17💘Gitme

2.4K 202 97
                                    

Multimedya:Park Jimin💙

2 Hafta Sonra...

"Doktor hanım, kahvenizi getirdim."

Chae Roo gülümseyerek odama girdi. Elindeki bardağı masamın üzerine bıraktı. Ben de bilgisayara kayıt girmeyi bırakıp kahvemi elime aldım.

"Teşekkür ederim Chae Roo. Çok iyi oldu bu."

"Saat 20:00'da bir ameliyatınız varmış. Beni de ameliyata alır mısınız?"

"Asistana ihtiyacım vardı. Gel tabii."

Yüzümün düşük olması ve bir türlü gülmemesi Chae Roo'nun da dikkatini çekmiş olmalı ki, masamın önündeki karşılıklı tekli koltuklardan birine oturarak sorusunu bu yönde sordu.

"Doktor hanım,neden mutlu değilsiniz? Davayı kazandık, hastane ceza aldı; o profesör,hastane yönetimi ve doktor Minsoo meslekten men edildi. Diplomaları ellerinden alındı. Başka bir hastanede işimize devam ediyoruz. Sorun ne? Neden davadan beri hiç yüzünüz gülmüyor?"

Sordu ama bu soruyu nasıl cevaplardım bilmiyorum. Chae Roo'ya her türlü konuda güvenim tamdı. Ama bir insana bir derdimi açmakta o kadar güçlük çekiyorum ki.

Kaynağı güvensizlik. Çocukluğumdan beri güven problemi yaşadığım için belki de. Çocukluğumdan beri nasıl bir sırrım varsa hep kendi içimde tuttum. Başkasına açmadım. Kendi dertlerimle, kendi sorunlarımla hep tek başıma mücadele ettim.

Elim boynumdaki yonca kolyeme gitti. Onu avcumun içine aldım.

Jimin... Ben onu gerçekten çok özledim. Bir de... Onun iyiliği için bu mesaj meselesinden bahsetmeyip habersizce toplandım. Habersizce çıktım o şirketten. Defalarca kez aradı,mesajlar attı. Ama açmadım.

Gözlerimin dolduğunu hissettim.

Hiç istemediğim hâlde sırf onun iyiliği için istemediğim şeyler yapmak çok zordu. Canım çok yanıyordu.

Aniden telefonum çalmaya başladı.

Masamın bir köşesinde, deste hâlindeki formların üzerinde duran telefonuma uzandım. Namjoon arıyordu. Açıp açmamak arasında oldukça kararsız kaldım. Ancak bir sorun olma düşüncesi beynimi kemirmeye yetti.

Hâlâ telefonu açmayıp ekrana bakakalınca Chae Roo da ayağa kalkıp telefonumun ekranına baktı.

Daha fazla beklemedim. Düşünmeden çağrıya yanıt verdim.

"Efendim,Namjoon."

"Mina... Ben... Rahatsız ettiğim için çok üzgünüm. Ancak Jimin..."

Jimin diyip susunca kalbim korkudan atmaya başladı. Ona bir şey mi olmuştu? Neden susuyordu?

Ayağa kalktım telaşla.

Sesime de vuran telaşımla sordum.

"Ji-Jimin mi? Ona bir şey mi oldu Namjoon?!"

"Sakin ol. Şey... Jimin... Sen gittiğin günden beri çok kötü. Menajerleri, hocaları da deli etti. Sürekli gözyaşı döküyor. Bizim ve başkalarının yanında sessiz sessiz, kontrol edemeden. Ama akşam olup da kendi köşesine çekilince deli gibi ağlamaya başlayıp harap ediyor,salıyor kendisini. Senin... Revirdeki odana gidiyor ve orada uyuyor. 2 hafta boyunca neredeyse hiç doğru düzgün bir şey yemedi. Şimdi de... Kendisini senin odana kapattı. İçeriden sesler geliyor. Bir şeyleri kırıp döküyor. Yalvarmamıza rağmen kilitlediği odadan çıkmıyor. Kendisine zarar vermesinden korkuyoruz. Lütfen gel. Lütfen gel Mina."

Doktor Hanım// BTS (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin