Obağ uzun zaman sonra geri geldim. Multideki resim çok hoşuma gitti koydum. Neyse iyi okumalar.
***********
Kulaklarıma bir ses ilişti. Sonraysa saçlarımda bir dokunuş hissettim, gözlerimi daha sıkı yumdum. Bir koku dolandı burnuma. Sanki çok tanıdık bir kokuydu. Bir o kadar da uzak. Bir nefes hissettim bu sefer elmacık kemiklerime yakın. Sonra bir ses dolandı kulaklarıma."Nasıl?"
Sonra bir ses daha. Ses sanki hastası olduğum bir sesti. Bir o kadar müptela edici.
"Kolay mıydı bu kadar."
Aklımdaki düşünceleri def ettim o anda. Kalp atışlarım hızlandı. Nefesi daha çok yaklaştı. Aklım karıştı. Kokusu beni müptela etmekten başka bir şey yapmıyordu. Sonra bir kez daha konuştu sanki anlamamı istemez gibi.
"Senelerin korkusunu bir günde bir oyunda bitirebilmek?"
Ne demek istediğini anlamamı istemiyordu. Istediği gibide oluyordu. Zihnimdeki her düşünce kendi kavislerini çizerek hareket ediyorlardı. Düşünmemi engelliyordu. Herşeyiyle tanıdık gelen bu yabancı kimdi. Elleriyle elmacık kemiklerime yakın olan bir yeri önce okşadı sonra öptü. Bir an için nefes almayı unuttum. Bir yabancıdan mı etkilenmiştim. Yüzüme temas eden nefesi kayboldu sonraysa bir kaç saniyelik ayak sesi.
**********
Boğazımdaki kuruluk hissiyle gözlerimi açtım. Acilen su içmeliydim. Uyku mağduru olan gözlerimi zar zor açıp paytak adımlarla mutfağa ilerledim. Suyumu içip geri dönecekken mutfak terasından tartışma seleri yükselmeye başladı.
"Cidden nasıl bu kadar umursamaz olabiliyorsun."
Deren arasla tartışıyordu. Onları dinlememeliydim. Ama tabikide merakım ağır bastığı için orada onların konuşmasına kulak misafiri oldum.
"Bir şey yapamaz. Öğrendiğini de sanmıyorum"
Neyden bahsediyorlardı. Aşırı merak etmiştim.
"Ya nasıl bir şey yapamaz ya. Dün gece kendi gözlerimle gördüm. Adenin odasına girdi 15 dakika kadar ordanda çıkmadı. Ama çıkarken yüzündeki ifadeden herşeyi anladığı fark edilebilecek derecedendi."
Aras birden derenin kollarını tuttu.
"Bu konuşulanları sakın bir kişiye dahi söyleyeyim deme yoksa aramızdaki yalanin ortaya çıkacağını biliyorsun. Sana güveniyorum deren"
"Bana güvenebilirsiniz aras bey"
Oha ohaa bir dakika ikinci şok geliyor deren güya abisi olan arasa bey mi demişti. Arasın buraya doğru geldiğini farkedip koşarak odama geçtim.
Yatağımda 23 dakikadır kıvranıyorum ama yok olmuyor bir türlü uyuyamiyorum. Aklımda bir sürü soru işareti var. Fakat düşünemedim çünkü odamınkapısı çalınmadan açıldı ve tabikide içeri aras fln girmedi.
"Hey! Ne işin var senin benim odamda. Hem kapı çalmayıdamı bilmiyorsun?"
"Sadece seni uyandırmak için gelmiştim. Ama uyanmışsın bile"
Kapıyı kilitleyip yatağıma oturdu. Hey ne oluyordu bu niye yatağıma oturdu. 'Hayırdır' dercesine baktım ona.
"Işimizi sağlama alıyorum"
"Ne işi?"
Çatık kaslarimla ona bakmaya devam ettim.
"Bu iş "
Deyip bana yaklaşmaya başladı inş düşündüğüm şeyi yapmayacaktır. Yapacaktı.
"Istemiyorum uzaklaş benden "
Sanki beni duymadı sağa doğru çevirmiş olduğum yüzümü kendine çevirdi. Daha çok yaklaştı bana onu itmeye çalıştıkça daha sıkı tutuyordu beni. Tam dudaklarımın mührünü bozacakken suratına tükürdüm. Evet tükürdüm iğrenç olabilirdi ama istemediğin bir şeyi yapmaya zorluyordu beni.
"Sen"
Dedim yüzüne igrenircesine bakarken.
"O gün istemediğimde dinledin beni şimdi neden dinlemiyorsun?"
Cevap vermeden ayağa kalktı odanın kapısını açıp hızlıca görüş alanımdan uzaklaştı
********
Nerdeydi bunlar. Evin kapısı çalıyor ve ben açıyorum abimlerde anca keyif sürsün. Söylene söylene kapıyı açtım.Bir an sanki zaman akışını bıraktı. Herşey anlamını yitirdi. Uzun bir yolculuğa çıktım. Kayboldum. Bir çift gözün içinde kayboldu. Çok uzak geldi gökyüzü bir o kadar da yakın gökyüzüydü sanki o mavilikler.
Birden irkilip kendime gelir gibi oldum.
"Buyrun?"
"Be-"
"Kardeşim araf?"
Abimin arkadan gelip seslenmesiyle tuhafça yüzüne baktım. Ne kadarda çok kardeşi vardı bunun böyle.
Erkekçe tokalaraştılar.
"Nerdeydin lan uzun zamandır."
"Sorma ya işlerim vardı"
Konuşa konuşa içeri geçtiler.
Kimdi bu yabancı. Yabancı olduğu halde neden bir o kadarda yakın geliyordu. Düşüncelerimden kurtulup bende abimlerin peşinden bahçeye çıktım. Herkes buradaydı abim hepsini arafla tanıştırdı. Ortamda birden gerginlik hissettim. Arasla deren birbirlerine gergin bakışlar atıyordular. 40 45 dk geçti geçmedi. Arafın telefonu çaldı içeri girip konuşmaya başladı. Aras derene kaş göz işareti yaptı. Neler dönüyordu ortada bilmiyorum.
"Bizde kalkalım zaten dün yeterince yük olduk bizim işlerimiz var zaten."
Tam o anda içeri araf girdi.
"Benimde çıkmam lazım"
Birden arasın yüzü buz kesildi telaşla ne yapacağını şaşırdı. Bozuntuya vermemeye çalışacak abimle vedalaştı. Önden araslar arkadan araf çıktı.
********
Aras bozuntuya vermeden arabasına doğru ilerliyorduki genç adamın sesini duyana kadar."Aras?"
Yutkunarak arkasına döndü aklında tek bir soru dönüp dolaşıyordu. Fark ettimi.
"Efendim"
"Bir şey için sencede hesaplaşmamız gerekmiyor mu?"
Tekrarda yutkundu. Karşısındaki genç adam ondan her konuda kat ve kat daha üstündü.
"Ne hesaplaşması? Ne demek istiyorsun?"
"Demem o ki herşeyi biliyorum. Yarın baykent de saat 7de orda bekliyor olacağım. "
Arkasında bir adet korkak bırakarak arabasına doğru ilerledi genç adam. Ne kadar da korkmuştu ondan. Peki neden böyle birşey yapmıştı arel ? Burda herşey karışıyordu.
********
Ne demeye çalıştılar hiç bir şey anlamadım. Yarın neyin hesaplaşmasını yapacaklardı. Onları dinlemek istememiştim ama malesef dinledim.
Herşeyi öğrenmek istiyorum. O yüzden yarın bende baykente gidecektim.
***********
Umarım beğenmişsinizdir. Hayırınıza şurdaki yıldıza dokunursanız çok güzel olur.👇👇👇
![](https://img.wattpad.com/cover/190577775-288-k530137.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kilit/ Yarı Texting
Dla nastolatkówKulaklarıma bir ses ilişti. Sonraysa saçlarımda bir dokunuş hissettim, gözlerimi daha sıkı yumdum. Bir koku dolandı burnuma. Sanki çok tanıdık bir kokuydu. Bir o kadar da uzak. Bir nefes hissettim bu sefer elmacık kemiklerime yakın. Sonra bir ses do...