"Asıl senin burada ne işin var?" dedi kadın koca bir gülümsemeyle.
"Sevgilini mi getirdin?"
"Ben-ahh, evet, öyle." dedi rahatsızca. Ona da gerçekleri söyleyemezdi.
"Ben de bir arkadaşla geldim." dedi masasındaki İtalyana benzeyen adamı işaret ederek.
"Güzel." diye yanıtladı Harry ne diyeceğini bilemeyerek.
"İyi. O zaman... Sonra görüşürüz, değil mi?" dedi kadın.
"Tabii." Harry kadının arkasından bakakalmıştı. Görünüşe göre ona rastlamayı beklemiyordu.
"O kimdi?" diye sordum kendime engel olamayıp.
"Efendim?" Dikkatini sonunda bana yöneltip kafasını çevirdi.
"O kadın kimdi?"
"Haa Emily mi? Eskiden tanıdığım bi arkadaştı." dedi.
"Her neyse. Kimse kim, beni ilgilendirmez." dedim birden fikrimi değiştirip tabureden inerek.
"Artık gidebilir miyiz?"
"Dans ediyorduk?"
"Yoruldum. Eve götür beni." dedim.
"Tamam, öyle olsun. Bekle de hesabı ödeyeyim." dedi cüzdanını çıkarırken.
"Ama bu halde araba kullanamam ve yol bu saatte gidemeyeceğimiz kadar uzun. Otelde kalacağız."
"Gidelim de." dedim yüzüne bakmadan kapıya ilerlerken.
Hızla peşimden gelip bana yetişmeye çalıştı.
Ben kapıdan çıkınca arkamdan çıkıp beni kolumdan yakaladı.
"Elisha sorun ne?" diye sordu.
"Emily geldikten sonra böyle davranmaya başladın."
Kahkaha attım.
"Ah hadi ama! Bana ne ki? Sevgilin değilim, hiçbir şeyin değilim." dedim onun bana kullandığı kelimelerle.
Lanet olası çenemi neden kapatamıyordum?
"Elisha-"
"Boşversene. Taksi!" diye bağırdım barın önünden geçen arabaya.
Araba durar durmaz ona bakmadan arabaya bindim, o da diğer taraftan.
*****
Harry:
Emily'i 22 yaşımdan beri görmemiştim.
Tanıştığımızda daha grup bile dağılmamıştı.
Konserden bir sonraki gün Londra'da bir klüpte tanışmıştık. 21 yaşlarındaydım ve o yaşlardaki her hetero erkeğin de yapacağı gibi, onu deli gibi arzuluyordum. Ama çok zor bir kadındı.
Tanışmamız üzerinden aylar da geçse de nadiren buluşmayı kabul ediyordu ve toplamda belki de 3 kere yatmıştık.
Sadece o istediği zaman takılırdık.
Bu onu daha da çok istememe sebep oluyordu tabii.
Taksinin durmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
Otele girdiğimizde ise resepsiyondaki kadının hayranım olması ve fotoğraf çekilmek istemesi üzerine Elisha ile aynı odada kalmaktan başka çaremiz yoktu. Şikayet ettiğimden değil, ama Elisha bundan oldukça rahatsız görünüyordu.
Gerçi odaya girdiğimizde ben de gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldım. Aynı yatakta yatacaktık...
Bu da uykuya dalana kadar bile olsa zor bir zaman yaşayacağım anlamına geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fame Trap // h.s.
FanfictionHarry'e baktım. Dün gece bardaki haline benziyordu. Mutsuz, çaresiz bir çocuk gibi. Dün gece dayanamadığım haline benziyordu. Ne yaşadıysak yaşayalım, içimde bir yerde, onu bu halde terk edemeyecek bir parçam vardı. Onun bu haline dayanamayacak. ...
