19.Bölüm

837 30 10
                                    

"Şehzade Selim çok yaşa! Kılıcın değsin arşa! Şehzade Selim çok yaşa! Kılıcın değsin arşa!"

Babü sadede toplanan yeniçeri ve sipahiler kılıçları ile zikirlerine devam ederken kapı kulu askerleri:

"Destur! Sultan Mehmed Han Hazretleri!"

Hepsi kılıçlarını indirip boyun eğdiler. Büyük bir öfke ile üzerlerine yürüdü Sultan Mehmed Han:

"Bre haktan korkmaz peygamberden utanmazlar! Şeriata ve padişaha boyun eğmeyen zalimler!"

"Bizler zalim değiliz! Padişahım...Hidayet ve İshak Paşa gibi işinin ehli vezirleri niçin katleyledin? Karındaşınız da bu sebepten vefat etmişler. Daha evvelde şeyhülislâma kıymıştın! Şehzadeleri göster bize!"

Büyük bir öfke ile sözleri hazmetmeye çalışıyordu Mehmed Han. Zira bu ilk büyük isyandı. Saltanatı boyunca ilk kez asker kazan kaldırıyordu:

"Şehzadeleri Boğmuş!"

"Siz neden bahsedersiniz! Onlar benim evlatlarım canımın cananları!"

"Gayri itimadımız kalmadi şehzadeleri göster bize! Eğer göstermez isen bize böyle bir padişah lazım değildir!"

"Sadık olmayan kulda bana lazım değildir!"

Başı ile Silahtar ağaya işaret edip şehzadeleri çağırmasını emretti. Silahtar Ağa telaş ile şehzadelerin dairesine doğru gitti. Şehzadelerin dairesine varan Silahtar Ağa, durumu izah edip 4 şehzadeyi de babü semaya getirdi. Şehzade Selim'i gören sipahi ve yeniçeriler onun adını zikretmeye başladı yine:

"Şehzade Selim çok yaşa! Şehzade Selim çok yaşa! Şehzade Selim çok yaşa! Şehzade Selim çok yaşa! Şehzade Selim çok yaşa!"

Şehzade Selim öne çıkaran elini kaldırdı semaya:

"Ağalar! Ağalar! Niçin adımızı zikrederek ayağa düşersiniz! Bizler kendi halimizde meşgul iken sarayı basmak ne demek! Padişah efendimizden çekinmeyip niçin böyle bir ise kalkışırsınız? Allah aşkına bizi kendi halimize bırakın!"

"Şehzadem, sizleri boğmayacağına dair kefil isteriz! Kefil isteriz! Kefil isteriz! Kefil isteriz!"

Tüm devlet erkanı kefil olmuşken sipahiler sadece:

"Veziriazam Sinan Paşa ve Kubbe veziri Hüsrev Paşamızın kefili kabul edilmiştir."

Kılıçlarını kınına yerleştirip eğilip geri çekildi askerler. Sultan Mehmed Han da sarayına geçti. Neden 17 devlet adamının değilde sadece veziriazam ve Kubbe vezirinin kefareti kabul edilmesinin tek bir sebebi vardı. İçimizdeki fitne fesat onlar olabilirdi. Lakin haksız yere kimseyi itam edemezdi.

Kayra Sultan kepenekli pencereden isyanın bitişini izledikten sonra yanındaki sadık adamına döndü:

"Rabbime şükürler olsun kimseye birşey olmadı. Lakin bugün gördüklerimizden sonra Şehzade Selim hakkında bir şeyler yapmalıyız artık Beşir Ağa."

"Haklısınız sultanım. Bir şeyler yapmaz isek şayet Şehzade Selim tahta çıkarsa o vakit sizin ve şehzadelerimizin felaketi olur."

"Bunun önüne geçmek için her şeyi yapmaya hazırım ben. "

Dedikten sonra dairesine doğru yol aldı. Şehzade Bayezid yeniçerinin ve askerin Selim'e olan bu sevgisinin isyana kadar ulaştığını görünce artık kendisinin harekete geçmezse öleceğinin farkına vardı. Herkes birbirinin kuyusunu kazıyordu. Divan 3'e ayrılmıştı adeta. Bir taraf Şehzade Bayezid, bir taraf Şehzade Selim bir taraf da Şehzade Cihangir... Ömer ve Muratı destekleyen paşalar yoktu. Tahta onlar layık değildi zira.

Tahtın Sultanı ~1 |TAMAMLANDI| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin