Jeongin gözlerini açıp sayıklamaya başladı.
"Neredeyim ben? Annem.. annem burada mı?Soo Hyun çocuğunun uyandığını fark etmiş olacak ki yanına koştu.
"Oğlum iyi misin? Bir ağrın sızın var mı?"
Jeongin aklına gelenlerle birden şaşırdı. Hyunjin ona saldırmıştı.
"Anne. Beni buraya kim getirdi?"
Diye sordu jeongin.Annesi heyecanla bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
"İnanabiliyor musun? Seni buraya Hyunjin getirdi."Şaşkınlıktan Jeongin'in ağzı aralandı.
"Nasıl yani?""O an bir kriz geçirdiği için ne yaptığını bilmeden hareket etmiş. Yani sana kasten zarar vermemiş. Sonra da şokun etkisinden çıkıp ne yaptığını anlamış Ve bize haber etti. Allah'tan haber etti de, biz de gerekli müdahaleleri yaptık."
"O çocuk nasıl bu kadar hem piskopat hem.. ne bileyim değişik."
"Oğlum idare etmeye öğrenmen gerek. Lütfen senden kaynaklı bir kavga istemiyorum."
"Anne. Benim yaptığım birşey yok cidden. Piskolojisi bozuk aptalın."
***********************
Hyunjin okula gitmek için kurduğu alarm sesini duyunca olduğu yatakta doğrulup alarmı duvara fırlattı.
Neden bu kadar hırçındı. Anlamıyordu kimse..
Belki de biraz ilgiye ihtiyacı vardı.. Onu sonsuza kadar sevebilecek. Onunla eğlenebilecek.
Yine agresif hareketleriyle banyoya gidip rutin işlerini halletti.
Okul firmasını giyindikten sonra kahvaltı yapmak için aşağı kattaki mutfağa gitti.
Mutfaktan gelen seslerle kapıda durdu.
Dinledi...
Belki de ihtiyacı olan şeyi duydu."Annecim günaydın."
Annesine sarıldı Jeongin.. Hyunjin farklı şeyler görüyordu sanki... Sanki bu onun istediği şeydi.
"Canım oğlum.. Hyunjin'in kahvaltısını hazırlayayım. Sana da bir kahvaltı hazırlarım."
"Annecim hiç zahmete girme. İş bulmaya çıkacağım."
"Oğlum . Artık iş arama. Lütfen. Anne benim. Benim çalışmam gerek."
"Anne yaa. Sana yük olmamalıyım. Seni seviyorum. Yeryüzündeki meleğimmm."
Jeongin annesine biraz daha sarılıp kokladı.
Hyunjin içeri dalıp öksürdü.
"Öhöm. Ne zamandan beri bizim paramızla kendinize kahvaltı yapıyorsunuz?"Jeongin'in yüzündeki gülümseme silinmişti.
Hyunjin silmişti....Jeongin ve annesi cevapsızdı. Artık bu evde kalacakları için yiyebileceklerini düşünmüştü.
Masada onun için hazırlanmış kahvaltıyı görünce sandalyelerden birini çekip oturdu.
Chopsticklerini alıp yemeye başladığında ise daha da kırıcı oluyordu.
"Kusacağım şimdi .. İçine zehir falan mı kattın?"
Jeongin'in annesi boynunu eğmişti. Mahçup olmuştu. Jeongin bundan nefret ediyordu.
Annesinin bu duruma gelmesinden.Hyunjin ise söylenmeye devam ediyordu.
"Yaa. Niye buraya geldiniz siz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slave //(Hyunjin×Jeongin)
ChickLit™✓ "Hyunjin... Vahşi çocuk hastası.. Yani piskoloğu bize böyle söyledi. Lütfen onun bu hareketlerini mazur görün."