Elimle saçlarımı düzeltmeye çalıştığımda arkamdan belime sarılan kollar beni durdurmaya yetmişti.
Sıcak bir gülümseme ile ona döndüm.
O da bana sımsıcak bakıyordu,aradan bir yıl geçmesine rağmen bakışlarında ki parıltıları kaybetmemesi içimi ısıtıyordu.
"Ne zaman başlayacak?"
Başını sağ omzuna eğmiş ve omuz silkmişti.
"Bilmem,o değilde gitmesek mi?"
Neden gitmek istemediğini biliyordum,benimle daha çok vakit(?) geçirmek istiyordu ama bu mümkün değildi.
İlişkimiz seviyeli,bazen bu seviyenin çıtası yükseliyordu tabi ki, saygılı ve en çokta sevgili ilerliyordu.
Bir buçuk yıldır birlikteydik ve birbirimize bakışlarımız her zaman aynıydı.
Tabi ki çok hırçın kavgalarımız oluyordu ama bir şekilde hallediyorduk işte.
Nasıl hallettiğimiz bize kalsındı.
"Bunun mümkün olmadığını biliyorsun,Hyung bu günü çok bekledi."
Gideceğimiz yer bir toplantıydı.
Ama bu toplantıyı normal olandan çıkaran şey, Namjoon hyung ile SeokJin hyungun birlikteliklerini açıklayacağı bir toplantıydı bu.
Bu günü çok beklemişti hyungnim ve ben bu önemli günde onu yalnız bırakmazdım.
Birbirimizin omzunda az ağlamamıştık sonuçta,nasıl onu yüzüstü bırakırdım.
Ki Yoongi de kötü bir amaçla söylemiyordu.
Elleri yanağımı buldu ve dokunduğu yeri okşadı.
"Biliyorum biliyorum."
Onun kolları arasından çıkıp aynaya döndüm ve saçlarımı tekrar düzene sokmaya başladım.
"Saçların benden daha mı önemli yüzüme bakmıyorsun Gguk?"
Sahte bir sinirle dudaklarını büzmüştü,ben de dayanamayıp küçük bir öpücük kondurdum.
Dudaklarımı yakaladığı anda geri çekildim hızla,başlarsak duramazdık ayarımız yoktu.
"Hayır hayır hayır,"
O ise mızmızlanarak dudaklarını uzattı elimin tersiyle çarptım ince dudaklarına.
"Üf ya nolur bir kere versen? Hallederdim beş dakikaya!"
Şaşkın bir halde onun olduğu yere baktım.
"Beş dakika mı?" Devam ettim hâlâ aralık olan dudaklarımla,
"Her zaman beş dakika diyorsun ama bitmiyor!"
Omzumun üzerinden onu ittim.
"Geceye sakla."
Yüzü biraz olsun güldüğünde kafamı iki yana salladım onaylamayarak.
"En sonunda beni sevmediğini düşüneceğim Min Yoongi."
Bu sefer şaşkınlık sırası ondaydı.
"Ne?" İşaret parmağını kendine yöneltti.
"Ben mi seni sevmiyorum?" Kahkaha attı.
Elleri beni-omzumu- tekrar buldu.
"Gguk sen benim eşimsin. Seni çok seviyorum."
Evet bu düşmeme yeterdi bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passions&Love|Yoonkook ✓
Teen Fiction"YOONGİ SENİNLE SEVİŞMEYE BAYILIYORUM!" -18 fin| #1taemin