6

31 9 12
                                    

Okul çıkışı Su'yla otobüs durağına oturmuş otobüs bekliyorduk. Otobüs durağında vapur beklenmeyeceğine göre. Su instagramda öylesine gezinirken ben kulaktıktan müzik dinliyordum. Şarkı bittikten birkaç saniye sessizlik oldu ve ardından sıradaki şarkıya geçti. One direction-you and ı 'ın sesi kulaklarıma dolunca gülümsedim. Tek kulaklığımı çıkarıp Su'nun kulağına taktım. Meraklı kahverengi gözlerini yüzüme çevirdi. Onunda kulağına aynı ses dolunca dudakları yukarı kıvrıldı. Bu şarkı bizim çok eskiden beri dinlediğimiz bir şarkıydı. Artık bizim şarkımız ilan etmiştik.

Şarkı bittikten sonra otobüsün geldiğini görüp ayaklandık. Telefonları, kulaklıkları falan ceplere sokup otobüse bindik. Etrafa bakıp boş yer aradım. Bu otobüse genelde bu saatte gençler binerdi. Pek 20 li yaş üstü görmezdik. En arkada iki kişilik yer gormemle Su'yu cekmem bir oldu. İlk tökezlesede sonradan ayak uydurmustu. Cam kenarina geçti bende yanına oturdum.

Bir dahaki durakta bizim okuldan birileri bindi. Arkadaşlarıyla diğer durağa yürüyüp oradan binenler vardı. Biz Su ile üşengeç oldugumuz için en yakındakine biniyorduk. Bir sonraki durağa gitmekteki amaç ne ki?

"Kalkın oradan."

Hemen yanımızda dikilen kişilere baktık. Sertaç ve arkadaşıydı.

"Sebep?" Dedi Su.

Bu çocuklar neden hep bizi buluyor?

Sertaç, "Orası bizim yerimiz." Dediginde Su koltukta hafif öne kayıp oturduğu koltuğa baktı ve "nerede yazıyor?" Dedi.

"Bu otobüstekiler bilir. Oraya oturmazlar. Sizde ögrendiniz. Kalkın."

Su koltuğa geri yaslanio yayılırken bende aynısını yaptım. "Umrumuzda mı?" Dediğimde Su da "çok saçmasiniz." Dedi. İki çocuk gergince yerlerinde kıpırdandı. Sertaç kolumu tutarken "kalkın dedim." Dedi tıslarcasına. Kolumu hırsla çektikten sonra "git başka yere otur Sertaç mısın artık her neysen."

"Sertaç yine kızlara mı bulaşıyorsun?"

Sesin geldiği yöne baktım. Fatih ve adını bilmediğim sarışında aynı otobüste dikiliyordu. Sarışın olan konuşmuştu. Sertaç ve arkadaşının tedirgin olduğunu hissettim. Sertaç, "orası bizim yerimiz ve kalkmıyorlar. Ayrıca sizin grup bu kızları korumak için ant mı içti?" Dediğinde sarışın "sanane bundan? Ayrıca sen kendini birşey zannetmeye devam edersen ben seni başka birşeye benzeteceğim." Diye çıkıştı. Ardından göz kırpma efekti ekleyip konuşmasına hava kattı. Sertaç ve arkadaşı birşeyler homurdanarak uzaklaştı.

"Sağol...un." Fatih'e bakarak eklemiştim. Oda yanında durarak yardım etmişti sonuçta.

Kıvırcık sırıtarak "ne demek?" Dediginde sarışın eliyle Su'ya geri yaslanması için işaret yapmaya başladı. "Şöyle biraz kafanı çeksen..." Su geri yaslandığında merakla ona bakıyorduk. Camdan kendi yansımasına bakarak saçına ufak ufak dokunup düzeltti. Kikirdarken "grubun süslüsü sensin galiba." Dediğimde "genelde insanlar bana Özgür der." Dedi. Gülümsedim. "Memnun oldum Özgür." Gözlerini kendi yansımasından çekip bize gülümsedi. Buz mavisi kadar açık gözleri vardı. Yanağındaki yara izini yeni farketmiştim. Kıvırcığında yüzünde kızarıklıklar vardı. Rüzgar'ın yüzündeki yara izlerini hatırladım. Bunlar toptan kavgaya mı girmişlerdi? Okulda bunların yüzüne dikkat edememişim.

"Sizin yüzlerinize ne oldu? Rüzgar'da da vardı yara izleri." Dediğimde bir an yüzlerindeki gülümseme gitti. Ardından toparlamaya çalıştılar. Özgür elini ensesine koyup "dün akşam bir grup gençle küçük bir kavga ettik. Önemli birşey değil." Dedi.

'bu gece parayı getirecek çeteyi dağıtacağız.' aklımda Rüzgar'ın sözleri yankılandı. 'parayı verseler de vermeseler de.' ortalıkta birşeyler dönüyor ama hayırlısı.

sonsuza kadar (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin