1.3 *Parti'ye davet*

1.2K 136 88
                                    

[3rd Eyes]

Jeongin ve Hyunjin'in annesinin evden gitmesinin üstünden 1 hafta geçmişti ve bir hafta içinde ne sorunsuz gün ne de güzel birşey yaşamışlardı.

Jeongin bu durumdan huzursuzlansa da birşey diyemiyordu. Hyunjin ise mutlu olmak istiyordu her zaman ki gibi.

Hyunjin de artık konuşabiliyor ve yürüyebiliyordu. Zaten Chan'ın dediği gibi Jeongin yanında oldukça çok sürmezdi , sürmedide.

Bayağıdır okula gitmeyen Jeongin okula gitmek istiyordu.

Hyunjin ve Jeongin hergün beraber uyuyorlar , beraber kalıyorlar , okula gitmeyip evde boş boş oturuyorlardı.

Hyunjin'in aklında eğlenmek vardı. O yüzden kalan bir haftayı da heba etmeyi düşünmüyordu.

"Jeongin uyan!"yatakta bir sağa bir sola dönen Jeongin Hyunjin'in anı tepkisi duyunca birden yerinden sıçradı. Gözleri kocaman olmuştu.

"Ne-ne! Birşey mi oldu? İyisin dimi?"
Jeongin bir stresle sordu.

Hyunjin ise bu manzara karşı gülüyordu. Çünkü komikti.

Jeongin Hyunjin'in boşboş bağırdığını anlayınca sinirlenmişti.
"Ne bağrıyorsun aptal!"

Yastığı alıp Hyunjin'e vurdu.

"Bir şey oldu zannettim."

Vurdu.

"Ölüyordum."

Vurdu.

"Kalbime inecekti!"

Hyunjin ise kahkahalara boğulmuştu.
Gülmekten tepki veremiyordu.

En sonunda Jeongin sakinleşmişti.
"Onu bunu bırakta bugün ne yapalım?"

Jeongin kaşlarını kaldırarak
"Yıllardır gitmediğimiz okula gidebiliriz mesela. Sonra annemler bizi kesmesin falan." dedi.

Hyunjin ise aşık suratla
"İnan umrunda olmaz."

Her ikiside kafa salladılar.
Jeongin kendisi kalktıktan sonra elini Hyunjin'e uzatıp onunda kalkmasını sağladı.

"Hazırlan okula gidelim. Giderken yolda birşeyler yeriz." dedikten sonra göz kırptı Jeongin.

*******************

Yemek yedikten sonra okulun yolunu tutan ikili Jeongin'in ısrarları sonucu şoförle değilde , otobüsle gidiyorlardı okula.

Jeongin kartını iki kere okuttuktan sonra Hyunjin'e baktı. İlk defa otobüse bindiği için ne yapması gerektiğini bilmiyor ve habire söyleniyordu.

"Ya Jeongin. Bizim ne işimiz var böyle araçlarda. Ne güzel şoförümüz vardı ya. Burada herkes iç içe."diye fısıldadı Hyunjin insanalar ona bakmasın diye.

İnsanların ona yapışması hoşuna gitmeyen Hyunjin , her ne kadar bundan nefret etsede Jeongin'e yapışıp onu kapatmıştı.

Aslında bu biraz..

Kıskançlıktı...

Jeongin iş Hyunjin'e kızıyordu.
"Şşşt. Sus Hyunjin. Ayıp."

Parmağını dudaklarına götürüp sus işareti yapan Jeongin, karşısında onun dudaklarına bakan bir Hyunjin görünce parmaklarını hemen geri çekti.

Biraz daha yolculuktan sonra okula gelmeden inmişler , yürümeyi tercih etmişlerdi. Çünkü onları otobüsten inerken görürlerse dalga geçerlerdi.

3 dakikalık bir yürüyüşün ardından okula gelebilmişlerdi. Jeongin konuştu.

"Sanki yıllardır gelmiyorum." dedikten sonra derin bir nefes aldı.

"Biraz daha abart Jeongin."

Hyunjin'in bu tepkisine sinirlenen Jeongin koluna hafifçe vurmuştu.

Hyunjin ise gülümseyerek
"Al gırdın gırdın!" dedi.
Piskolojim çok kötü kusura bakmayın.

İkili ufak bir tebessümden sonra sınıflarına dağıldılar.

*****************

Jeongin okul çıkışına kadar sevdiği dersleri dinleyip, sevmediği dersleri dinlememişti. Son dersin boş olması üzere telefonuyla oynarken birden bir ses duyulduğu için irkildi.

"Merhaba."

Güler yüzlü yakışıklı uzun boylu bad boy tarzlı bir çocuk yanına yaklaşıp
onu korkutmuştu.

Güler yüzlü yakışıklı uzun boylu bad boy tarzlı bir çocuk yanına yaklaşıp onu korkutmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeongin bir an korksa bile ona güler yüzlü olmaya çalışıyordu.

"Ah. Merhaba."dedi Jeongin.

"Korkuttuysam kusura bakma." oldukça nazik davranmaya çalışıyordu çocuk.

"Yok önemli değil. "

"Şey diyecektim. Adın neydi ?"

"Ah. Ben mi? Jeongin. Yang Jeongin."

"Bende Kang Beom. Ama üst sınıflardanım."

"Ah. Şey o zaman Hyung demeliyim."

"Yok. Sıkıntı yok sen demesen de olur."

"Hyung demeyi tercih ediyorum." dedikten sonra dudaklarını birbirine bastırıp kafasını salladı Jeongin.

"Sadede geleyim. Bizim her sene okuldakilerle bir partimiz olur. Sende gelmek ister misin? Ah pardon ister misiniz?" çocuğun bu cümlesi Jeongin'i şaşırtmıştı.

"İster misiniz derken?" Jeongin neden bahsettiğini şuan anlamak istemiyordu.

"Hyunjin ve sen.. Yani siz.. Sevgili değil misiniz? Ona bu kadar yaklaşan görmemiştim de."

Jeongin bu cevap karşısında içi üretmişti. Cidden neden bütün okulun böyle olduğunu anlamıyordu.

"Şey. Sen çok yanlış anlamışsın Hyung. Aramızda birşey yok. Sadece aynı evde yaşıyoruz."

Kang Beom kafa salladıktan sonra
"Ah. Anlıyorum. Özür dilerim. Her neyse partiye gelecekmisiniz?"

"Tabikide. Böyle güzel bir şeyi kaçıracağımı düşünmüyorum. Teklifin için teşekkür ederim Hyung.
Telefon numaramı vermeyim istersen yer ve zamanı mesaj atarsın."

Jeongin ağzından çıkan son kelimeye kendisi bile inanamamıştı. Az önce tanıştığı çocuğa numarasını vermişti.
Cidden daha ilk zamanlardan bu da neydi?

Selam gençlik uzun suredir pubg oynamaktan yb atamadım. Size karşı çok üzgünüm.

Bu bölümde geçiş bölümüydü.

Kimse de yb istemedi aq.

Bir kişi hariç bu bölümde ona ithaf zaten jeoyahw aşkım.

Neysse boş yaptım.

Kendinize iyi bakın

Sağlıcakla kalın ❤️❤️❤️😍😘❣️💕

Slave //(Hyunjin×Jeongin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin