27

9.7K 519 140
                                    

Boşta kalan elimle ıslak yanaklarını silerken gülümsemeye çalıştım. "Çok güzel konuştum değil mi? Ben de bazen böyle şeyler yapabilirim."

Alt dudağını yavaşça emdiğinde gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Bir kere yakınlaşınca devamını açlıkla bekliyordunuz, benim için böyleydi.

"Gaye," dedi boğuk çıkan sesiyle. Ona döndüm. "Bana karşı tam olarak ne hissediyorsun?"

Bu sorusuyla yüzümün net bir şekilde alev aldığını hissedebiliyordum. Az önceki cesaretimden eser kalmamıştı. Birkaç saniye bekledim, cümleleri toparlamaya çalışıyordum ama bu daha çok karmaşaya neden oluyordu.

Boğazımı temizledim. "Açıkçası tam olarak ne ben de bilmiyorum," derken yüzüne odaklandım. Dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini yere çevirdiğinde bu cümleden pek hoşlanmadığını anlamıştım. Devam ettim. "Yine de vicdan yapıyorum diye yanında olmadığımı biliyorum, o kadar da mal değilim herhalde."

Güldü. Nilay da olsa gülerdi.

"Sadece... o gün ben... yanlış anladıktan sonra yani..." Bir cümle kurmak bu kadar zor olabilir miydi? "Anladın işte. Gerçekten o gün kimseyi yargılamamam gerektiğini anladığım ilk seferdi belki de, sana öyle yaklaşmam yanlıştı. Anonim olarak bana Egemen'i tanısam seveceğimi söylediğinde ben anonimimden çoktan hoşlanmaya başlamıştım ve o ne isterse yapmaya hazırdım ama korktum ve geri çevirdim."

Şok olmuş gibiydi. "Ne? Yani sen benden hoşlanıyordun, öyle mi? Anonimken?"

"Bu devirde zengin erkek bulmak ne kadar zor biliyor musun sen?" derken ellerimle yüzümü kapattım, itiraflar utandırıcı birer boktu. Bu yüzden şakaya vurarak kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. "Kancayı takar, birkaç yıla da düğünü yaparız diye planlıyordum."

Kahkaha atmaya başladığında beni yanlış anlamadığı için içimden teşekkür ediyordum. "Sana göre ayaklı bir cüzdanım yani?"

"Bütün erkekler," derken ben de ellerimi yüzümden çekip güldüm. Tabi ki şaka yapıyordum.

"Diğerlerini boşver."

"Tamam." Yerdeki çimenleri yolmaya başladım.

Uzun bir sessizlik oluşunca ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve uzun sessizlikleri sevmezdim. "Öpüştükten sonra hislerimden bahsetmem çok saçma. Hislerimden emin olamaman çok saçma. İlk öpücüğümün seninle olmasından rahatsız olmadım işte, kim korktuğu biriyle öpüşmek ister ki?"

Ona döndüğümde gözleri kocaman açılmış ileriye bakıyordu. Birkaç saniye sonra yeşilleri bana odaklanmıştı ancak yeşilden çok siyaha yakın görünüyordu. Güneş açılınca mavi, hava kapalıyken de siyah falan mı oluyordu ne değişik bir çocuktu böyle?

"Az önce çok fazla öpüşmekten bahsettin."

"Yani?" dedim anlamayarak.

"Şu an seni öpmek istememe neden oldun. Gerçi ben seni hep öpmek istiyorum ama şu an üstüne atlamamak için kendimi sıkıyorum."

Nefesimi tuttum. "Bu kadar açık olmana gerek var mıydı cidden?"

Yüzü asıldı. "Rahatsız mı old-"

"Hayır!" diye atladım hemen, iyice dibine girerek ellerimi boynuna sardım. "Sadece seni daha fazla öpmek istememe neden oldun."

Ve dudaklarımız birbirinin üstünde dans etmeye başladı.

-

E: hazır mısın

G: Hayır

kar tanesi | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin