57. Bölüm

55K 3.2K 749
                                    

"Yani? " dercesine baktım.

Tamam hırkamı beğenmemesi normal bir şeydi. Ben de yoldan geçtiğim tüm
insanların giyim ve kuşamına bayılıyor değildim. İçten içe ne kadar sövsem de dile getirmiyordum.

"Gençler işiniz yoksa ben arkadaşı alıyorum. " dedi adının Meryem olduğunu öğrendiğim dört küpeli.

Kendimi ortalık malı gibi hissediyordum.

"Tabi alabilirsin zaten arkadaş yolunu kaybetmiş. " dedi sınıfta duran bir diğer kişi.

Hiç bir şey söylemeden hızlı adımlarla sınıftan çıktım. Fena halde sinirlenmiştim. Beni bu kadar küçük düşürmeye hakları var  mıydı?

Hiç zannetmiyorum.

"Nereye? " dedi arkamdan bağırarak.

"Bilmem yolumu kaybetmişim zaten pek bir önemi yok. " dedim imalı bir şekilde.

Tabii ki böyle dememin hiç bir önemi yoktu çünkü yine takılmamıştım.

"Neden beni arıyordun?"

"Boşversene. "

Veee yine takılmadım.

"En iyisi konuşacak bir yer bulalım. "

*

Üniversitenin kafeteryasına inmiştik.İnene kadar hiç bir şey söylemeyip sadece arkasından seyretmekle yetinmiştim.

"Cam kenarına oturmayalım. " dedim arka taraftaki gölge yerleri gösterek. "Yani ben gölge tercih ediyorum. "

Kalablık içerisinde ilerlerken birden durup bana döndü.

"Bende."

"Hayret. " diyerek kendi halimde mırıldandım. Duyduğundan pek emin değildim.

En sonunda boş bir masa bulup karşılıklı oturduk.

"Olayın ne anlat bakalım. " dedi kollarını masaya yayarak.

"İstanbul'dan geldim." diyerek bir başlangıç yaptım.

"Onu biliyoruz. " dedi yaka kartımı gösterek.

"Geziye gittiler ben burda kaldım. "

"Neden? " diye basit bir soru sordu.

Hiç bir şey demeden önüme baktım. Böyle bir ayrıntı vermek zorunda mıydım merak ediyordum.

"Tamam o zaman şöyle sorayım ... Beni neden arıyordun? "

"Görevli biri vardı bizim sınıfa bakan, adı Dilara. Seninle iyi anlaşacağımızı söyledi. "

Kafamı kaldırarak Meryem'e baktım.

"Tabii belli ki yanılmış. " diye ekledim.

Oturdupu yerde gerilerek arkasına yaslandı.

"Daha yeni tanıştık belli olmaz. " dedi. "Ama doğrudur herkesle iyi anlaştığım söylenemez. "

"Ben Meryem Güzel Sanatlar Konservatuar bölümünden." dedi ve gülümseyerek elini bana uzattı.

Biraz garipseyerek bakmıştım farketmiş olacaki uzattığı elini geri çekti.

"Garip oldu biraz neyse zamanla alışcaksın artık ne yapalım. "

Gülümsedim.

"Laçin. "

*

Bir saat boyunca Meryem'in peşinde dolaştım. Vakit dolsun diye beni gezdirip duruyordu.

Sırasıyla üniversite kampüsünü, kütüphanesini, konferans salonunu, etkinlik alanlarını ve spor salonunu gezdirmişti.

Gölgedeki Çiçek | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin