Kıskanmak

13 3 3
                                    

Nerdeyse iki gün daha geçmişti o günün üzerinden. Bu sefer yanımda olması daha da artmıştı. Artık nereye gidersek beraber gidiyorduk.

'Zeynep'lere' dedim gözlerindeki soruyu yanıtlayarak.
Araba Zeynep'in evinin önünde durduğunda son yaşadığım olay aklıma geldi. Bunu çaktırmadan arabadan inip her zaman ki gibi sert adımlarla içeri girdim. Zeynep günlerdir benle önemli bir şey konuşacağını söylüyordu.

'Girin' dedi kapıyı açarak. Rüzgar arkamdan kasvetiyle kapıdan geçip içeri girdi. Zeynep bana sarılırken ona sarılıp içeri geçtim.

Rüzgar'ın hemen yanına oturduğumda önümüzdeki içiceklere baktım. Acelesi olmalıydı ki biz gelmeden hazırlamıştı.

'Uzatmadan konuya girmelisin' dedim. Rüzgar ayağa kalkıp cam kenarına geçerken elini cebine atıp sigarasını çıkardı. Haftada üç ya da dört kere içiyordu bağımlısı olmaması nefsinin ne kadar güçlü olduğunun kanıtıydı.

Zeynep hemen yanımda yer alırken elimden tutup
'Lütfen çok büyük tepki verme' dedi şimdi daha da çok merak etmiştim ki kaşlarım çatılmaktan çekinmemişti.
'Anlat' dedim. Derin nefes alıp gözlerini kaçırdı
'Bartu...' dedi yüzüme yerleşen hafif sırıtmayla
'Haber mi aldın? İyi miymiş? Nereye gitmiş? neden söylememiş? ayrıca ne zaman geliyor?' Dedim sevinçle, ilk defa bu kadar uzun soru cümleleri kurmuştum.
Sıkıntıyla nefes verdiğinde ters bir şeylerin olduğunu anladım.

'O şu an yurt dışında, sevgilisiyle' dedi. Dudaklarımdan dökülen nidaya ağzımın açık kalması ve kaşlarımın havalanması mesken olurken
'Sevgilisi' dedim. Rüzgar yanımda bitip elimden tuttu
'Adı Tanyel' dedi. Kaşlarım daha da havalanırken
'Yok artık' dedim gülerek.

'Bartu, benden habersiz, asla' dedim. Rüzgar'a bakıp
'Yapmamıştır değil mi?' Dedim. Cevap vermeyince
'Abimin ölümünden sonra beni burda çaresizce bırakıp sevgilisiyle yurt dışına çıkmamıştır' diye bağırdım.
'Gece' dedi Rüzgar. Teselli edeceğini anlayıp
'Teselliye ihtiyacım yok' dedim. Ayağa kalkıp

'Söyle ona artık Gece diye kardeşi yok, onun için artık ölüyüm' diye bağırdım
'Alsın Gökyüzünü başına çalsın' diyerek evden çıktım. Burada biriken kötü anılarım oluyordu. Rüzgar peşimden gelirken dokunacağı sırada
'Hayır' dedim. Uzak durmalıydı benden.

Arabaya binip yan koltuğa oturdum. Sessizliği bozan radyoyu açmamdı.
Rüzgar bir tuşlara basıp
"Cem Adrian'ın Sen ağlarsan" şarkısını açtı.
Gözümden akan yaşlar ve Bartu'yla geçirdiğim anılar gözümdeki yangına sebep oldu.

'Bunu nasıl yapar?' Dedim.
'Haklı sebepleri vardır' dedi.
'Ben onun gökyüzüydüm' Bakışlarımı ellerimde sabitleyip
'Oda beni kandırmış' dedim çok kısık sesle
'Gece o seni çok seviyor' dedi.
'Hani, nerde?' Sesim yüksek çıkmıştı.
'Onlar' dedi dili bir türlü varmıyordu.
'Bundan haberin var mıydı?' Dedim. Başını iki yana olumsuzca salladı.
'Öğrenince araştırdım' Gözleri haklı olduğunu desteklerken

'Tanyel onu kandırmış olmalı' dedi.
'Ne kandırması? Bartu çocuk mu?'
'Tanyel seni ondan uzak tutmaya çalışıyor' Daha tanımamıştım bile onu.
'Neden?' Dedim.
'Çünkü senle arandaki olan bağı kıskanıyor'
'Saçma' diye ekledim.
'O çok kıskanç' dedi onun hakkında bilgi sahibi olmasını garipsedim.

'Gökyüzüydüm' kırıldığım ses tonumdan belliydi.
'Tek gerçeğimdi' diye ekledim.
Bartu beni Tanyel için bırakmıştı.
'Bartu ona gerçekten aşık' dedi. Bana baktığını hissettiğimde bakışlarımı ona çevirip
'Neden benden gizledi?' Dedim.
'Çünkü Uras kaza geçirmişti ve sonra senin üzüntünün üstüne söylememeye karar verdi. Tanyel aslında mezarlığa geldi ama o kadar kendinden geçmiştin ki görmedin' başımı olumsuzca iki yana salladım. O gün Rüzgar'ın yüzüne bile bakmamıştım.

KARANLIĞIN YENİLMEZ NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin