Mutluluktan havalara uça uça eve giden ikili onları bekleyen kişiden habersiz yine güler yüzle kapıyı açmaya çalıştılar.
Kapıyı açtıkları zaman hala Jeongin'in yolda yaptığı kötü esprilerden gülüyorlardı.
Hyunjin elindeki oyuncağa bakıp "Sana benziyor ha." dedi. İkili yine kahkaha atarken Hyunjin'in gördükleriyle yüzü sararmış birden ciddileşmişti.
Sanırım ortada gerçekten karışık bir durum vardı.
Hyunjin kekeledi.
"M-mi Rae...?"Hyunjin olduğu yerde donakalmıştı.
Jeongin ise ne olduğu anlamıyordu.Karşısındaki kadın ise ellerini çiçek yapmış bir ayağını kırmış ukela ukela kapıya yaslanıp Hyunjin'e imalı imalı bakıyordu.
Hyunjin koşarak odasına çıkıyordu.
Kulaklarını tıkıyor gözlerini kapatıyor çığlık atıyordu.Odasına yetişmeye çalıştı Jeongin.
Hyunjin tam kapıyı kapatıp kilitlediğinde yetişemedi Jeongin.
Merdivenlerden kadına baktığında ise kadının yüzünden iğrenç gülümsemesi eksik olmadı. Bu kadın her kimse iğrençti.
İçeriden çığlıklar geliyor , Jeongin kapıyı tekmeliyor, yumrukluyordu.
"Hyunjin aç kapıyı! Kendine zarar verme!"
Jeongin odaya girdiğinde yine kendisini boğacağından ya da bıçaklayacağından korksa da şuan ona yardım etmek zorundaydı.
Hyunjin'in sesleri kesilince kapıyı açtı.
Jeongin pek emin olmasa da kapıdan içeriye girdi.
Hyunjin yine öyle oluyordu.. Şekerini kırdığı zaman ki gibi..
Gözleri seğirmeye başladı. Sonra da titrmeye. Jeongin eli kolu bağlı sanki yapacak birşey olmadığını hissetti.
Üşüdü Jeongin...
Hyunjin'in içindeki canavarı çıkarmasını istemiyordu.
Hyunjin yine bayılmıştı. Jeongin yine yanına gitti. Attığı her adım onun aleyhine olsada o bunu önemsemiyordu. Şuan sadece onu bu canavardan çıkarmak istiyordu.
"Hyunjin.. Hyunjin. Kendine gel!"
Hyunjin bu sefer titriyordu gözleri kapalı yerde yatarken..Jeongin ise onu kendine gelmesi için tokatlıyordu.
Hyunjin birden gözleri korkunçbir şekilde açtı. Ama karşısında gördüğü Jeongin değildi. Sanki yine onu boğan Mi Rae'yi görüyordu.
Onu boğmaya başlamıştı...
Ama gerçekte boğduğu kişi Jeongin'di.. Mi Rae değil..
Aniden kalkan Hyunjin Mi Rae zannettiği Jeongin'i alıp duvara yapıştırdı.
Jeongin'in sırtı duvarla buluşunca canı o kadara çok yanmıştı ki..
"Seni öldüreceğim!" dişlerinin arasından konsutukça boynundaki damarlar belli oluyor morarıyordu.
Jeongin ise "Hyunjin.. Yap-ma öhm"
Öksürüyor nefes almaya çalışıyor fakat başarılı olamıyordu."Bu sefer ben sana zarar vereceğim. Sen değil!"
"Hyunjin..Ah.. bıraaaaak!"
Odada ki kargaşadan boğuştukları yerin yanındaki masada duran eşyalar yere düşmüştü. Ama masanın üstünde duran Tilki hariç...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slave //(Hyunjin×Jeongin)
ChickLit™✓ "Hyunjin... Vahşi çocuk hastası.. Yani piskoloğu bize böyle söyledi. Lütfen onun bu hareketlerini mazur görün."