Ofisten eşyalarımı alıp arabaya bindim ve eve gittim. Biraz olsun dinlenmeye ihtiyacım vardı. Telefonu kapattım çünkü herkes arıyordu. Özge büyük bir ihtimalle herkese haber vermişti.
Eve geldim ve odama çıktım. Üstümü giyindikten sonra mutfağa inip kendime kahve yaptım. Bahçeye çıkıp kısa boylu ağaçların arasında olan oturma yerlerine gittim.
Kahvemi içerken olanları düşünüyordum. Kaç yıldır abi kardeş gibi olduğumuz Mert'le yatmıştım. Göktuğ beni İrem'le aldattı ve bu gün evlenme teklifi etti.
Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum. Desteğe de ihtiyacım vardı ama dinlenmeye de. Odama çıkıp en azından 1 saat uyuma hayaliyle yattım.
.............................
Kapım çalındı ve uyandım. Gelen Duru'ydu:
- Canım iyi misin?
- Değilim Duru değilim. Allah kahretsin ki iyi olamıyorum. Neden böyle şeyler oluyor ki?
Niye yani? Böyle olması gerekmiyordu ki.Konuşurken Duru'nun Mert olayını bilmediği aklıma geldi. Anlatmam gerekiyordu. Yoksa biraz daha mı bekleseydim. Duru:
- Canım hadi aşağı gel. Kızlar burda ben de sana bir kahve yaparım. Kendine gelirsin birazcık.
- Tamam.En iyisi hepsine birden anlatmaktı. Yoksa işin içinden çıkamazdım. Aşağı indim ve kızlara teker teker sarıldım. İyi arkadaşlarım vardı. Çok iyilerdi. Onları o kadar seviyordum ki. Her zor zamanımda yanımdalardı.
Bir koltuğa oturdum ve konuşmaya başladım:
- Kızlar size anlatmam gereken bir şey var ama biraz utanıyor gibiyim.
Özge:
- Kanka anlatman gerekiyorsa anlat. Senin kaç yıllık arkadaşlarınız.
- Tamam. Dün gece Mert'te kaldım biliyorsunuz. Ben kendimi kaldıramadığım için beni kucağına aldı. Misafir odasına çıkarttı. Odadan çıkacaktı ki ben dur dedim. Son olan olaylarla ilgili konuştuk. Sonra ...Duraksadım. Nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyordum. Ceylin:
- Zeynep bizden çekinme. Gerek yok. Biz senin ne hissettiğini zaten gözüne bakıp anlayan arkadaşlarınız.
Hilal:
- Arkadaştan da öte. Ama anlatmak istemiyorsan erteleyelim.
- Hayır. Devam ede bilirim. Sonra ben Mert'i kolundan çekip öptüm. Sonra... sonrası belli işte. Yattık. Hiç de masum değildi.Sonunda dayanamayıp ağlamaya başladım. Kendimi kötü hissediyordum. Kızlar da yanıma geldi. Sarılıyorduk. Ama benim daha fazlasına ihtiyacım vardı. Göktuğ'ya ihtiyacım vardı. Ona sarılmaya... Kokusunu içime çekmeye çok ihtiyacım vardı. Bunları düşündükçe daha da ağlamaya başladım. Her şey o kadar karışıktı ki.
.............................
Kızlarla konuştuk dertleştik falan filan. Şimdi de gidiyorlar. Kalmak için çok ısrar ettiler ama yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.
Odama çıktım ve üstüme daha rahat bir şeyler giydim. Dolaptan bir bira çıkardım ve terasa çıktım.
Terasın bir bölümünün üstü kapalıydı. Orada da bir hamak vardı. İki ucu da çatıya bağlıydı. Burayı da Göktuğ ile yapmıştık. Onu özlüyordum aslında. Geçirdiğimiz o zamanları. Dersten kaçışımızı, mutluluğumuzu.
Ben bunları düşünürken Fırat abim aradı. Doğru size bahsetmedim. Fırat abi benim öz abim değil ama babamların çok yakın bir dostu. Benim de abim sayılır. Çok severim onu. Bir de eşi var Öykü Abla o da benim öz ablam gibidir.
Telefonu açtım:
- Efendim Fırat Abi.
- Ne yapıyorsun güzelim.
- Evdeyim. Annemler hala yurtdışında biliyorsundur zaten. Tek başıma oturuyorum öyle. Sen ?
- İyi. Sizin cafede oturuyoruz Kaidirler burada. Gel istersen sen de.
- Bilemedim ki.
- Gel fıstığım. Hem evde ne yapacaksın ki.
- Tamam geliyorum.
- Göktuğ da gelsin.Doğru ya ben söylemedim ayrıldığımızı. Offff. Ne dicektim ki şimdi. Ayrıldığımızı ve bana evlenme teklifi ettiğini söyleyemezdim. Çünkü neden ayrıldığımızı sorarlar ve ben de söylerim. Sonra Göktuğ'yu yaşatırlar mı bilemiyorum.
- Tamam. Sorarım.
Dedim ve telefonu kapattım. Ne yapıcağımı bilmiyorum. Yalan söylemek de istemiyorum. Kafam çok karışık ama sanırım bir karara vardım. Ve yapmaktan korkmuyorum artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN OLMASIN Kİ? (Tamamlandı)
RandomNerdeyse yedi yıldır beraber olduğumuz bir arkadaş gurubuyla aynı üniversiteye başlamamız ile gerçekleşen olaylar. - Cinsellik içerir 25.08.2019 - arkadaşlar 1.sıra 22.08.2019 - romantizim 12.sıra