Multimedya: Moon Min Ah~Mina💘
Elimden geldiğince hızlı olmaya çalıştım. Gerçekten çok hızlıydım. Fuları Jin oppanın elinden kaptığım gibi düzgün bir şekle soktum. Ardından Lay oppanın koluna sararak sıkı bir şekilde turnike dahi yaptım.
Ancak...
Ancak Lay oppa bir anda bilincini kaybetti.
Gözleri kayarak kapanırken başı öne doğru düştü. Aldığı tüm nefesi bilincini kapatırken derin bir şekilde geri vermişti.
Çığlık sesleri... Birbirlerini sarsmalar... Acı acı akan gözyaşları...
Hiçbir şey işe yaramıyordu. Zaman durmuş gibiydi sanki. Ama akıyordu ve o...
O...
O ölüyordu.
💘
EXO üyeleri kendilerini kaybedip çığlık çığlığa kaldıkları an, çevrede daha çok kişi toplanmaya başladı. Buradan geçenlerin çoğu idoldü.
Bir an ben bile şaşkınlıktan kendimi kaybediyordum neredeyse.
Eski hâlime dönmem zor olmadı.
Hemen kendimi toparlayarak kana bulanan ellerimden birini Lay oppanın bileğine attım. Baş parmağımla nabzına baktım.
Bilinci kapanmıştı ve nabzı giderek yavaşlıyordu. Kan akışı damar yolunu hâlâ açamadığım için hızla akmaya devam ediyordu.
Turnike işlemime devam ettim. Koluna bağladığım fuları iyice sıktırdım.
Chanyeol'ün verdiği hırkayı kolundaki yarasına bastırmaya devam ettim.
Ben tüm bunları yaparken çevremde gerçekten o kadar çok kişinin sesi, bağırışı, fısıldaşması vardı ki...
Dikkatim dağıldığı için sinirle arkama dönerek, oldukça yüksek bir sesle bağırdım.
"Yeter artık, susun! Herkes kessin sesini! O ölmedi! Elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama dikkat dağıtıyorsunuz! Ya sessiz olun ya da defolup gidin!"
Bağırmam işe yaramış olmalıydı. Herkes sustu. EXO üyeleri gözlerinden gelen acı gözyaşlarını sessizce dökmeye devam etti. Aynı zamanda Suho, lider olarak kendisini toparlamış ve toplanan kalabalığı geriye doğru çekmeye başlamıştı.
Gayet mantıklı bir hareketti onun yaptığı. Merak eden herkes başımızda toplanıyor ve nefes almamızı zorlaştırıyordu. -Ki Lay oppanın şu an nefes alabilmeye ihtiyacı var.
Yeniden hızla önüme döndüğümde bu sefer de işaret ve orta parmağımı birleşik kullanarak, boynundaki atar damarına dokundum.
Aynı şekilde oldukça yavaş atıyordu. Ama görünen o ki;damar yolunu açmayı başarmıştım.
Nabzını kontrol eden parmaklarımı, kontrol ettikten sonra geriye doğru çektim ve 5 parmağımı birden kullanarak Lay oppanın yanağına biraz sert sayılabilecek şekilde üst üste vurmaya başladım.
"Lay! Lay, uyan! Uyursan ölürsün, sadece dayan. Şu an her şey yolunda. Kan akışın durdu. Duyuyor musun beni? Kan akışın durdu. İyi olacaksın. Yeter ki uyuma! Hadi,aç gözlerini."
Zorluyordu kendisini. Buna kanıt olarak açmaya çalıştığı ancak beceremediği kısık gözleri gün yüzündeydi.
Tebessüm ettim.
"Evet, aynen böyle. Lütfen uyuma. Bu şekilde olduğu gibi biraz daha dayan."
O esnada ambulans görevlilerine çarptı gözüm. Ellerinde sedyeyle olabildiğince hızlı koşarak bu tarafa doğru geliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Hanım// BTS (✓)
Fanfictie"Yine neyin var?"diye sordum bezgin bir ses tonuyla. Çünkü bezmiştim artık. Bu neydi canım?!Her gün,her saat insan hasta mı olurdu?! "Dün karnın ağrıyordu. Önceki gün başın. Ondan önceki gün sözde dizini incitmiştin. Ondan önceki gün de,kolun muydu...