorum Marguerite. Delireceğim! Evladımın kanına kim girdiyse hepsinin cezasını vereceğim."

"Yıllar evvel padişahımızda bulmaya çalıştı, lakin bulamadılar."

"Ben bulacağım ama Marguerite! Ateş olup üzerlerine yağacağım!"

Öfke ile söylenmeye devam ediyordu.

Kayra Sultan, bu mühim havadis karşısında endişesini her ne kadar gizlemeye çalışsa da kendini ele veriyordu. Dairesinde otururken kızı Aybüke Sultan bu telaşlı ifadenin manasını sordu:

"Nedir bu yüzünüzdeki bulutlanmalar Validem? Çehrenize inen kederin sebebi nedir?"

"Her zamanki meseleler Aybüke..."

"Neymiş o her zamanki meseleler?"

"Ne olabilir Aybüke? Selim ile Cihangir'in senelerdir bitmek bilmeyen kavgaları..."

"Şehzade Selim bir hayli gözümü korkutuyor validem. Ahali, ulema, asker hepsi onun arkasında onu seviyorlar. Eğer tahta Selim ağabeyim çıkar ise kardeşlerimi nizam-i alem için katleyecek..."

"Buna zinhar izin vermem Aybüke! Benim evlatlarımdan biri tahta çıkacak! Ayrıca bu konuşmaları yapmak için çok erken. Allah hünkarımıza uzun ömürler versin."

"Amin..."

"Mihrimah Hatun geri dönmüş diyorlar?"

"Maalesef validem, rivayet doğru."

"Bu hiç iyi olmadı Aybüke! Yıllardır baş edemediğimiz tek düşman o. Gitti derken dönmüş!"

"Şehzadelerinin yası bitmiş demekki."

"Has odaya zinhar girmeyecek o hatun Aybüke. Yeniden maziyi yaşamak istemiyorum."

"Bilmiyorum validem. Hünkârımızın emirlerine karşı gelemeyiz ki..."

"Mehmedin sadece benim olmasını istiyor isem şayet, o vakit bana nikah kıyacak!"

"Nikah mı? Lakin bu tarihimizde daha önce görülmemiş bir mesele validem. Ya hünkârımız teklifi redderse?"

"Etmeyecek. Onun üzerindeki tesirim malum. Ona 5 evlat verdim bana nikah kıyamayacak da kime kıyacak?"

Kayra Sultan kararlıydı. Nikâh kıyacak ve gücüne güç katacaktı.

Ayşe Sultan, has odaya girmişti. Zira hünkar onu huzuruna çağırmıştı:

"Beni emretmişsiniz hünkarım."

"Yarın şehzade Selim'in yeniçeri yemin töreni olacak. Havadisten haberin olsun istedim."

"Bu kutlu günü sabırsızlık ile bekliyordum hünkarım."

"Âlâ."

"Hünkarım...Maziyi hatırlar mısınız? En saadetli günlerimiz bu kubbenin altında geçti. Bu kubbenin altında aşkımızı yaşadık, bu kubbenin altında şehzademiz ile alakadar olduk. Tüm güzel anılarımız buradaydı. Sevdim, sevdiniz beni. Lakin, yıllar geçti. Sizin bana olan ilgisizliğiniz ile size olan sevgim muhabbetim her şeyim bitti hünkarım. Bu saatten sonra ancak sizin kulunuz olabilirim."

Tahtın Sultanı ~1 |TAMAMLANDI| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin