25.Bölüm

744 19 4
                                    

Birkaç gün geçmişti aradan. Sultan Mehmed Han öfke ile Has odada volta atıyordu. Zira Şehzade Cihangir emre itaat etmemiş ve dahi asker ile birlikte Şehzade Bayezid'in üzerine yürüyordu. Konya ovasında gerçekleşecek olan bu harpta Sultan Mehmed Han Şehzade Bayezid'in yanındaydı.

5 bin yeniçeri ve 5 bin kapı kulu askeri tayin etmişti Şehzade Bayezid için. Konya ovasında 2 şehzade karşı karşıya gelmişti. Şehzade Bayezid ile sayıları eşit olan Cihangir tayin ettikleri 20 bin kapı kulu askerinin gelmesini bekliyordu. Zira savaşı kazanması kesinleşecekti o vakit.

Biraz bekledikten sonra 20 bin kapı kulu askeri uzaktan gözüktü. 2 Ordunun arasındaki askerler ya padişahı destekleyen şehzadeyi seçecekti ya da asi bir şehzadeyi...

Kapı kulu askerleri bir Şehzade Cihangir'e bir de Şehzade Bayezid'e baktılar. Padişahın gazabından bir hayli korkan kapı kulu askerleri Şehzade Bayezid'in safına geçtiler.

Şehzade Cihangir büyük bir öfke ile taraf değiştiren askerlere baktıktan sonra Kuzgunun yakasından tuttu:

"Bu nasıl mümkün olur Kuzgun! Eğer böyle bir iş olacaksa Sinan Paşa engel olurdu!"

"Bir malumatım yok Şehzadem. Siz inanmak istemiyorsunuz lakin Sinan Paşanın ihanetine uğradık."

"İyi bakın! Bu bir babanın evladından vazgeçtiğinin resmidir!"

Burnundan soluyordu Cihangir. Kaybetmek istemiyordu zira. Taht savaşını kazanıp Amasya'ya çekilmek, emri hak vuku buluncaya dek sabırla beklemekti niyeti. Lakin bu şartlar altında çok zordu. Davut Paşa, Halil Paşa ile birlikte Şehzade Cihangir'e son teslim ol çağrısı yapmak için yanına gittiler. Ellerinde Sultan Mehmed Hanın fermanı vardı:

"Şehzadem, hünkarımızın fermanı şerifidir..."

"Ne söylüyor hünkârımız sen söyle Davut Paşa."

"Emrine itaat etmediğiniz ve dahi Amasya sancağına çekilmediğiniz için bu isyan sayıldı. Ve dahi Şehzademiz Bayezid'in üzerine asker ile yürümeniz sebebiyle katliniz caiz kılındı. Ya geri çekilip emre itaat edin. Ya da dökülecek kandan hünkarımız mesul değildir."

"Bu meydanda kan dökülecek Davut! Lakin benim değil Şehzade Bayezid'in kanı!"

Halil Paşa ile Davut Paşa geri çekilip Şehzade Bayezid'in ordusuna çekildiler. Pes etmek yakışmazdı Cihangir'e. Bembeyaz atına bindi ve ordusuna moral vermek için çetin bir konuşma yaptı:

"Aslanlarım! Yiğitlerim! Düşman, bizden sayıca üstün olabilir. Şehzade Bayezid'in arkasında hünkârımız varsa benimde arkamda davama inanan birbirinden cengaver birbirinden yiğit askerim var! Bu meydanda kan dökülecek! Lakin düşmanın kanı! Haydi aslanlarım! Ya Allah! Ya Muhammet! Ya Ali!"

Kılıcını kınından çıkardı Şehzade Cihangir, ve hücuma geçtiler. Şehzade Cihangir'in askerleri gayret ile hücum ederken Şehzade Bayezid'in ordusu epey dişli çıkmıştı. Bu sebepten Cihangir'in askerleri isteksizce kılıç sallamaya başlamıştı. Askerlerinin isteksiz hareket etmesi Şehzade Cihangir'i epey öfkelenedirmişti. Atını savaş meydanına sürdü ve bizzat kendisi cenk etmeye başladı.

Bunu gören Şehzade Bayezid'de durmadı. Acem yayı ile atının üzerinde ok atarken bir yandan da kılıç sallıyordu. En sonunda yüz yüze gelen 2 kardeş kılıçlarını bu kez talim için değil savaşmak için sallıyordu. Cihangir dişli çıkmıştı, lakin Bayezid babasının gölgesiydi, babası kadar kuvvetli ve güçlüydü. Onu yenmek hiç kolay değildi. Cihangir, yere düştü. Düşer düşmez de Bayezid, kılıcını Cihangir'in boynuna doladı:

"Ne cürretle böyle bir şeye kalkışırsın Cihangir!"

"Canıma sinsice kast etmeye kalkan bir haydut mu bunu bana söylüyor?"

Tahtın Sultanı ~1 |TAMAMLANDI| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin