Yabancı Bir Oda

354 33 37
                                    

*Yetişkin İçerik*

Gözlerimi açtığımda daha önce hiç görmediğim büyük krem rengi duvarlı bir odadaydım.
Alkolün etkisi hala üzerimden tam olarak geçmemişti ve bok gibi hissediyordum.
Tanrım, keşke o kadar içmeseydim.
Başımda korkunç bir ağrı vardı. Yumuşacık kocaman bir yatakta yattığımı fark ettim.

Olanları hatırladım yatakta doğrulurken. Harry'nin evinde olmalıydım. Ama arabaya bindiğimden sonrasını hatırlamıyordum.

Neler olduğunu hatırlamıyordum. Hiçbir şey yoktu.

Harry neredeydi? Etrafıma bakındım. Odada yatak dışında sadece aynalı büyük bir dolap. Küçük bir şifonyer ve bir gece lambası vardı. Gece lambası açıktı.

Dolaptaki aynadan yansımamı gördüm. Saçlarım karışmış, kirpik diplerimde de akan rimelim yüzünden hafif bir siyahlık vardı.

Ama üzerimdeki bol tişörtü görünce sırtımdan terler akmaya başladı. Kendi kıyafetlerim neredeydi?
Daha önemlisi neden kendi kıyafetlerim üzerimde değildi?

Aman tanrım ben ne yapmıştım?

Lütfen bir şey olmamış olsun...

Neden hiçbir şey hatırlamıyordum ki?

Şifonyerin üzerinde duran telefonum gözüme çarptı. Hemen uzanıp telefonuma baktım. Saat gece 2 buçuktu.

Telefonda nedense hiç cevapsız arama falan yoktu. Şaşırdım.
Jane eve gelmediğimde merak da mı etmemişti?

En azından James kulüpten henüz dönüp dönmediğimi öğrenmek için arardı.

Telefonu yatağın üzerinde bırakıp ayağa kalktım.
Üzerime tekrar baktım. Koyu gri, bol bir Harley-Davidson tişörtü vardı. Onun dışında altımda sadece iç çamaşırım vardı.

Gözlerimi ovuşturarak kapıya doğru yürüdüm. Mutfağı nereden bulacaktım?

Harry büyük ihtimalle uyuyordu ben de onu uyandırmadan su içmek için aşağıya indim.

Mutfak salondaydı, dolaplardan birini açıp bir bardak çıkardım.

Buzdolabını açıp su sürahisini çıkardım ve bardağa doldurdum.

Sürahiyi dolaba geri koydum ve bardağı alıp tezgaha yaslanarak içmek için arkamı döndüm ama birden karşımda Harry'i görünce sıçrayıp bardaktaki suyun bir kısmını yere döktüm.

Elimi kalbime götürüp gözlerimi kapattım.

"Ahh ödümü kopardın." dedim sessizce.

Çocuk kadar masum bir gülümsemeyle bana baktı. Gözleri uykudan şişmişti. Yeni kesilmiş saçları hala dapdağınıktı ve... üzerindeki tek giysi bir boxerdı.
Yutkundum. Utanç verici şekilde seslice yutkundum.
Utançla gözlerimi kaçırırken suyu içtim.

Bu gerçek olamazdı.

"B-ben, ben hiçbir şey hatırlamıyorum?" dedim sorarcasına.

Duyacağım şeylerden korksam da bilmem gerekiyordu.

"Nasıl bir şey hatırlamıyorsun?" dedi kaşlarını çatarak.

Aman tanrım, aman tanrım , aman tanrım!

Kalbim o kadar hızlı atmaya başladı ki duyabileceğinden korktum.

"Sen ciddi misin? Hiçbir şey mi hatırlamıyorsun?" diye sordu gayet ciddi bir şekilde.

Kusacak gibi hissettim. İnanamıyordum.

"B-ben-biz, ben sadece arabaya bindiğimizi hatırlıyorum, sonrası yok." dedim titreyerek.

Fame Trap // h.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin