*Anka*
Bir ormana gelmiş ve Rüzgar'ları bekliyorduk. Özgür'ün eli yine durmamış, saçını düzeltiyordu
"Onlara sırrını söyleyecek misin? Sana zarar verecek kimse kalmadı sonuçta."
"Söyleyeceğim."
Tereddüt etmediğine göre ben sormadan bunu düşünmüştü. Acaba çete ne tepki verecekti?
Ağaçların arasından gelen hışırtının akabinde çete görünmüştü. Beklemediğim bir şekilde kıvırcık koşup bana sarıldı.
"Senin için çok endişelendik! İyi misin?"
"İ-iyiyim..."
Ayrıldıktan sonra diğerlerine baktım. Özgür gibi siyaha bürünmüşlerdi. Aksiyon filmlerinden fırlama insanlar gibiydiler. Gözüm Rüzgar'da takılınca Meleğin ne söylediğini algılayamamıştım.
"Örgütü uçurduk. Sen de iyiysen amacımıza ulaştık o halde.
Rüzgar'ın sarı saçları daha da dağılmışken siyahlar içinde olması gözlerini belirginleştirmişti. Gülümsedim.
"Benim için uğraştığın için teşekkür ederim."
Ata oradan dikkat çekmek için öksürdü ve "Rica ederiz." dedi. Ona aldırmayıp merak ettiğim soruyu ortaya attım.
"Amca- yani patron ne oldu?"
"İntihar etti." diye yanıtladı Melek.
Şimdi kesin ölmüştü ha? Onu gördüğümü annemlere söylememe gerek yoktu bence. Onun masum masum öldüğünü bilmeleri belkide şuan daha iyi. Gerçeği söylesem sadece üzüleceklerdi.
"Şey...ben..."
Özgür'ün kıvranmaya başlamasından ağzındaki baklayı çıkaracağını anladım. Cesaret verircesine ona baktım.
"Aranızda ki ajan...bendim."
Tepkilerini ölçmek için diğerlerine baktım. Kimisinin kaşları kalkmış, kimisinin gözleri büyümüştü. Tabiki böyle tepkiler vermeleri doğaldı.
"Demek send-"
Söze başlayan Hamza'yı susturup araya girdim.
"Sizin gibi o da istemediği bir yola zorla sokulmuş çocuklar. Eğer size bunu daha önce söyleseydi emin olun yaşatmazlardı."
Ben umutla hepsine bakarken Özgür'de açıklama yaptı.
"Sizin dostluğunuzdan hiçbir zaman şüphe etmedim. Harika dostlarsınız ama kendi can güvenliğim için arada öyle şeyler yapmam gerekiyordu. Affetmezseniz anlarım ama şunu unutmayın sizi asla unutmayacağım."
O da umutla hepsine gözlerini dikti.
"Demek örgütün yerini, örgütün içini bu kadar iyi biliyordun. Ayrıca içeri bu kadar rahat girmenden anlamalıydık."
Ortamda gergin bir sessizlik oldu. Duyduklarını sindirmeye çalışıyorlardı. Ben daha ani tepkiler beklemiştim.
Rüzgar Özgür'e doğru ilerledi. Herkes düşünmeyi bırakmış sonucunu bekliyordu. Rüzgar özgür'ün karşısında durdu.
"Yaptıklarından pişman mısın?"
"Baştan beri yapmak istemiyordum ama beni en iyi sen anlarsın mecburdum."
Rüzgar kafa salladı ve beklemediğim bir şekilde Özgür'e sarıldı.
"O zaman bize Affetmek düşer kardeşim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sonsuza kadar (Tamamlandı)
Teen FictionRuhları ve akılları aynı noktada buluşmuş iki insan; Anka ve Su. "sonsuza kadar" dediler, "sonsuza kadar dostuz." Maceralarını, hayallerini, üzüntülerini, sevinçlerini birlikte yaşayan iki dost. "bu sonsuzluk işareti bizi temsil etsin." dedi Su, "On...