Nerdesin?

17 1 3
                                    

Dört saat geçmişti. O fotoğrafların ve benim delirmemin üstünden. Ona ulaşamamak yakıyordu canımı. Her gün onu bulamamak, uğraşlarımın yanıt vermemesi yakıyordu.

Depoya girip Hayal'in yanına ilerledim. Beni görünce şaşırmıştı
'Rüzgar' dedi. Kilidini açarak içeriye girdim bana sarıldığında tepkisiz kaldım. Ona sarılacak değildim.

Geri çekildiğinde onu yavaşça itip sandalyeye oturdum.
'Gece yok' şaşkınlıkla donarken
'Nasıl?' Dedi.
'Kaçırıldı' dedim önümde diz çöküp hayal kırıklığıyla
'Abim mi?' Dedi. Başımı iki yana olumsuzca salladım
'Değil' içi ferahlamış gibi nefes alıp verirken elimi saçlarımın arasından geçirdim.

'O yok Hayal' Hayal buruk gözlerle bana bakarken
'Bulamıyorum' dedim elimi tutup dolan gözleriyle bana daha da yaklaştı.
'Bulucaksın Rüzgar, seni tanıyorum istediğini yaparsın' başımla onayladım yapardım ama bu olmuyordu.
İmkansız mıydı?
Hani imkansız diye bir şey yoktu....
O zaman nerdeydi?

Hayal'in yanında biraz daha kalıp onu bırakacağımı ama bizim kaçırdığımızı Unsur'a söylemeyeceğini anlattım. Ona güveniyordum hiç bir zaman beni kırmayacağını da biliyordum.

Gece ortada olmadan Hayal'i bırakmak, onun sözlü şiddetine maruz kalma oranımı arttırıyordu ama bu umurumda değildi. Onu bulsam iyi olduğunu bilsem yeterdi bana, gerisine razıydım.

Depodan çıkıp arabaya bindiğimde Gece'nin telefonu çalmasıyla harekete geçtim. Gizliydi yine.

'Nerdesin lan .....?' O gülerken sinirlerim daha da oynuyordu.
'Çok asisin Rüzgar hmm tıpkı Gece gibi' dedi. Susup onu dinlerken
'Sana bir şans verdim dün gece, hatırlıyorsundur. Ama sen o şansı iyi kullanamadın'
'Seni bir bulursam yapacaklarımı aklından bile geçiremezsin' dedim.
'Bulamıyorsun ama...' iğrenç kahkahasını bir kere daha duyduktan sonra
'Şu an ciddi olmalıyım çünkü Gece'nin hayatı söz konusu' dedi. Kalbime giren, hiç gitmeyen sızı kendini belli ederken.
'Sadece beş saatin var. Gece yanımda değil bir yerde eğer beş saate onu bulamazsan büyük ihtimalle zehirlenerek ölecek ve sen onun ölüsünü bulacaksın. Unutma Rüzgar çok yakınında'

'Nerde lan o?' Sorumu yine havada bırakıp
'Başarılar Rüzgar' diyerek kapattı. Direksiyonu yumruklayıp telefonumu elime aldım. Kaan'ı arayıp açmasını bekledim.

'Rüzgar' açar açmaz
'Nerdesin?' Diye sordum.
'Zeynep'in yanında ne oldu?' Dedi ayak seslerini duyduğumda onun yanından ayrıldığını anladım.
'Gece, bu psikopat onu bir yere kaptmış. Beş saat diyor beş saat içinde bulamazsak zehirlenerek ölecekmiş' Kaan'ın küfür mırıldanması sonrasında
'Bulacağız abi sen merak etme' dedi.
'Çok yakınımda Kaan.... çok' telefonu kaptınca Gece'nin olabileceği yerlere aklıma getirdim.

Dört saat olmuştu nerdeyse tüm adamlarla beraber her yeri tek tek incelemiştik. Son bir saat kalmıştı eğer o bir saattede bulamazsam o ölecekti.

Gece'nin telefonumu elime aldım. Çaresizce galerisine girdim neden girdiğimi anlamasamda şu an tek yaptığım şey gözümden akan yaşlara ve içimdeki sesin beni yönlendirmesine izin vermekti

Üstlere doğru çıktığımda dikkatimi çeken siyah bir fotoğraf buldum. İlk önce tarihine ve saatine göz attım yanlış hatırlamıyorsam bu tarihte Uras hastanedeydi. Konuma bakmak için fotoğrafı yukarı kaldırdım.

Burası kahretsin neden aklıma gelmemişti?
Kaan'ı arayıp haber vermek istedim.
'Kaan eski depoya, oraya baktırdın mı?'
'S**tir baktırmadım'
'Oraya gidiyorum' dedim ve kapattım. Nerdeyse 53 dakika kalmıştı ve orası buraya yarım saatlik yoldu.

Arabanın hızı her saniye artarken ritim tutan parmaklarım direksiyonu sıkı sıkı kavramıştı.
'Geliyorum Gecem' dedim.

Son 34 dakika kala deponun olduğu caddeye girdim. Arabayı gelişi güzel park edip koşarak kapısının kolunu tuttum.
Açılmıyordu.

Etrafıma bakınıp sol tarafımdaki baltayı elime aldım.
'Az kaldı güzelim dayan' bir yandan söylediğim kelimeler keskin sesle kapanırken. Bir kere daha vurdum kapıya. Son yarım saatim vardı. Defalarca
Ard arda vurup kilidi kırdım.

Kapıyı sonuna kadar açarken Gece'nin orda olduğunu gördüm. Göz yaşlarımla beraber yanına koşarken bana bakmıyordu.
'Gece' dedim tüm dikkatini bana verdiğinde gelme dercesine başını salladı. Göz hizama giren siyah elbiseli elinde çakmak olan adamın üstüne yürüdüm.
'Sen misin lan?' Çakmağın ağzını açıp
'Bir adım daha atarsan ölürüz' dedi. Burnuma dolan koku gaz kaçağı olduğunu anlamamda geciktirmemişti. Gaz kaçağından dolayı öksürmek isteyip öksüremeyen Gece'ye döndüm.

'Yanındayım güzelim, bak geldim' onun yanına ilerleyip dikkatlice ağzındaki bantı açtım.
Bana yorgun gözlerle bakarken ellerini çözmek için elimi ipe attım. Omzunun üstünden bana bakarken kafama yediğim darbeyle özlediğim sesten ismimin dökülmesi bir olmuştu.

*****
'Rüzgar kalk' gözlerimi hafif araladığımda öksürerek doğrulamaya çalıştım. Aldığım nefes tüm vücudumu yakıyordu. Elim başıma giderken elime gelen sıvıyla kanadığını anladım. Gece hemen yanımda diz çökmüş uyanmam için çabalıyordu.

'İyi misin?' Ona sıkıca sarılıp bu leş yerde saklı kalan kokusunu içime çektim.
'Sen yanımdaysan iyiyim' dedim. Elini ensemde hissetmemle ayrılmam bir oldu anlımı anlına dayayıp özlediğim yüzü incelemeye başladım.

'Çıkmalıyız burdan, hemen' dedi. Elinden tutup kapıya baktım. Kilitlenmişti ve bu sefer içeriden değil
Dışarıdandı.

Kapının en dibine geçip etrafımda biraz önceki baltayı aramaya başladım.
'Yok hiç bir şey' diye bağırdı Gece.
'Çıkaracağım seni burdan' dedim. Bana güvenircesine bakınca dikkatimi çeken şey kıyafetleri olmuştu. Üstünde siyah çok bol bir tişört vardı neredeyse alt kısmını belli edecek derecedeydi. Rahatsız olmuş gibi kıpırdanınca önüme döndüm.

Hiç bir şey bulamadığımda tekme atmaya başladım. Gece iyice çökmüş yerde otururken telefonları yanıma almadığım için kendime küfürler savurmuştum.

Çaresizce onun yanına çöktüm. Pes etmiştim.
'Ölsekte beraberiz' dedim hafif gülerek.
'Abimi özledim' diyip yorgun olan başını omzuma bıraktı.
'Uyuma güzelim, artık çok uyuyacağız' diyip pes edercesine tek ayağımı uzattım. Diğer diz kapağıma kolumu koyup başının üstüne başımı koydum.
'Özledin mi beni?' Dedim alayla.
'Ayımı özledim, son kez görseydim' diyip bakışlarını bana çevirdi.

'Neden geç geldin?' Dedi. Kendime bir kez daha sövüp
'Seni ararken kayboldum' dedim.
'Beni birine sattılar' duyduğum kelime ve güçsüz ses tonuyla dünyam yıkılırken bir kez daha öksürdük.

'Beni sattılar Rüzgar' dedi küçük kız çocuğu gibi.
'Beni....sattılar' ellerimi yanaklarında buluşturup
'Sana dokundular mı?' Dedim bakışları yere inerken gözlerinin baygın baktığını fark ettim.

'Uyuma güzelim' dedim ama benim bile vücudum mayışmıştı.

'Uyuyalım Rüzgar, sadece uyuyalım' başımla onaylayıp eski pozisyona dündüm

Ona dokunmuşlardı ve ben yetişememiştim.
Canımın acısı aldığım nefesin yankısının yanında çok az kalıyordu. Kalbime sökmüşlerdi ona bir daha nasıl bakacaktım?
En iyisi ölmek değil miydi?
Pes etmeyen Gece şu anda ölmek istiyordu buna emindim ve bu benim yüzümden olmuştu.

'Uyudun mu?' Dedim gözledim kapalıyken
Ses gelmediğinde kendimi derin karanlığa bıraktım.
Affetmelisin beni Gece.
Ben olsam affetmezdim ama sen affetmelisin. İnanmadım ben o adama eğer inansaydım daha erken bulabilirdim seni
Güvendim sana, dokundurmazdın diye düşündüm ama yapamadım.

'Bu sefer sonumuzun geldiğine inanıyorum Gecem, bu sefer ayını kaybettiğine inandığın gibi sonumuzun geldiğine inanıyorum'

KARANLIĞIN YENİLMEZ NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin