"Ne?! Kang Beom seni partiye davet etti! Ve sen ona telefon numaranı verdin öyle mi Jeongin?!"
Jeongin çocuk gibi kızarıp kafasını eğmişti. Anlamıyordu niye kızıyordu?
"Ya lütfen gidelim Hyunjin." Jeongin Hyunjin'in kolunu tutup çekiştirmişti.
"Sen o çocuğun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun Jeongin!?"
Sürekli onu azarlayıp durmasından üzülüyordu Jeongin.
"Yeter artık. Sen zaten hiç kimseyi sevmiyorsun ki. Ne zaman arkadaş bulacağım kendime?!"Bu bağırış çağırış ikisini de geriyor ikiside bundan oldukça rahatsızdı. Fakat iki tarafta kendini haklı gördüğü için kimse kimseyi alttan almıyordu.
"Seungmin'le gayet samimisin. Birşey diyor muyum ona ha?!"
"Ha birde ona de bakalım. Etrafımda kimse kalmasın. Bıktım artık Hyunjin! Bıktım anlıyor musun?! Bık-tım!?"
Jeongin o kadar çok sinirlenmişti ki boynundaki damar belli olmuş , gozlerinden bir kaç damla yaş düşmesine izin vermişti.
Bu manzaraya dayanamayan Hyunjin, sinirden dayanamayıp odanın köşesinde ki koltuğa giderek ağlayan Jeongin'in yanına gitmişti.
Dizlerinin üstüne oturup kendini koltukla hizalayınca , narin parmaklarını Jeongin'in çenesine geçirdi ve kafasını kaldırdı.
"Bana bak Jeongin."
Jeongin ona bakamıyordu.
"Bana bak Jeongin." dedi bir kez daha.
Göz yaşları yüzünü ıslatmış Jeongin , yavaş yavaş kafasını kaldırdı.
"Özür diledim tamam mı? Gidelim partiye tamam ama yanımdan ayrılmak yok. Sadece şunu bilmeni istiyorum. Bu okulda ki kimseden hayır bekleme. Bu okulda ki herkes zararlı ve ben sana zarar gelmesini istemiyorum. Sen... Sen bu dünya için çok masumsun Jeongin.."
*******************
Giyindikleri şeyler fln fln anlatmaya üşendim.Şoför Hyunjin'in isteği üzerine her ikisininde bahsettikleri yere getirmişti. Çok büyük bir ev olması Jeongin'i oldukça şaşkına çevirmişti. Fakat bu şaşkınlığını koruması gerekiyordu. Kimsenin onun hizmetçi çocuğu olduğunu bilmesini istemiyordu. Bilseler dalga geçerlerdi çünkü. Adı gibi emindi Jeongin.
Hyunjin'in koluna girip girişe doğru yürümeye başladılar. Herkesin gözünün Jeongin'in üzerinde olması Hyunjin'i kıskandırmıştı. Çünkü Jeongin erkekleri bile delirtecek güzellikteydi.
Bütün kızların Hyunjin'in üzerinde olması da Jeongin'i kıskandırmıştı.
Çünkü Hyunjin çok çok yakışıklıydı.Jeongin ve Hyunjin birbirlerine baktılar ve ikisininde içinden aynı şey geçiyordu.
"Neden herkes onlara bakıyordu?"
Etraftaki insanların da aklında bir soru vardı.
"Hyunjin nasıl Jeongin'in ona bu kadar yakın olmasına izin vermişti?"
Muhteşem girişleri sona erdikten sonra masadan fırlayan Seungmin onlara el sallamıştı.
"Hey! Jeongin. Buraya gelin."
Seungmin'in el işareti ve seslenmesi üzerine , onların olduğu masaya doğru ilerlediler.
Masada bir kaç kişi daha vardı. Sarışın çilli bir çocuk , fiziği güzel bacağı ince bir çocuk, kısa boylu sert bir çocuk , ve yakışıklı bir çocuk daha vardı. Muhabbetleri güzeldi. Kısa bir tanışma faslı geçirmişti.
Biraz daha muhabbete daldıktan sonra Hyunjin kulağına fısıldadı.
"Bak bunlara konuşabilirsin zararsızlar."Jeongin ona alaycı bir gülümseme atıp önüne döndü. Sonra birden konu açtı.
"Ee siz hangi sınıfta okuyorsunuz?"
Seungmin anlatmaya başlamıştı.
"Felix ve Han'la aynı yaştayız ama onlar çaprazımızdaki sınıftalar. Minho ve Changbin Hyung'da Hyunjin'le aynı sınıfta."Seungmin Hyunjin derken çekinerek söylemişti belki Hyunjin rahatsız olur diye ama Hyunjin oralı bile olmamıştı.
"Şimdi siz çok yakışıklısınız sevgiliniz falan vardır." dedikten sonra kıkırdadı. Fakat bu dediğiyle karşındakilerde gülümüşlerdi. Hyunjin ise ona sert bir bakış atmıştı ama Jeongin bunu görmemişti.
"Hey niye gülüyorsunuz?" dedi Jeongin gülerek.
Seungmin ise sözü devraldı hafif kısık ama Hyunjin'in de duyabileceği bir sesle.
"Felix'le Chanbin Hyung , Han ve Minho Hyung sevgililer."Diğerleri Jeongin'in hoş karşılayacağını bildiğinden söylemişlerdi. Yoksa başkalarına söylemiyorlardı.
Hyunjin duyduktan sonra biraz şaşırmış olacak ki ilk defa bu insanlarla konuşmaya çalışmıştı.
"Ah. Cidden mi?"
Söze Han girmişti bu sefer.
"Eğer rahatsız oluyorsan , biz gidebiliriz Hyunjin."
Ortam biraz gerilmişti."Hayır hayır. O yüzden demedim. Şey aslında..." Utandığı için ensesini kaşıyordu Hyunjin.
"Bende gayim."
Hyunjin'in dedikleriyle herkes derin bir nefes alıp yüzüne gülümseme yerleştirdi.
Sert görünen ama aslında içi yumoş olan Changbin Hyunjin'e el uzattı.
"Yıllardır kimseyle konuşmuyorsun Hyunjin. Arkadaş olabilir miyiz?" dedi dudaklarını birbirine bastırırken gülümseyerek.
Hyunjin neredeyse ilk defa insanlarla iletişimde olduğu için tereddüt etmişti. Jeongin'e baktı ve Jeongin ona bana güvene bilirsin dermiş gibi göz kırptı.
Hyunjin ise Changbin'in elini sıktı.
Hayatında ilk defaydı bu olanlar.
Jeongin sayesinde.
Yine boktan bir bölüm sayın seyirciler. Gözlerinizi kanattigim için üzgünüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slave //(Hyunjin×Jeongin)
ChickLit™✓ "Hyunjin... Vahşi çocuk hastası.. Yani piskoloğu bize böyle söyledi. Lütfen onun bu hareketlerini mazur görün."