Güzel kızım,
Sana kırılmış kalplerden bahsedeceğim. Çok tanıdık sana bu konu, biliyorum. Seneler boyu kırık bir kalp ile yaşadın, onun batırdığı cam kırıklarının acısını çektin. Onları bile evladın gibi sevdin. Ama bazıları vardır, o cam kırıklarını sevmez. Hayatından çıkarmaya çalışır onları, zaten onları sevmek de pek akıl işi değil.
Herkesin kendine göre acısı var. Herkesin içi bir şeyler yüzünden yanıyor. Hayat bu, bol inişli az çıkışlı. Neden bunları sana anlatıyorum bilmiyorum, sanırım bugün yaşadığım hayal kırıklığı beni yeniden sana; her olduğu gibi sana yazılan şu satırlara itti. Nedeni bilinmez, insanlar karşılarındakine zarar vermeye bayılırlar.
Bugün olanları anlatmazsam içim rahat etmeyecek. Hem senden bir şeyler saklayamam ben bilirsin. Hem insan aynadan neyi saklayabilir ki? Annem bir kaza geçirmiş, nasıl o hastaneye gittiğimi bilemedim. Onları terk ettiğimi, sırtımdaki yaraları unuttum ve yanına gittim. Babama gözükmeden ona birkaç sevgi içeren kelimeler fısıldamaktı amacım. Odaya girdim, tek bir şeyi unutmuştum. O beni kabul edecek miydi? Ben ona bunca şeyi yıkıp gelmeme rağmen, o beni isteyecek miydi?
Sonra bu endişemi geçirmek adına, senin bana gösterdiğin sevgiyi getirdim aklıma. Sevgiyi bilmeyen biri bile beni bu kadar sevip, koruyorsa... Öz annem elbette sever diye düşündüm. Saçma bir düşünceydi. Odasına girdim. Kahve gözleri aralandı, babamı görmeyi bekliyor olmalıydı. Konuşacak oldu, sonra sustu.
Bana bir yabancıymış gibi baktı yere göğe sığdıramadığım kahverengi gözler. Beni sen gibi kimse sevmezmiş güzel kızım. Gördüm her şeyi, öz annesi tarafından sevilmeyen bir çocuğum ben. Sevgiyi ondan öğrenmem gerekirken sevgisizliği öğrendim. Sonra giriverdin hayatıma, hiçbir nedenin yokken yaralarıma bakmaya başladın. Başta kaçacaktın, biliyorum. Senin her halini bilirim ben. Bir gözün hep kapıdaydı, sana bir şey yaptığımı gördüğün an kaçacaktın buradan.
Aynı insanlardan kaçtığın gibi,
Aynı kendinden kaçtığın gibi.
Sana gereğinden fazla buruk şeyler yazıyorum farkındayım. Ama bu adamın konuşacak senden başka kimsesi yok. Hiç olmadı. Başta her aileyi benim ailem gibi sanardım biliyor musun? Aynı evde toplanmış yabancılar. Ama bana arkadaşım gösterdi bunu, onlara her gittiğimde şefkat gösteren babası, sevgi sözcükleri mırıldanan annesi. Ben sevilmiyordum güzel kızım, ben senin kadar sevilmedim diyeceğim neredeyse. Ölmek istedim başta, kimsenin umurunda değildim. Olmadım da zaten. Sonra hayatıma girdin, sallandığım uçurumdan beni çekip almakla kalmadın, o uçurumdan atlama şansım kalmasın diye yaktın o uçurumu.
Her neyse, konuşmaya çalıştım onunla. Yeni bir eve çıktığımı anlattım, boş gözleriyle baktı yüzüme. Para kazanmak için işe girdim dedim, nereye demedi. Cevap vermeye layık görmedi beni. Sonra babam geldi, gerisini biliyorsun. O odanın banyosunun duvarlarına sinmiş hıçkırıklarımı sen duymadığın için şanslıydım. Sen duysaydın en az benim kadar ağlardın.
Yani artık bir ailem yok. Kelimenin tam anlamıyla yok. Peşime düşecekler biliyorum, seni ve beni rahat bırakmayacaklar. Ama kimin umurunda ki? Ben senin yanında olduğum sürece dünyanın en güçlü adamıyım. Korumak zorunda olduğum küçük bir kızım var. Ona bu dünyanın aşağılık yüzünü göstermemek adına fırtınalı gökyüzüne beyaz bulutlar çizip odasının duvarlarına asacağım. Onun canını yakan herkesi, kendi ellerimle çıkaracağım hayatından.
Bana dünyaları bahşeden kızıma, güzel bir dünya bırakacağım. Yaşlandığında bile dünyanın kötü halini görmemiş olması için çabalayacağım. Bu iyi bir şey değil, doğru değil biliyorum ama doğrunun canı cehenneme. Benim için doğru kızımın gülüşü. Benim için başka bir doğru yok bu dünyada.
Yıldızlar senin olsun güzel kızım, karanlığı bana bırak...
Bay Asosyal.
Bahsi geçen küçük kız'ın wattpad hesabını öğrenmek ister misiniz?
Bölüm Şarkısı: Tuğkan- Ah Güzel Kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Çocuğu'na
Genç Kız EdebiyatıSadece küçük kızıma, kaybolmuş ruhuna yol göstermesi; ona gücünü hissettirmesi ve onun gözümdeki değerini her kelimede anlaması için.