Hyunjin'le beraber yatışımızın üstünden 1 gün geçmişti. İki gün içinde hiç birşey olmamıştı. Hyunjin'le doğru düzgün göz göze bile gelmemiştik. Çünkü dün gece eve çok çok geç gelmiş. Kimsenin haberi de yok. Annesinin de umrunda değil zaten. Numarası olsaydı nerede olduğunu sorardım ama.
O gece de aslında hiç birşey olmamıştı.
Sadece beraber yattık.
Ve beni uzun selfie çubuğu kollarıyla sardı.
Onun dışında biraz da konuştuk.Evet.. Biraz konuştuk.
Uzun uzun düşünürken , yataktan kalkmak vaktinin geldiğini anladım. Ama kalkmak istemiyordum. Eğer kalkmazsam annem mutfakta yanlız kalacaktı.
Diş miş, tuvalet falan halledip hızlıca merdivenlere yöneldim.
Aşağıya indiğimde Hyunjin , annem ,Yoon Bae hepsi ayakta beni bekliyorlardı.
Anlamamış gibi kaşlarımı çatıp
"Ne oldu?" diye ekledim.Yoon Bae "Senin okula gitmediğini duydum. Bende seni okula yazdırdım. Hyunjin'in fikriydi aslında."
Hyunjin'e keşke okula gitmediğimi söylemeseydim. Ben mutluydum böyle.
"Annene hiç kızma. Çok dil döktü. Ama okuman gerek Jeongin."
Tepki veremiyorum. Bune amk. Ben hayatımdan gayet mutluydum. Şimdi kim sabahın köründe kalkıp okula gidecekti.
"Üniformalarını Hyunjin versin sana. Sonra gelin hep beraber kahvaltı yapacağız."
Ananskm.Hyunjin.tammı.ananskm.amk.
İtiraz etsem de işe yaramazdı. Hatta ayıp bile olurdu. Bu yüzden hiç denemedim.
Oflaya oflaya Hyunjin'in peşine takıldım. Odasına 3. girişim herhalde.
Önüme pakette bir üniforma sundu.
"Neden böyle birşey yaptın?"oldukça sinirli sorduğumda kendimden bile korkmuştum.
"Ben sadece okul okumak istediğini düşünmüştüm."küçük çocuk gibi söylemişti.
"Peki annemi düşündün mü Hyunjin?"
"Ben sadece...iyilik. aishh yine berbat ettim.
Ben-ben cidden özür dilerim."
Gözleri dolmuştu. Kafasını eğdi.Çenesini tutup kafasını benim yüzümün hizasına getirdim.
"Kafanı asla eğmemelisin Hyunjin.""Keşke o zaman annem yerine sen olsaydın."
deyip çıktı odadan.Hangi zaman?....
************************
Lanet olası okula gitmek için üniformalarımı giyip, kahvaltı yaptıktan sonra , Hyunjin ve benim için olan arabaya bindik.
Yol boyunca konuşmadık. Ne konuşabilirdik ki. Birşey söylemezdi.
Okula geldiğimizde.
Pardon.
Saray?
Köşk?
Okuldan başka şey olan sarayımsı çok büyük olan şeye girdik.
Hyunjin benden bir yaş büyük olduğu için ben bir alt sınıf yani üniversite 1, o ise 2. sınıf'tı.
Hyunjin beni alıp müdürün yanına götürdü. Falan filan iki dırdır ettik. Sonra Hyunjin bizden ayrıldı.
Müdür beni sınıfa doğru götürdü.
Lan dur müdür.
Açma o kapıyı amk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slave //(Hyunjin×Jeongin)
ChickLit™✓ "Hyunjin... Vahşi çocuk hastası.. Yani piskoloğu bize böyle söyledi. Lütfen onun bu hareketlerini mazur görün."